AA muhabirinin sorularının yanıtlayan Burns, bu yılın ilk çeyreğinde kaydedilen güçlü büyümenin ardından Dünya Bankası'nın Türkiye'nin ekonomik büyümesine ilişkin tahminini yukarı yönlü arttırabileceğini söyledi.
Türkiye'nin ilk çeyrekteki büyümesinin yüzde 4,3 olmasına karşın neden Dünya Bankası'nın "Küresel Ekonomik Görünüm 2014" raporunda yıllık yüzde 2,4 öngörüldüğü sorusuna Burns, "Türkiye için büyüme tahminimizi yukarı yönlü revize etmemiz mümkün. Bence, Türkiye'nin ilk çeyrekteki güçlü ekonomik büyümesi bizim beklentilerimizle uyumlu" yanıtını verdi.
Dünya Bankası'nın Türkiye'nin ekonomik büyümesine ilişkin öngörüsünün düşük olmasının 2013'ten kaynaklı baz etkisi olduğunu vurgulayan Burns, "Biz raporlarımızda 2014 yılının ortalama büyümesini öngörmeye çalışıyoruz fakat 2013 yılına da bakıyoruz. Geçen yıl da ekonomik büyüme daha zayıf olduğu için matematiksel olarak bir baz etkisi oluşuyor. Türkiye'nin ilk çeyrek büyüme verilerinin güçlü gelmesi zorluğun atlatıldığına ilişkin cesaret veriyor" diye konuştu..
-"Faiz kademeli olarak düşebilir"
Türkiye'nin ekonomik büyüme potansiyelinden övgüyle bahseden Burns, çok açık bir şekilde yüzde 4 üzerindeki büyümeyi "iyi bir oran" olarak niteleyerek, şöyle devam etti:
"Bu ekonomik büyüme oranı bizim Türkiye'nin potansiyel büyümesine ilişkin beklentilerimizle uyumlu. Ekonomik büyümede Türkiye bu seviyede kaldığı müddetçe her şey harika. Fakat ekonomik büyümede bu oranın üstü için zorlanmamalı. Çünkü ekonomik dengesizliklerin yeniden ortaya çıkması riski söz konusu olabilir" dedi.
Merkez Bankası'nın önümüzdeki dönemdeki faiz politikasına da değinen Burns, dış dengenin iyi bir durumda olduğunu, kurdaki değer kaybının enflasyonist yansımasının da azalmaya başlayacağını, bu durumun enflasyonunun azalmasına yardımcı olacağını aktardı.
Burns, "Bu ortamda faizlerin kademeli olarak düşmesini bekleyebilirsiniz. Ben tabii kesinlikle bu şekilde olmalı demiyorum. Eminim bunu Merkez Bankası'ndaki meslektaşlarımız yakından takip ediyordur" dedi.
- "Gelişmekte olan ekonomiler halen büyümenin motoru"
Gelişmekte olan ekonomilerin bu yıl ortalama yüzde 4,8 büyüme kaydetmesini beklediğini belirten Burns, gelişmekte olan ekonomilerin halen ekonomik büyümenin motoru olmaya devam ettiğini ancak, bu kez yüksek gelir grubundaki ülkelerin ekonomik büyümeye daha çok katkıda bulunmaya başladığının görüldüğünü, bu durumun da gelişmekte olan ekonomilerin ihracat fırsatlarını artırdığını söyledi.
Avrupa'daki ekonomik toparlanmanın Türk ihracatçılar için son derece faydalı olacağını belirten Burns, "Avrupa'daki ekonomik büyüme, Türkiye'deki otoritelerin dış dengesizlikleri azaltması ve cari açığı düşürmesi için fırsat oluşturacaktır. Türk modeli ekonomik büyüme parasal ve mali teşvikten ziyade daha çok dış talebe dayalı bir büyümeye dayanacaktır" değerlendirmesini yaptı.