Dolar

34,9462

Euro

36,6975

Altın

2.991,04

Bist

10.125,46

Türkiye'deki Afgan sığınmacılar: Yaşama isteğimiz kalmadı

Türkiye'de hayat kurmalarına izin yok, üçüncü bir ülkeye gidip gidemeyecekleri ise henüz belli değil. İltica başvurularıyla ilgili dosyaları dondurulmuş olan Afganlar, yaşadıkları belirsizliğin sona ermesini istiyor.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-05 09:38:07

Türkiye'deki Afgan sığınmacılar: Yaşama isteğimiz kalmadı

2013 Mayıs’ında Ankara'daki BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) binasının kapısına asılan bir kâğıtta, gözleri kapatılmış bir Afgan fotoğrafının yanında, “Afganların dosyaları 6 ay süreyle dondurulmuştur” yazıyordu. Üzerinden yaklaşık bir yıl geçti, ancak Afganların dosyalarında bir ilerleme olmadı. Yaklaşık 300 Afgan göçmen, BMMYK binasının önünde eyleme başladı.

Afganlar Türkiye'de mülteci olamıyor


Aralarında 7 yıldır Türkiye’de statü bekleyen de var, 2 yıl önce mülteci statüsü almış ancak üçüncü ülkeye gönderilmemiş olanlar da… Kendilerine haksızlık yapıldığını, bekleme sürelerinin diğer ülkelerden gelen göçmenlere göre çok daha uzun olduğunu söylüyorlar.

Türkiye genelinde yaşadıkları 52 uydu kentten gelerek başlattıkları eylem süresince 30 göçmen açlık grevine girdi, dudaklarını dikti… Grev, polis müdahalesinin ardından sona erdi, dudaklarındaki dikişler zorla çıkartıldı.

Afgan sığınmacılar, BMMYK önündeki çadırlarda yemeklerini yapıyor, çamaşırlarını yıkıyor

Şimdi BMMYK binasının önünde yaklaşık 100 Afgan sığınmacı, çadırlarda kalarak eylemlerine devam ediyor. Sesleri duyulana kadar oradan ayrılmamaya kararlılar. Al Jazeera’ye konuşan Afganlar, BMMYK yetkililerinin kendilerine “Eğer sizin için bir şey yaparsak, dünyanın her yerinde sığınmacılar bunun işe yaradığını görür ve eylem yaparlar” dediğini söylüyor. Umutları yok, ancak geleceklerindeki belirsizlik ve Türkiye’de yaşadıkları kötü koşullar sebebiyle, yapacak başka bir şeyleri kalmadığını söylüyorlar.

Nevşehir'de geçici bir hayat


Nevşehir’deki Nimetullah Farhadi de, 2 yıldır dosyasında bir gelişme olmayan Afganlardan biri. Afganistan’daki kabileler arası savaştan kaçarak Tahran’a gitti. Eşi Parvin de ailesiyle birlikte, aynı sebeplerle Tahran’a kaçmıştı. Tahran’da evlendikten sonra, İran’da ikamet tezkeresi bile alamadıkları için, BM’ye iltica başvurusunda bulunmak üzere Türkiye’ye kaçtılar.
En küçüğü 2, en büyüğü 13 yaşlarında dört çocukları var. İki kızları okula gidiyor, Türkçe öğreniyor. Ancak Türkçe’nin ne kadar süre işe yarayacağını bilmiyorlar. Yarın ya da birkaç yıl sonrası, onlar için belirsiz… İltica başvuruları kabul edildikten sonra dosyaları dondurulmuş; ne zaman sürecin yeniden başlayacağını, hatta başlayıp başlamayacağını bilmiyorlar. Hayalleri, Parvin’in iki ablasının yıllar önce iltica ettiği Kanada’ya gitmekti. Ancak şimdi tek istedikleri, herhangi bir ülkede yerleşik hayata geçebilmek, çalışma izni, sağlık sigortası gibi güvenceler altında, bir ülkenin vatandaşı olarak kendilerine bir gelecek kurmak.

Parvin'in üç yaşındaki oğlu Muhammed Hüseyin'de ileri seviyede kansızlık var.

Afgan göçmenlerin sayısı 3 milyona yaklaştı

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, dünyada 3 milyona yakın Afgan mülteci ve sığınmacı var. Türkiye'de de 9565 Afgan sığınmacı yaşıyor. Çoğu Afganistan’dan kaçarak İran üzerinden Türkiye’ye girmiş. Ancak Türkiye, doğusundaki ülkelerden gelen sığınmacıları mülteci olarak ülkede tutmuyor. Sebebi, BM sözleşmesini imzalarken koyduğu coğrafi çekince.

Türkiye’ye kaçan Afganlar, BMMYK'ya başvurarak iltica talebinde bulunuyor. Diğer tüm ülkelerden gelen göçmenler gibi onlara da önce sığınmacı statüsü veriliyor. Ardından iltica talepleri inceleniyor, kabul edilenler üçüncü bir ülkeye gitmek için bekliyor. Ancak bu bekleyiş, Afganlar için uzun sürüyor.

AL JAZEERA

Haber Ara