Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da bulunan Bülbül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, YTB'nin üç temel fonksiyonu icra etmek amacıyla kurulduğunu söyledi.
Kurumun birinci sorumluluk alanının yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları olduğunu belirten Bülbül, Avrupa ve dünyanın diğer kesimlerinde, on yıllardır kendi haline bırakılmış vatandaşların sorunları ile yakından ilgilendiklerini vurguladı.
Bülbül, 'Orada bulunan vatandaşlarımızın daha iyi konumlarda olmalarına, topluma daha fazla nüfuz edebilmelerine ve çok yönlü olarak topluma katılmalarına katkı sağlamak birinci temel görevimiz. Yurtdışına giden vatandaşlarımız işçi olarak gitmiş olabilirler. Her meslek tabiki de kutsaldır. Ancak, bu vatandaşlarımızın çocuklarının işçi kalmaması için, onların birer mühendis, akademisyen, doktor ya da siyasetçi olması için yapılması gereken ne varsa üzerimize düşen bir görevdir' şeklinde konuştu.
Kurumun ikinci sorumluluk alanının soydaş ve akraba topluluklar olduğunu söyleyen Bülbül, soydaş ve akraba topluluklar bakımından da uzun yıllardır bir ihmal edilmişliğin sözkonusu olduğunu, bu açığı kapatmak adına, o ülkelerdeki akademisyenlerin, din adamlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve kanaat önderlerinin Türkiye'deki muadilleri ile ilişkilerini geliştirme görevini üstlendiklerini ifade etti.
- 6 kıta ve 176 ülkeden 82 bin öğrenci başvurdu
Kudret Bülbül, YTB'nin diğer bir sorumluluk alanının da uluslararası öğrenciler olduğunu anlatarak, 'Dünyanın her tarafından, Türkiye'de okumak isteyen öğrencileri Türkiye'ye getirmek, onların faaliyetlerini koordine etmek bize kanunla verilmiş bir görev' dedi.
140 ülkeden 13 bin öğrenciyi şu anda Türkiye'de okuttuklarını ifade eden Bülbül, şunları söyledi:
'Bu yıl itibarıyla devletimizin bize verdiği 4 bin kontenjan vardı. Bu 4 bin kontenjan için 6 kıta, 176 ülkeden 82 bin başvuru aldık. Bir zamanlar insanlar, akın akın yurtdışında okumak için çaba sarf ederdi, ama geldiğimiz noktada, insanlar akın akın Türkiye'ye gelmek istiyorlar.'
Bülbül, bu kapsamda, 1990'lı yıllardan itibaren sadece Bosna Hersek'ten yaklaşık 600 öğrenciye burs verdiklerini, bunların yüzde 14'ünün eczacılık ve tıp okuyan öğrencilerin oluşturduğunu belirtti. Tıp bilimlerinde eğitim almanın maliyetli olduğuna işaret eden Bülbül, bir tıp öğrencisinin 6 yıllık fakülte eğitimi boyunca maliyetinin 210 bin Türk Lirası olduğunu ifade etti.
Bülbül, eğitim almak için Türkiye'ye gelen tüm yabancı öğrenciler kendilerinin finanse etmediğini ifade ederek, 'Türkiye'deki 13 bin yabancı öğrenciyi şu anda biz fonluyoruz, ancak Türkiye'de şu anda 55 bin yabancı öğrenci okuyor' dedi.
- Zeki insanları seçiyoruz
Bülbül, Türkiye'de eğitim alan öğrencilerin eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkelerine dönmelerini, orada iyi pozisyonlarda olmalarını ve Türkiye ile ilişkilerini geliştirmelerini istediklerini söyledi.
"Biz gerçekten çok zeki insanları seçiyoruz" diyen Bülbül, şunları kaydetti:
"İyi bir öğrenci seçme profilimiz, iyi bir portalımız var. Tüm dünyadan 8 ayrı dilde başvuru kabul ediyoruz. Bunları bir ön elemeye tabi tutuyoruz. Sonra yaklaşık 80 ülkeye heyetler gönderiyoruz. Orada mülakatlar yapıyor, ondan sonra Türkiye'ye getiriyoruz. İyi ve nitelikli öğrencileri seçebilirsek, onların geri dönüşü hem bize hem ülkelerine katkıları da o kadar iyi oluyor.'
Bülbül, YTB olarak çok büyük bir coğrafyada sorumluluk sahibi olduklarına dikkat çekerek, 'Bu alanda ilişkilerimizde yüzyıllık bir kopmuşluk var. Buna yönelik yoğun bir çalışma ve çaba içerisindeyiz' ifadesini kullandı.
Geçmişten günümüze Bosna Hersek'te çok sayıda projeye destek olduklarını kaydeden Bülbül, gerçekleştirdikleri ziyaret çerçevesinde, Bosna Hersek İle İlişkileri Geliştirme Merkezinin (BİGMEV) bir proje açılışına da iştirak edeceklerini söyledi.
Bülbül, söz konusu proje kapsamında, Bosna Hersek'teki küçük ve orta ölçekli işletmelerin proje nasıl hazırlanır, nerelere verilir, ekonomi temelli olarak ne tür çalışmalar yapılabilir, bu bağlamda bir destek vereceklerini kaydetti.
