Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü tarafından Sümerpark Sergi Salonu'nda düzenlenen "Hakikatlerle Yüzleşme" konulu söyleşide konuşan Oglesby, deneyimlerini ve hakikatleri araştırmada izlenmesi gereken yolları anlattı.
Hakikatleri araştırma işinin, geçiş süreci tartışması olduğunu belirten Oglesby, "Bu işin sihirli reçetesi yok. Herkesin realitesine göre bir çözüm yolu çıkarılması lazım ama diğer gerçekler bilinmeli. Hakikatleri Araştırma Komisyonu denen şey sihirli bir reçete ortaya çıkaracak, bütün sorunları çözecek, baştan sonuna kadar her şeyi ortaya çıkarıp, bütün vicdanları temizleyecek bir araç değil. Bu uzun soluklu bir mücadelenin bileşenlerinden bir tanesi" diye konuştu.
Oglesby, çok büyük beklentilerin otomatik olarak bir uzlaşma ve barışma anlamına gelmeyeceğini kaydederek, bazen bu tür raporlarda dile getirilenlerin, aslında çok insanın, uzmanların, halkın bildiği gerçeklerin resmi bir tarzda formüle edilmesi olabildiğini dile getirdi.
En fazla dile getirilen kavramlardan birinin hesap verebilirlik ya da hesap sorabilirlik olduğunu anlatan Oglesby, bu kavramın harekete geçirilmesi için hakikati araştırma faaliyetinin bir sinerji yarattığını kaydetti.
Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun yol haritasının bazen bir başkanlık yönergesi ve hükümet kararı olabildiğini aktaran Oglesby, şöyle devam etti:
"Bir bölgede olup bitenler yıllardan beri bilinmiyorsa ya da görmezden geliniyorsa ya da saklanıyorsa ülke ölçeğinde resmi bir komisyonun çıkardığı rapor o coğrafyanın geri kalan kısmında da kamuoyunun gündemini etkileyebilir. Yani bu resmi komisyonda ortaya çıkan sonuçlar okulların müfredatlarında bile okutulabilir ve kamuoyu o güne kadar olduğundan farklı bir şekilde bilgilendirilebilir."