Baba İsmail Oral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün görülen mahkemede hakimin Muhammed'i kendilerine geri verdiğini belirterek, Alman hukukuna her zaman inandıklarını ve güvendiklerini söyledi. "Sanki yeniden bir çocuğumuz olmuş gibi bir duygu içeri. Dünyalar bizim oldu" diyen Oral, .tarifsiz bir sevinç yaşadıklarını kaydetti.
Alınan karar uyarınca gençlik dairesi ile ortak bir çalışma sürecine girildiğini anlatan baba Oral, şöyle devam etti:
"Gençlik Dairesi ile bakım konusunda anlaştık. İnşallah büyük sıkıntılar olmadan, kimsenin kalbi kırılmadan bu süreci sonlandırmayı düşünüyoruz. Gençlik dairesinin anlaşmasına göre babalık iznine ayrılmam istendi. 5 aylık babalık iznine ayrıldım. Gençlik dairesi izin seyahatlerimi engelledi. Oturduğumuz yerde kalmamızı istedi gelecek 6 ay içerisinde. Bu şartlar altında geri vermeye razı oldu gençlik dairesi. Eve pedagojik destek alınacak, ebe gelecek. Bu süreç şimdilik 6 aylığına düşünülüyor. Bir de bizden çocuklara bakıp bakamayacağımız konusunda bilirkişi raporu istediler."
Gençlik dairesince çocukları ellerinden alınan ailelere de seslenen Oral, "Haklılar ise haklıyım desinler. Çünkü her zaman gençlik dairesi haklı olmuyor. Almanya bir hukuk devleti. Kimse içine kapanmasın. Biz, dışarı yansıttıktan sonra içimiz ferahladı. Değişik sivil toplum kuruluşları bu konuda çok irade gösterip her konuda yardım etmeye çalıştı" diye konuştu.
Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay da adaletin yerini bulduğunu belirterek, "Sonuçta istediğimiz ve beklediğimiz kararı aldık. Şimdi eve gelip pedagojik destek verecekler" dedi.
Birçok sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek aileye destek verdiğini dile getiren Altay, "İstediğimiz zaman bir amaçta bir çatı altında toplanabiliyoruz. Bunu kamuoyu gösterdi bize. Tabii bu dramların yaşanmaması için Avrupa'daki gençlik dairesi korumasındaki Türk çocuklar için çalışmalarımızı ciddi şekilde devam ettirmemiz gerekiyor" ifadesini kullandı.
Koruma altına alınan çocuklara Türk ailelerin koruyucu aile olmasının önemine vurgulayan Altay, Velbert kentindeki yürüyüşe 5 bin kişi katılmasına rağmen koruyucu aile sayısının yok denecek kadar az olduğuna dikkati çekti.
Gençlik dairelerinin yeterli incelemeleri yapmadan çocukları doğrudan ailelerinden ayırmayı tercih ettiğini ifade eden Altay, "Çocuğa ebe verip pedagojik gözetim altında da tutabilirlerdi. Ama gençlik daireleri hep bunu yapıyor, direk çocukları aileden koparıyor. Çocuğu aileden koparmadan önce eve pedagojik destek verebilirdi. Çünkü suç kesin değildi" şeklinde konuştu.
Çocukların gençlik dairesi tarafından alınması durumunda ailelere bazı tavsiyelerde bulunan Altay, şunları kaydetti:
"İlk hukuki müdahale çok önemli. Aile yapıcı olmayan davranışlardan uzak, sağduyulu şekilde gençlik dairesi görevlileriyle işbirliği yapmalı, onlarla anlaşma yoluna gitmeli. Gençlik dairelerinin geniş yetkilere sahip olduğunu ve ciddi bir güce sahip olduğunu bilmeliyiz. Çocuğumuzun sağlıklı bir ortamda yetişmesi için gayret gösterdiğimizi geçlik dairesi yetkililerine uygun bir yöntemle anlatmamız gerekiyor."
Amanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti Velbert kentinde, rahatsızlandığı için hastaneye götürülen 5 aylık Muhammed bebek, doktorların şiddet gördüğünü iddia etmesi üzerine, Velbert Gençlik Dairesi tarafından 5 Mayıs'ta ailesinden alınarak koruyucu bir aileye verilmişti.
Geçtiğimiz hafta Almanya'da Türklere yönelik sosyal ve kültürel faaliyetler yapan Umut Yıldızı Derneği öncülüğünde, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD), İslam Toplumu Milli Görüş (İGMG), Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DTİB) ve Şems Derneğinin desteğiyle yürüyüş düzenlenmişti.
