Anadolu Adalet Sarayı 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu 13 sanık ile taraf avukatları katıldı.
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan sanık Serkan Çeler, olay günü Fenerbahçe bayrağı satmak amacıyla Bağdat Caddesi'ne gittiğini belirterek, "Yolda yürürken yanımda polis arabası durdu. 'İfadeni alacağız' dedi. Çantamda bayraklar vardı. 'Üzerimde Galatasaray'a ait bir şey yok' dedim. Ne Galatasaray dükkanının olduğu yerde bulundum ne gittim ne de olayı gördüm. Üzerimden de GS Store'a ait bir şey çıkmadı zaten" diye konuştu.
Sanık Yunus Zengin, olay günü çalıştığı inşaatta kaldığını ifade ederek, gürültüyü duyunca birilerinin mağazanın yandığını söylediğini anlattı. Zengin, kendisinin de yanmakta olan eşyaların içerisinden bir mont, bir kaç tişört aldığını belirten Zengin, mağazaya girmediğini, hırsızlık kastıyla hareket etmediğini söyledi.
Sanık Serkan Çelik, Fenerbahçe'nin şampiyonluk kutlamaları için Bağdat Caddesi'ne gittiğini kaydederek, "Yolda yürürken ateş yandığını gördüm. Bir şey almak veya zarar vermek için gitmedim. Sadece ıslanmıştım biraz ısınmak istedim. İçeriden bir kişi dışarıya eşyaları çıkarıyordu. Ben de yere düşen bir kaç parça eşyayı yakmasınlar diye aldım. İnsaniyet namına aldım. Başka bir kastım yoktu" dedi.
Arkadaşıyla merakından olay yerine gittiğini dile getiren sanık Emre Turanlı, "Galatasaray forma ve malzemeleri etrafa saçılmıştı. Yola atılmış bir kaç eşyayı eşe dosta veririz diye aldık. Polis durdurdu. Üzerimizde eşyaları görünce de bizi yakaladılar. Ben mağazaya girmedim, zarar vermedim" şeklinde konuştu.
- "Galatasaray çakmağıyla sigaramı bile yakmam"
Sanık Burak Kavakyanı, koyu bir Fenerbahçeli olduğunu belirterek, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
"Galatasaray ürünlerini beleş verseler almam. Galatasaray çakmağıyla sigaramı bile yakmam. Mağazadaki malzemeleri almamızın sebebi, mahallemizde ihtiyacı olan birilerine vermekti. Çünkü yola atılmışlardı. Hakim bey ben öğrenciyim. Bu sene üniversite sınavına gireceğim. Bunun hırsızlık olduğunu bilsem elimi bile sürmezdim. Cahillik ettik. Bir daha asla böyle bir şey yapmayacağım."
Sanık Mehmet Hacı Bozkurt, 8 yıldır kağıt toplayıcılığı yaptığını belirterek, çok kısa bir süre kaldığı olay yerinden bir kaç tişört aldığını söyledi. Mağazaya zarar vermediğini dile getiren Bozkurt, "Ben ekmeğimin peşindeydim. Aileme bakıyorum. Ne Fenerbahçe ne Galatasaray taraftarıyım. Ben ekmek takımını tutuyorum" diye konuştu.
Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını belirterek, beraatlerini talep etti.
- Toplam zarar 826 bin 841 lira
GS Store'un avukatı, olay günü hem GS Sportif AŞ'nin hem de GS Store'un bağlı bulunduğu Galatasaray Mağazacılık ve Perakendecilik AŞ'nin yaklaşık 826 bin 841 lira zararı olduğunu belirterek, şikayetlerinin devam ettiğini söyledi.
Sanık avukatı Harun Tigün, Fenerbahçe Kulübü'nün zararı giderdiği ya da gidereceği şeklinde basında haberler yer aldığını belirterek, konunun kulübe sorulmasını talep etti.
Hakimi, olaya karıştığı iddia edilip haklarında evrak düzenlenen yaşları 18'den küçük olan 7 çocuk hakkında da Anadolu 1. Çocuk Mahkemesi'nde dava açıldığını bildirdi.
Fenerbahçe Kulübü'ne yazı yazılarak, basında çıkan haberlerin sorulmasına karar veren hakim, üzerilerine atılı suçun niteliği ve mevcut delil durumu kapsamında sanıklar Serkan Çeler, Yunus Zengin, Serkan Çelik, Mahsun Çelik, Emre Turanlı, Burak Kavakyanı, Erdal Gülsün ve Mahmut Gülsün'ün tahliyelerine karar verdi.
Üzerilerine atılı suç itibariyle kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması nedeniyle diğer sanıklar Engin Güzel, Ferhat Ataç, Mehmet Hanifi Yaman, Mehmet Hacı Bozkurt ve Uğur Tike'nin tutukluluk hallerinin devamını kararlaştıran hakim, duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 27 Nisan'da Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'nda Fenerbahçe ile Çaykur Rizespor arasında oynanan müsabaka sonrası Bağdat Caddesi'ndeki GS Store'un camlarının kırıldığı, içeriden alınan ürünlerin bir bölümünün iş yeri önünde yakıldığı ve durum üzerine kolluk güçlerinin harekete geçtiği belirtiliyor.
İddianamede, olay yeri incelemesinde, iş yerinin otomatik kapısının zarar gördüğü ve çalışmadığı, iş yeri içerisinde cam kırıkları, yırtılmış ambalaj kartonları, dağıtılmış tezgahlar ve elektronik cihazlar görüldüğü, vitrin kısmının kırıldığı, bodrum katta bulunan rafların boş olduğu, ürünlerin yerlere saçıldığı ve bir rafın devrildiği anlatılıyor.
Mağazanın kasa kısmındaki 2 bin 500 lira miktarındaki nakit paranın da çalındığı kaydedilen iddianamede, yaşları 18 ile 27 arasında değişen 13 sanık hakkında "nitelikli hırsızlık", "mala zarar verme" ve "konut dokunulmazlığının ihlali" suçlamalarından 5 yıl 8'er aydan 18 yıl 8'er aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
