Dolar

34,9465

Euro

36,7373

Altın

2.990,82

Bist

10.125,46

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-10 11:05:04

AK Parti TBMM Grup Toplantısı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da bayrağa karşı yapılan saldırıyla ilgili, "O hain vurulsaydı Doğu ve Güneydoğu karıştırılacaktı. Vurulmadı. Şimdi Kuzey, Güney, Batı karıştırılmaya, tahrik edilmeye, istismar edilmeye başlandı. Deyim yerindeyse adeta bıçak sırtında gidiyoruz" dedi.

Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, Diyarbakır'daki 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda bayrağa karşı yapılan saldırıyla yazılan senaryonun çok açık olduğunu ifade etti.

Erdoğan, "Eğer o maşa o sırada vurulursa, terör örgütü ve HDP onun üzerinden kitleleri tahrik edecekti. Ama bu alçakça eylemi gerçekleştirdiğinde de MHP, CHP, paralel basın, malum medya tarafından bayrağın indirilmesi bir fırsat olarak kullanılacaktı. O hain etkisiz hale getirilmedi. Ama beklendiği gibi, bayrağımıza karşı yapılan saldırı, bir nefret ve ırkçılık vasıtası olarak kullanılmaya başlandı" diye konuştu.

MHP ve CHP'nin hemen istismara başladığını, çözüm sürecinden zaten rahatsız olan paralel medya ve diğerlerinin ırkçılık akan manşetlerini hemen devreye soktuklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O hain vurulsaydı Doğu ve Güneydoğu karıştırılacaktı. Vurulmadı. Şimdi Kuzey, Güney, Batı karıştırılmaya, tahrik edilmeye, istismar edilmeye başlandı. Arkadaşlar, deyim yerindeyse adeta bıçak sırtında gidiyoruz. Kan tacirlerinin, kaos ve kriz baronlarının pusuda beklediği, düşmemiz, tökezlememiz için ellerini ovuşturdukları son derece hassas bir zeminde yürüyoruz. MHP; yeniden şehit cenazeleri gelsin diye pusuda bekliyor. Çünkü yapacağı hiçbir şey yok, bir işe de yaradığı yok. Durumu bu... CHP; kendisine iktidar alanı açılsın diye her türlü kaos ve krizi besleyerek pusuda bekliyor. İşte görüyorsunuz CHP'nin Genel Müdürü televizyona çıkıyor, ne diyor '17 çözüm önerimiz var.' Birinciyi söylüyor, ikinciye gelince 'unuttum' diyor. Sonradan anlaşıldı ki madde sayısı da 17 değil, 19'muş. Bunu da hatırlamıyor. Meselenin bu kadar dışındalar. Yaşatmanın, çözümün tarafında hiç olmadılar. Ama nerede cenaze varsa, istismar etmek varsa onun için oraya koştular. HDP; silahların gölgesinde, şiddet ve kandan beslenen siyaset günlerine dönmek için o da pusuda bekliyor. Paralel medya, diğer medya, Çözüm Süreci'nin başarısız olması, çatışmaların yeniden başlaması, yeniden kan akması için her türlü çirkinliği yapıyor.

Şu anda o paralel medyanın, o malum medyanın gazete sayfalarına, televizyon ekranlarına, internet sitelerine bakın, bu son olayları bir çatışma vesilesine döndürmek için çırpındıklarını göreceksiniz. Yeter ki Hükümet zarar görsün. Bunlar için kan akmış, gözyaşı akmış, ayrımcılık ve nefret yayılmış inanın hiç umursamadılar, hiç de umursamıyorlar. Bu ülke 30 yıldır sadece terörle mücadele etmiyor. Bu ülke 30 yıldır terörün bataklığında üreyen işte bu kirli zihniyetle de mücadele ediyor. Terörü bir geçim kapısı haline getirmiş, yoksul çocukların ölümünü kendisine bir rant haline getirmiş kan baronlarıyla da bu ülke mücadele ediyor. İnanın bunlar için en iyi Kürt, ölü Kürt'tür. Bunlar için en iyi Alevi, ölü Alevi'dir. Vatanına ihanet eden ve mütedeyyin maskesi takan örgütlerin dizinin dibine çökerler ama gerçek mütedeyyinden korkar, onu yok etmek için her şeyi yaparlar. Hiçbir zaman yaşatmanın tarafında olmadılar, hiçbir zaman çözümün yanında olmadılar. Ama cenaze olduğunda akbabalar gibi o cenazelerin başına üşüşmekten de kaçınmadılar. "

-"Terör örgütünün yaptığı alçakça eylemleri, benim Kürt kardeşime hiç kimse genellemesin"

Erdoğan, 77 milyona seslenmek istediğini vurgulayarak, "Bakın hem sizlere, hem aziz milletime, 77 milyona yürekten sesleniyorum; bıçak sırtında ilerlediğimiz bir süreçte, akbabaların pusuda beklediği böyle bir süreçte, 77 milyon bu gerilim tuzağına, bu istismar tuzağına düşmeyeceğiz. Şunu özellikle vurguluyorum; terör örgütünün yaptığı alçakça eylemleri, benim Kürt kardeşime hiç kimse genellemesin. Her zaman ifade ettim; ne HDP ne terör örgütü benim Kürt kardeşlerimi temsil etmiyor. Kürt kardeşlerimle aramıza bunlar giremediler ve giremeyecekler. Bizim en hassas değerlerimizi istismar etmek için ellerinden geleni yapacaklar. Bayrağımız, vatanımız, birliğimiz, kardeşliğimiz üzerinden her türlü alçakça saldırıyı yapmaya çalışacaklar. Bizi o bataklığa, o tezgaha, o tuzağa çekmek isteyecekler. Buna bugüne kadar aldanmadık, bundan sonra da aldanmayacağız" diye konuştu.

Milletin hiçbir ferdinin, hiçbir şehirdeki vatandaşın bu tahriklere gelmemesini, bu oyunlara aldanmamasını isteyen Erdoğan, "Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın; bu millet de bu devlet de hiç olmadığı kadar güçlü, hiç olmadığı kadar dirayetle ve özgüven içindedir. Bayrağımıza el uzatan hain de onu oraya gönderen silahlı efendilerine de bu devlet gereken cevabı, en sert şekilde verir. Bunun böyle bilinmesi lazım" dedi.

-"Hem o provokatörlere haddini bildirecek hem de Çözüm Süreci'ni ilerleteceğiz"

Erdoğan, günlerdir şımarıkça yol kesenlere, sokaklarda terör estirmeye çalışanlara gereken cevabı verecek güç ve kudrette olduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Ama biz büyük devlet refleksiyle, büyük devlet aklıyla hareket edeceğiz. Büyük devlet, üç-beş piyonun ya da piyonların arkasına saklanmış korkakların tahrikiyle yolundan sapmaz, planlarından, projelerinden, politikalarından vazgeçmez. Hem o provokatörlere haddini bildirecek hem de Çözüm Süreci'ni hassasiyetle muhafaza edecek, ilerleteceğiz. 1,5 yıldır bütün Türkiye, özellikle de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki vatandaşlarımız 30 yıldır hasret kaldıkları bir barış, özgürlük ve demokrasi sürecini yaşıyorlar. Kepenkler kapatılmıyor, sokaklarda çatışma görüntüleri yok, yıllardır gidilemeyen köylere, mezralara gidiliyor, tarım ve hayvancılık yapılıyor, yıllardır çıkılamayan dağlara çıkılıyor, oralarda piknik yapılıyor, halaylar çekiliyor. Bölgede yatırım artıyor, bölgeye gelen turist sayısı artıyor. Derin yaralar tedavi ediliyor, o derin tahribat tamir ediliyor. Tam da böyle bir zamanda, tam da huzur, kardeşlik, barış, özgürlük, demokrasi filizleri çiçek açmışken o eski günleri geri getirmeye çalışanlara inanıyorum ki en başta bölge halkı prim vermeyecektir. Aslında bu HDP'yi, bu terör örgütünü korkutan Doğu ve Güneydoğu'daki annelerin yürekli itirazı oldu. Bunları çok rahatsız etti. İşte Okmeydanı'nda yaşlı bir teyzenin, o yüzü maskeli... Madem korkmuyorsun, çekinmiyorsun; yüzünde o maske niye? O suratındaki maskeyi çıkarsana. Ama o yaşlı teyze, hepsinin üzerine üzerine gidiyor ve onlara orada gereken cevabı, gereken dersi veriyor. Bu anlamlıdır. Tabii bunlar annelerin itirazına alışık değiller. Bugüne kadar annelerin kucaklarından yavrularını aldılar, keyfice kendi kirli emelleri uğruna o çocukları son damla kanlarına kadar sömürdüler, o anneleri de zorbalıkla sindirdiler. Şimdi anneler itiraz edince, Diyarbakır Belediyesi önünde eylem yapınca neye uğradıklarını şaşırdılar. Eski Türkiye'ye, annelerin ağladığı, annelerin evlat acısı çektiği o eski günlere geri dönmek istiyorlar ama en başta anneler buna izin vermeyecekler. Biz de aziz milletimiz de bu eli kanlı örgütün ne yapmak istediğini çok iyi görüyoruz. Güvenlik güçlerinin sert müdahale etmesini, yeni kayıpların olmasını, özellikle bu kayıplar üzerinden istismar üretmeyi istiyorlar. Son raddeye kadar buna müsaade etmeyecek, sabrımızı, soğukkanlılığımızı muhafaza edeceğiz.

Bakın buradan bir kez daha tekrar ve açık açık ifade ediyorum; sabrımızın da bir sınırı vardır. Çözüme ve barışa yönelik sabotajlara karşı sabrımızın bir sınırı var. Çocukları öne sürüp şımarıkça eylem yapanlara karşı sabrımızın bir sınırı var. Bizim sabrımızı test etmeye hiç kimse yeltenmesin. Yeni Türkiye'nin kazanımlarını sabote etmek isteyenlerin gözlerinin yaşına bakmayız. Kusura bakmasınlar. Bunlar o kadar seviyesiz, o kadar ahlaki noktada kayba uğramış ki... Ya bunlar üç-beş çocuğun arkasına sığınırlar veya bayanları öne sürüp onların arkasına sığınırlar. Yaptıkları budur. Kendileri ortaya çıkmazlar. 77 milyonu tedirgin etmek, huzursuz etmek isteyenlerin şımarıklığına boyun eğmeyiz."

-"HDP, bölgenin CHP'si olmaya çalışıyor"

Erdoğan, HDPnin bölgenin CHP'si olmaya çalıştığını belirterek, "tıpkı CHP'nin geçmişte yaptığı gibi faşizmle, baskıyla, zulümle sindirmeye çalıştığını" söyledi. Erdoğan, "Eğer HDP, bu faşist tavra, bu silahların gölgesinde siyasete devam edecekse, onu da muhatap olmaktan çıkartır, tümüyle oradaki kardeşlerimizle muhatap oluruz. Zaten Kürt kardeşlerimizin en fazla teveccüh ettiği parti AK Parti... Eğer HDP bir siyasi parti olmayı başaramazsa gider Kürt kardeşlerimizle el ele verir, onlarla bire bir, yüz yüze bu işin mücadelesini birlikte yürütürüz. Doğu'daki, Güneydoğu'daki Kürt kardeşim; bu HDP'nin, bu terör örgütünün faşizmine boyun eğmesine rıza göstermesin. Bunların ırkçı, ayrımcı politikalarına, bunların baskı ve zulüm eylemlerine boyun eğmesin. Yoksul Kürt çocuklarının kanıyla beslenen bu örgütlere benim Kürt kardeşim prim vermesin" dedi.

Çözüm sürecine işaret eden Erdoğan, 1,5 yılda çok büyük mesafe kaydettiklerini vurguladı. Erdoğan, "Allah'ın izniyle, milletimizin sağduyusu ve desteğiyle biz bu Çözüm sürecini çok daha ileri noktalara taşıma kararlılığı içindeyiz ve göreceksiniz taşıyacağız. Türkiye için çözümden başka bir seçenek, Çözümden başka bir tercih yoktur. Her ne şekilde olursa olsun biz bunu başaracak, Yeni Türkiye'yi de kardeşlik üzerine inşa etmeyi sürdüreceğiz" diye konuştu.

(Sürecek)

SON VİDEO HABER

Emlakçılar arasında silahlı çatışma: 2 ölü

Haber Ara