İnsan ve Medeniyet Hareketi Düzce Şubesinin düzenlediği bir konferansa katılmak için kente gelen Kurtulmuş, partisinin il teşkilatını ziyaret etti.
Kurtulmuş, partililerle bir araya geldiği ziyarette, 30 Mart yerel seçimlerinin, Türk siyasi tarihinin en zor seçimlerinden birisi olduğunu söyledi.
"Türkiye'de çekişmeli, zor, tartışmalı nice seçimler olmuştur ama bu seçim başka bir seçimdi. Bu seçim başından beri söylediğimiz gibi sadece kimin belediye başkanı olacağı seçimi değil, bunun ötesinde Türkiye'nin hangi istikamete doğru yol alacağına ilişkin bir seçimdi" diyen Kurtulmuş, milletin yeni Türkiye istikametinde güçlü ve büyük bir medeniyeti yeniden kurma iradesi istikametinde Türkiye'nin önünü açtığından bahsetti.
Bir araya gelmeleri asla mümkün olmayan, herhangi bir konuda iki kelime etrafında birleşmeleri mümkün olmayan, hayat tarzları, siyasi görüşleri, düşünceleri farklı insanların AK Parti karşısında nasıl bir ittifak oluşturduklarını tüm Türkiye'nin gördüğünü dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu ittifaklar sadece siyaset alanında dürüst, düzgün, açık ittifaklar olsaydı bu başımızın üstündeydi. Ancak öyle kirli ittifaklar, öyle kirle oyunlar, öyle yanlış işler ortaya konuldu ki Türk siyasi hayatında geçmişte böyle olaylarla karşılaşılmamıştı. Normal şartlarda bu oyunlardan sonuç alacağını ümit edenler, her türlü hesabı kitabı yaptılar ama milletin ferasetini, basiretini ve milletin bu oyunları çözebilme kabiliyetini unuttular. Bunun içinde seçimlerden çok ciddi şekilde mağlubiyetle çıktılar. Allah'a çok şükür sizlerin gayretlerinizle, teşkilatlarımızın çalışmalarıyla herkes Sayın Başbakanımızın iradesinin arkasında durdu. Bu seçimin sonuçları yeni bir Türkiye'yi ortaya koymuştur."
- Cumhurbaşkanlığı seçimi
Türkiye'nin, milletin iradesiyle 10 Ağustos'ta gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci tura kalmadan başarıyla sonuçlandırmış olacağına inandıklarını bildiren Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye'de her zaman sıkıntılı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanlığı makamı eski Türkiye'nin emniyet sübabıydı. Ortada sandık vardı, sandığın önünde de bir takım süzgeçler vardı. Halk ne oy verirse versin sonuçta Türkiye'nin seçkinlerinin dediği olurdu. Bu şekilde onların dedikleri halkın istikametinden uzaklaştırılarak halkın reyi farklı bir noktaya çekilirdi. Aslında eski Türkiye'de elitler Cumhurbaşkanlığı makamını halka layık görmedikleri için, halkın dışında seçkinlerin oyuyla parlamentoda Cumhurbaşkanını seçerlerdi. Türkiye çok yeni bir döneme geçiyor. Cumhurbaşkanlığı makamı artık doğrudan doğruya halkın oylarıyla belirlenecek bir makam olmuştur. Bu, Türkiye demokrasisi için devrim niteliğinde bir adımdır. Halkın değerleriyle uyumlu olmayan kimse artık cumhurbaşkanı olamayacak."
