Bakan Yılmaz, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'i ziyaretinde, gazetecilerin Lice'de yaşanan gelişmelere ilişkin sorusu üzerine
barış sürecinin milletin talebi olduğunu, kendilerinin bu talebi alıp icraata koyduklarını söyledi.
Mevcut duruma barış ortamından gelinmediğini, bu ortamdan şikayet edenlerin daha önce her eve ateş düştüğü hali düşünmeleri gerektiğini ifade eden Yılmaz, o dönem ortamın birçok kişi tarafından "düşük yoğunluklu savaş" olarak nitelendirildiğini anımsattı.
Geçmişle bugünün kıyaslanması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Geçmişte düşük yoğunluklu savaş var. Şimdi de milleti rahatsız eden görüntü var. Hangisi milleti daha çok rahatsız eder? Hangisi millete daha çok acı verir? Hangisi milletin yüreğini kanatır? Hangisi milletin enerjisini boş yere harcar?" dedi.
En çok şehit cenazesine katılmış bir bakan ve Milli Savunma Bakanı olarak her gittiği yerde, "Bu ateş benim evime düştü, başkasının evine düşmesin. Bu acı son olsun" ifadelerini duyduğunu, bunu dışında milletin başka bir talebi olmadığını aktaran Yılmaz, "Ben yandım başkası da yansın' denebilir mi? 'Ben yandım o iki sefer yansın' denir mi? Bunun insanlıkla bağdaşır bir yanı var mıdır? Dolayısıyla biz diyoruz ki artık evlere ateş düşmesin. Bu gördüğümüz görüntüler bizi de rahatsız ediyor. Ancak milletimiz sabırlı olsun" diye konuştu.
Yılmaz, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulanan dönemlerden bugünlere gelindiğine işaret ederek, milletten daha çok sabırlı olunmasını istedi.
- Çözüm süreci
Milletin talebine uymayanların millet tarafından tasfiye edileceğini dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
"Milletin iradesinin önünde durabilmek mümkün değildir. Çözüm süreci milletin iradesidir, talebidir. Bugün muhalefet partileri 'Çözüm sürecine karşı değiliz ama' diyerek gidiyor ama geneli bu. Çözüm sürecini bu milletin tamamı destekliyor. Tamamı desteklediği için de bu çözüm sürecinde öncülük yapanlara bu millet 'Sen yoluna devam et' dedi. Aziz milletim biraz daha sabırlı olsun. İnşallah bu can sıkıcı olayları aşacağız ama biraz sabır gerekiyor."
Hiçkimsenin geçmişte temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, kimin ne yaptığının bilinmediği adeta karanlık bir dönemi beklememesi gerektiğini, bunun hiç kimseye faydasının olmayacağını kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti:
"Doğru olan nedir? Rahatsız eden durumlar var. Ancak bunlardan sabırlı olmak lazım. Geçmişten daha iyidir. Çünkü bunun alternatifini biz daha önce gördük. Düşük yoğunluklu savaş diye kimilerinin nitelediği ortamla bu durumu kıyaslarsak iyi bir durumda olduğumuzu söyleyebilirim. Milletim biraz daha sabırlı olsun. Millet olarak bu sürece sahip çıktığımızı her yerde gösterelim. Türkiye'nin hem doğusu, hem batısında, güneyinde, kuzeyinde o Diyarbakır'daki analar gibi. İnşallah bunun da sonu gelecektir."
- Askeri mahkemeler
Bakan Yılmaz, bir gazetecinin "Anayasa Mahkemesi'nin, milli savunma bakanının askeri hakimlere ceza verme yetkisini iptal ettiği" şeklindeki anımsatması üzerine, kendilerinin de yeni bir yasal düzenleme yapacaklarını aktardı.
Kamuda çalışanların hukuka uygun çalışması ve aksi durumda bunun bir müeyyidesinin olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Askeri mahkemeler kanununda değişiklik yapıyoruz. Sivil hakimlere verilmiş olan görev yerinin değiştirilmesi veya görevden el çektirme, meslekten çıkarma gibi cezaları kapsayan bir sistem getiriyoruz. Dolayısıyla da Anayasa Mahkemesi'nin kararının gerekçesini görelim. O gerekçeye uygun bir şekilde yeni bir yasal düzenleme yaparız" dedi.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, kentteki ziyaretleri kapsamında Karkamış Antik Kenti'ni de gezip ilgililerden bilgi aldı.