Çeşitli programlara katılmak üzere Ordu'ya gelen Bakan Güllüce, Ordu Valiliği'ni ziyaret etti.
Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güllüce, bir gazetecinin, "AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayı kim olacak" yönündeki sorusu üzerine, partilerinin kimi aday göstereceğiyle ilgili ellerinde bir bilgi olmadığını söyledi.
Güllüce, "kim kazanacak" sorusunun cevabının ise hazır olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanlığına kimin aday olacağını bilmiyorum ama kimin kazanacağını biliyorum, AK Parti kimi aday gösterirse o kazanacak. Aralarında büyük fark var. AK Parti kimi gösterecek derseniz o konuda bizim elimizde bir bilgi yok ama kim kazanacak diye sorarsanız onun cevabı hazır. AK Parti kimi gösterirse o kazanacak. Tayyip Bey aday olacak mı olmayacak mı, bunu bilemiyoruz. Olursa biz seviniriz, olsun isteriz, olduğu zaman da kazanacağına bütün Türkiye, dünya inanmış durumda ancak aday olup olmamak kendi şahsi iradeleridir."
Bakan Güllüce, terör örgütü tarafından dağa kaçırılan çocuklara ilişkin soru üzerine, "Zaten sayın Başbakan bu konuda açıklamalar yapıyor. Sıkıntılı, çirkin bir şey. Ne konuşayım ki ben. Bu asırda çocuk kaçırmanın ne demek olduğuna, herkesin, 10 yaşındaki insanın bile aklı erer buna. Çok çirkin ve ayıp. Söylemekte çekindiğim kelimeler var" ifadelerini kullandı.
- "Her iyi şeyi istismar eden ortamlar oluşabilir"
Türkiye'de son yıllarda bazı insanlar tarafından yapılan "çevreyi korumaya yönelik olduğu iddia edilen eylemlerin çevre duyarlılığından mı kaynaklandığının" sorulması üzerine Güllüce, bu konuda genelleme yapmanın doğru olmadığını ancak insanlarda çevre duyarlılığı oluşmasının kendilerini sevindireceğini vurguladı.
Bakan Güllüce, bakanlık olarak insanlarda çevre duyarlılığını artırmaya yönelik projeler hayata geçireceklerini anlatarak, şunları kaydetti:
"Bu bizim kendi topraklarımız, yeşilimiz, ülkemiz. Yani çevre bilinci de bizim kendi kültürümüzde olan, tarihe dayanan, inancımıza dayanan, aile terbiyemize dayanan bir şeydir. Tabi her iyi şeyi istismar eden ortamlar oluşabilir, gruplar, kişiler oluşabilir. Çevreye sahip çıkan, çevreyi koruyan, çevreye duyarlılığı artıran, bir karıncayı bile canlıdır diye koruma hassasiyeti gösteren çevrecilerin çoğalmasını istiyoruz. Bunu istismar edip bununla 'hükümete çarparım', bununla 'hükümete toslarım', bununla 'hükümeti yıpratırım' diyen tabi ki marjinal grupları bunlardan ayırmamız lazım. Yani o marjinaller her yerde bir başka şekilde bahane buluyorlar. Kimi ağacı bahane ediyor kimi bilmem başka bir şeyi bahane ediyor kimi çocuk kaçırıyor."