Dolar

34,8673

Euro

36,6659

Altın

3.022,65

Bist

10.055,90

Dışişleri Bakanlığında 'Irak' konulu toplantı

Dışişleri Bakanlığında 'Irak' konulu toplantı

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-13 19:54:55

Dışişleri Bakanlığında 'Irak' konulu toplantı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak'ta alıkonulan Türkler ile ilgili, teyit edilmemiş hiçbir bilgiye itibar edilmemesi gerektiğini, konsolosluk görevlilerinin sağlık durumlarının iyi olduğunu ve toplu bir tahliye düşünmediklerini söyledi.

Bakan Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Musul Başkonsolosluğu'na düzenlenen baskına ilişkin, Dışişleri Bakanlığı'nda yaptıkları koordinasyon toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Irak'ta tutulan Türkler'in kurtarılması noktasında her türlü çalışmanın sürdüğünü, en kısa zamanda Türk vatandaşlarının dönüşleriyle ilgili "hayırlı bir haber" ulaştırmak istediklerini belirtti.

Başbakan Erdoğan ile sabah yaptığı değerlendirme sonrasında verdiği talimatla sadece bu konuda değil, Irak gibi Türkiye açısından her bakımdan son derece büyük önem taşıyan kardeş ülkedeki gelişmelerin muhtemelen etkileri konusunda, bakanlıklar arası koordinasyon toplantısı yapma kararı aldıklarını belirten Davutoğlu, bu çerçevede Ekonomi Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı ile bir araya geldiklerini söyledi.

- "Irak, dost ve kardeş bir ülkedir"

Bu toplantıda önümüzdeki dönemde olabilecek gelişmeleri masaya yatırdıklarını belirten Davutoğlu, "Öncelikle şunları ifade etmek isterim; Türkiye Cumhuriyeti devleti açısında Irak dost ve kardeş bir ülkedir. Zor günlerinde tüm dost ve kardeş ülkelerin yanında olduğumuz gibi, Irak'ın bu günlerinde Iraklı kardeşlerimizin yanındayız. Irak'ın refahı, istikrarı, barışı, Türkiye'nin refahı, istikrarı ve barışı gibidir. O bakımdan Irak'ın bütün kesimlerinde, bütün vilayetlerinde etnik ve mezhebi ayrım gözetmeden her bir Iraklı ile gönül bağımız var, ortak kader bilincimiz ve inancımız var" dedi.

- "Irak'ı hiçbir zaman yalnız bırakmadık"

Türkiye'nin bu zor günlerinde Irak'ın yanında olduğunu bir kez daha yineleyen Davutoğlu, "Irak'ı hiçbir zaman yalnız bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Erbil'den Basra'ya kadar, doğudan batıya, kuzeyden güneye Irak'ın her bir köşesindeki kardeşlerimizin karşı karşıya kaldığı risk, Türkiye'nin riski gibi değerlendirilir. Onların barışı ve refahı Türkiye'nin başarısı olarak, Türkiye'nin barışı ve refahı olarak değerlendirilir" diye konuştu.

- "Irak ile işbirliğimiz kesintisiz devam edecek"

Davutoğlu, bütün Iraklılar için önümüzdeki dönemde barış ve huzur temenni ettiğini belirterek, Irak ile ilişkilerin kesintisiz devam edeceğini vurguladı.

Irak'taki karışıklık dolayısıyla bir şekilde Irak'ın bütününde kaos ortamı olduğu kanaatinin yayılmak istendiğine dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye'nin diğer komşularından çok daha farklı olarak, Irak'ın her köşesinde çalışan vatandaşlarının, yürüyen projelerinin, ve üzerinde mutabık kalınan birçok işbirliğinin olduğunun altını çizdi.

Davutoğlu, "Bu toplantımızda aldığımız en önemli karalardan biri, Irak ile işbirliğimizin kesintisiz devam edeceğidir. Irak'ta yürütmekte olduğumuz çalışmalar ve üstlendiğimiz projelerin bundan sonra aynı kararlılıkla devam edeceğini vurgulamak isterim" dedi.

Bugün MİT Müsteşarının da katıldığı çalışmalarda iki ana unsuru ele aldıklarını belirten Davutoğlu, Irak'taki bölgeleri tek tek ele alarak, güvenlik meselelerini gözden geçirdiklerini söyledi.

Davutoğlu, Irak'ta riskli bölgelerin tanımlandığını, riskli bölgeler dışında kalan alanlarda şu anda Türk vatandaşları için güvenlik riski olmadığını belirterek, "Bu alanlarda yürüyen işbirliği çalışmalarının hiçbir şekilde akamete uğramaması için Irak'a duyduğumuz güven ve Irak'ın bize duyduğu güven açısından önemlidir" dedi.

Davutoğlu şunları kaydetti:

"O bakımdan bu kriz döneminde krizin münhasır olarak nerelerde olduğu ve nerelere yayılabileceği konusunda bir tespit çalışması yaptık. Tek tek vilayetleri ele aldık. Tek tek oradaki vatandaşlarımızın mevcudiyetlerini gözden geçirdik. Şirketlerimizin durumlarını ele aldık, üstlendiğimiz projeleri gözden geçirdik ve kriz bölgesi dışında kalan alanlarda Irak ile yürüttüğümüz işbirliği çalışmalarının sürdüğünü buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum."

Kriz bölgesinde yaşanan gelişmeleri de saat ve saat takip ettiklerini hatırlatan Davutoğlu, oradaki Türk vatandaşlarının ihtiyaçlarını her an gözetme sorumlulukları olduğunu ve bu çerçevede bu tespitleri yaptıktan sonra, bazı konularda bütün bakanlıklar ile mutabık kaldıklarını belirtti.

Davutoğlu, mutabık kalınan noktalardan birincisinin, şu an Dışişleri Bakanlığı bünyesinde bulunan 24 saat çalışan bir kriz masası oluşturmak olduğunu şimdi ise bunun kapsamının genişletileceğini ifade etti.

Bakan Davutoğlu, Ekonomi Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığından temsilcilerin de olduğu ve 24 saat bulundukları, gerek Irak'taki vatandaşların gerekse de Türkiye'de bulunup, Irak'taki dostlarını, akrabalarını merak eden vatandaşlardan gelen talepleri karşılamak üzere 24 saat çalışacak Bakanlıklar arası bir merkez kurulduğunu belirtti. Davutoğlu, bu kriz merkezinin ilk aşamada hem sorulara cevap verecek hem de bu soruları temel alarak gelişebilecek olayları da göz önünde bulunduracak bir yapının oluşturulacağını söyledi.

- "Toplu tahliye düşüncesinde değiliz"

Libya'daki tahliyenin çok çabuk gerçekleştirildiğinin herkesin zihinlerinde olduğunu belirten Davutoğlu, "10 gün içerisinde 25 bin vatandaşımızı 1,5 milyon metrekarelik bir ülkeden tahliye etme başarısı göstermiş bir devletten, bir hükümetten bir hükümet tecrübesinden bahsediyoruz ama Libya ile Irak'ın farkı, toplu bir tahliye düşüncesinde değiliz" dedi.

İşbirliği projelerinin devam edeceğini ve böyle bir ihtiyacın yaptıkları risk analizleri çerçevesinde olmadığının altını çizen Davutoğlu, olduğu zaman da günlük değerlendirmelerle ve risk analizlerine göre tedbirin alınacağını söyledi.

Davutoğlu, Libya'dan bir önemli farkın da, Türkiye'nin Irak'taki mevcudiyetinin çok daha hareketli bir mevcudiyet olduğunu, ulaştırma ağırlıklı olan bu mevcudiyetin binlerce tırın günlük seyri sefer halinde olduğu son derece hareketli, dinamik bir mevcudiyet olduğunu vurguladı.

Davutoğlu, birkaç gündür takip edilen neticelere göre, bir gün bir vilayette olan tırın başka bir gün başka bir vilayette olabildiğini, o açıdan bugün yapılan çalışmalarla birlikte Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı koordinasyonunda bütün bilgi ağları birleştirilerek her giren araba plakası da dahil olmak üzere tespit edileceğini söyledi.

Her aracın nerede bulunduğuyla ilgili sürekli takip çalışması yürüttüklerini belirten Davutoğlu, şu andan itibaren envanterlerin günlük güncelleme ile takviye edileceğini, bir vatandaş soru yönelttiğinde araba plakası ve şoför de dahil olmak üzere tüm bilgilere ulaşma imkanına sahip olacağını bildirdi.

-"31 şoförümüzle konsolosluk genel müdürümüz her gün görüşüyor"

Davutoğlu, riskli bölgelerde olduğuna inanılan 31 şoförle konsolosluk genel müdürünün her gün görüştüğünü belirterek, "Buna paralel bir unsur olarak aldığımız çalışanlarımızın, şirketlerimizin bulunduğu yerler ve üstlenilen inşaat projeleri son durumları da göz önüne alınarak Ekonomi Bakanlığımız ve Enerji Bakanlığımızın koordinasyonununda, onlardaki bütün şirket bilgileri bu kriz masalarımızda toplanacak. O şirketlerde çalışan işçilerimizin tek tek irtibat noktaları tespit edilecek ve gerek hareket halindeki mobil ulaştırma unsurlarımızla, gerekse daha sabit gözüken ama yine Libya'ya göre şantiye dışında çalışan işçiler de olduğu için daha hareketli olan bu tabloyu her an resmini çekmek suretiyle vatandaşlarımızın bulunduğu noktaları tespit edeceğiz" açıklamasında bulundu.

"Bu tespitler çerçevesinde de günlük olarak gelebilecek talepleri karşılayacağız" diyen Davutoğlu, "Şirketlerimize de çağrıda bulunmak istiyorum. Irak'ta küçük veya büyük bütün şirketlerimizin her birinin bir irtibat noktası, temas noktası vermesini isteyeceğiz. Uluslararası nakliyeciler derneği bütün şirketlerle toplantılar yapılacak ve bu bahsettiğimiz kriz masası çerçevesinde ve o toplantılar neticesinde en kısa zamanda bunlar tespit edilmiş olacak" ifadelerini kullandı.

Basın mensuplarına da çağrıda bulunmak istediğini belirten Davutoğlu, "Her gün saat 13.00 ve saat 18.00'de iki kere kriz masası koordinatörümüz, Bakan Yardımcımız Sayın Naci Koru tarafından bilgilendirme yapılacak. Olağanüstü bir durum olduğunda arada da bilgilendirme yapılacak. Siyasi nitelikte bir açıklama gerektiğinde sadece yetkili bakan arkadaşlarımız cevap verecekler. Başbakanımızın talimatı bu yöndedir. Siyasi irade gerektirdiğinde, Sayın Başbakanımızın bizzat ifade etmesi gereken konular olduğunda da kendisi açıklamada bulunacaktır" şeklinde konuştu.

-"Başka kaynaklara itibar etmeyin"

Bunun dışında herhangi bir şekilde özel diğer kaynaklardan gelecek bilgilere itibar edilmemesini istediklerini belirten Davutoğlu, "Bir kriz yönetimi içerisindeyiz ve vatandaşlarımızın güvenliği söz konusu. Verilecek her bir haberin, yayılacak her bir sözün, söylentinin kendi evlatlarından eşlerinden haber bekleyen aileler üzerinde nasıl olumsuz etki yapacağını, beklenti oluşturabileceğini hem bu konuda görüş beyan eden şirketler ya da dernekler hem de basın mensuplarımızın dikkatine sunmak istiyorum" dedi.

Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Özellikle basın mensuplarımızın olayları ne kadar yakından takip ettiklerini biliyorum. Bu takip en doğal hakkınız. Her zaman sizi bilgilendireceğiz. Ancak şunu rica ediyoruz. Bizim kriz masamız dışından gelebilecek herhangi bir bilgiye itibar edilmemesini istiyoruz. Bu bilgi olumlu da olabilir, olumsuz da olabilir. Bu bir ümit, bir beklenti de doğurabilir, hayal kırıklığına da yol açabilir. Hiçbir bilgiye itibar edilmeyecektir. Kriz masası her gün bu bilgilendirmeyi yapacak. Arada internette şu veya bu niyetle bireylerden duyulan bilgi ile bu hızlı iletişim teknolojisi ile bir haber düşebiliyor. Bu haber doğruymuşçasına bir algı oluşabiliyor. Bunlara itibar etmemek bakımından, doğrudan bu bilgilere dikkat edilmesini rica ederim."

- "Milletler zor günlerde gösterdikleri tepkilerle büyüklüklerini ortaya koyarlar"

Milletlerin zor günlerde gösterdikleri tepkilerle büyüklüklerini ortaya koyduklarını dile getiren Davutoğlu, "Kolay dönemlerde, kolay süreçlerle iddialı bir tavır sergilemek de kolaydır. Büyük milletler zor günlerde sınavlarla karşılaştıklarında gösterdikleri ulusal birlik bilinciyle, gösterdikleri refleksle büyüklük kazanırlar" dedi.

Türkiye'nin geçmişte bu tür sınavlardan çok geçtiğini ve hükümetin son 5 yıl içerisinde birçok benzer krizi yönetmek durumunda kaldığını söyleyen Davutoğlu, "Bütün bu krizlerden, biraz önce sadece Libya tahliye krizini zikrettim ama Lübnan'dan pilotlarımızın çıkması gibi onlarca örneği var" dedi ve şunları kaydetti:

"Bazen kamuoyumuzun duymadığı kurtarma operasyonlarımız var, vatandaşlarımızın getirilmesi var. Bütün bunlarla çok ciddi bir tecrübe birikimine sahip bir siyasi ekip olarak biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Sayın Başbakanımızın da talimatlarıyla, bu krizi de inşallah başarıyla atlatacağımızdan eminim. Çok yoğun bir faaliyet içerisindeyim ve inşallah yakın zamanda hayırlı bir haber veririz. Fakat ikinci aşamada biz Irak gibi dost ve kardeş bir ülkenin refah ve istikrarı için ne yapmak gerekiyorsa bunu yaparız. O ülkeye ne taahhüdümüz varsa bunun gereğini yapmaya hazırız. Bu anlamda da ekonomi, enerji, ulaştırma gibi kritik sektörlerde Irak ile yürüttüğümüz işbirliği konularında herhangi bir aksamaya mahal verilmeyecektir."

Davutoğlu, "Irak'ın selameti için iyi dileklerimizi milletimiz, devletimiz adına bir kez daha teyiden vurgulamak isterim" dedi.

Bakan Davutoğlu, alıkonulan Türk vatandaşlarının guruplar halinde serbest bırakılması iddialarına ilişkin soruya karşılık, "Bu kadar kritik bir süreç ki; bu süreçlerde bu tür haberler yayılır. Çok iyi niyetle haberler yayılır" diye konuştu.

"Bizim bir ilkemiz var şimdiye kadar yüzlerce vatandaşımızı bu tür durumlardan çıkardık, Libya tahliyesi gibi" diyen Davutoğlu, "O vatandaşımızla bizim bir yetkilimiz temasa geçip onu almadan, biz bizzat telefon ederek onun sesini duymadan, hiçbir şekilde bu konuda net ve teyit edilmiş bir tutum takınmayız. Bahsettiğiniz şekilde haberler dün de dikkat ederseniz yayıldı. Çok haber de gelebilir. Şunu sadece söylemekle yetineyim. Bütün oradaki vatandaşlarımızın sağ salim Türkiye'ye gelebilmesi için her türlü çalışmalar yürütülüyor. Şu anda da yürüttüğümüz çalışmalar var" cevabını verdi.

Sürecin kendi doğası gereği ve selameti açısından bu bilgilerin mahrem kalması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, belli bir aşamada başka bir sürecin başka bir nitelik taşıyabileceğini, bunları mahrem tutmak istediklerini, ancak gece-gündüz bu konuda uykusuz çalışan birimlerinin bulunduğunu kamuoyunun bilmesini istedikleri ifade etti.

"Bizzat IŞİD ile mi görüşmeler yürütülüyor yoksa başka gruplar üzerinden mi?" sorusu üzerine Davutoğlu, "Biz olabilecek her kanalı, her yöntemi kullanarak bu konuda en kısa zamanda netice almaya çalışıyoruz. Lübnan'da da bu tür soruları sordunuz ama bu o kadar uzun sürmeyecek bir süreçtir inşallah" dedi.

Türkiye'nin bu konularda çok büyük tecrübe kazanmış birimleri ve timleri olduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Esas itibari ile vatandaşlarımızın bir an önce ülkeye dönmesi noktasındadır çalışmalar ama tekrar teyiden söylüyorum, vatandaşlarımızın her birini nerede bulundukları ve sağlıklarıyla ilgili kesin bilgiler elimizde bulunuyor. Başkonsoloslukta bulunanların hepsinin aileleriyle tek tek temas edilmiştir, her gün temas edilmektedir. Onların her ihtiyaçları karşılanıyor. Tır şoförlerimizin tek tek isimleri de tespit edilip onlara da ulaşılmaktadır" diye konuştu.

Davutoğlu, alıkonunan Türk vatandaşları ile ilgili net bir bilgi ve sayı vermenin doğru olmadığını, fakat temasa geçilen her bir vatandaşla tek tek ilgilenildiğini, yerel güçlerle, kişilerle tek tek temas kurulduğunu söyledi.

"O anlamda kamuoyumuzun mutmain olmasını istiyoruz" diyen Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın Başkonsolosla görüştüğü söyleminin hatırlatılması üzerine, bu konunun da mahremiyet içerisinde kalması gerektiğini ve başbakanın temaslarının devam ettiğini söyledi.

Operasyon seçeneğinin olup olmadığının sorulması üzerine de Davutoğlu, birinci ve en temel önceliğin, vatandaşların sağ salim Türkiye'ye getirilmesi olduğunu ve şu anda alternatif senaryolar üzerine düşünmenin doğru olmadığını söyledi.

ABD Başkanı Obama'nın Irak'la ilgili yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Davutoğlu, "Musul'da şartlar olağanüstü bir hal aldı ve teyakkuza geçen ilk ülke Türkiye oldu. Daha 6-7 Haziran'dan itibaren bütün taraflarla görüşmeler yaptık. Bu çerçevede ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile o gün ve sonrasında gerekli telefon görüşmelerimiz sürdü ve istişarelerimiz devam ediyor" dedi.

Davutoğlu, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in ziyareti sırasında ve dün akşam da görüştüklerini, Irak Dışişleri Bakanı ile ise her gün temas halinde olduklarını belirtti.

Davutoğlu, "Yakın bir işbirliği ve istişare halindeyiz. Türkiye bugün Irak ve Suriye sathında en uzun bir sınıra sahiptir ve buradaki her güvenlik riski Türkiye'yi doğrudan ilgilendirmektedir. Bu güvenlik risklerinin giderilmesi noktasında ve özelikle de ABD'nin yapacağı katkılar herkesçe malumdur. Çok detaylı istişarelerimizi bütün taraflarla yürütüyoruz" açıklamasını yaptı.

Haber Ara