Bölgede mayıs ayı başlarından itibaren başlayan ve ekim ayına kadar süren yayla hayatı, bu yıl havaların geç ısınması ve yüksek kesimlerde kara dönüşmesi nedeniyle bir ay geç başladı.
Yaklaşık 5 ay boyunca küçük ve büyükbaş hayvanlarını yaylalarda besleyen, elde ettikleri sütü otlu peynire dönüştüren besiciler, dönem içerisinde elde ettikleri ürünlerin satışını yaparak geçimlerini sağlıyor.
Van'da da yayla mesaisine başlayan besiciler, özellikle yüksek kesimlerde bulunan yaylaları tercih ediyor. Van-Bahçesaray karayolundaki 2985 rakımlı Karabet Geçidi de henüz erimeyen kar örtüsü ile bütünleşen yeşil doğasıyla bölgedeki köy halkı tarafından en fazla tercih edilen alanlardan biri oldu.
Çatak ilçesine bağlı Aşağı Narlı köyünden gelerek yaylaya çıktıklarını anlatan besiciler, hayvanların günde iki defa sağıldığını ve yaklaşık 5 saat boyunca küçükbaş hayvanların sağımını yaptıklarını söylediler.
Sabah ve akşam saatlerinde yapılan sağım işlemi sonrası hayvanların çobanlar tarafından otlatılmak üzere dağlara götürüldüğünü ifade eden besiciler, yayla hayatının zor olduğunu ancak temiz ve serin hava, bol güneş ve doğal beslenmenin avantajlarından faydalandıklarını dile getirdi.
Besicilerden Serhat Kaplan, yaylada yetişen hayvanlarının etinden, sütünden, yününden yayla döneminde daha fazla faydalandıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Yaylada zor oluyor bu işler ama bizim de bu işleri yapmamız lazım. Hayvan besleyen köylünün bunları yapması lazım. Her ne kadar zor görünse de bizim için güzel. Zaten hayvanlarımız akşamdan sabah saatlerine kadar otlatılıyor. Sabah saat 10.00'da sağılması için çobanlar tarafından getiriliyor. Sağım sonrası akşam sağımına kadar tekrar otlatılmaya götürülüyor. Yaylada yaşamak çok güzel. Doğallığı, suyu, havası, yemeğiyle çok güzel yer. Bence herkesin bu hayatı, bu zevki tatması gerekiyor."
Süt sağımına gelen ve yaptıkları işleri Kürtçe anlatan berivanlar (süt sağan kadın) ise yaylada süt sağımının insanlara zor görünebileceğini, yayla hayatında berivan olmanın en fazla sevilerek yapılan işlerin başında geldiğini anlattı.
Öte yandan, Karabet Geçidi'nde karayolu boyunca yola kadar uzanan ve kalınlığı 50 santimetreyi bulan kar örtüsü üzerinde kayan vatandaşlar ise insanların sıcak havadan bunaldığı, serinlemek için sahillere akın ettiği bir dönemde Karabet Geçidi'ne gelerek vakit geçirmenin keyfini yaşadıklarını belirttiler.
