Gül, yaptığı yazılı açıklamada, Sakık'ın başkan seçilmesinin üzerinden kısa bir süre geçmesinin ardından yaptığı açıklamalarda tarihe mal olmuş sembol ve kişilikler üzerinden siyaset yapmasının "üzücü ve endişe verici" olduğunu, 19. yüzyılın arkaik ırkçı duygularının bu coğrafyada karşılığının olmadığını kaydetti.
Belirli sembol ve kişilikleri "kin ve nefret objesi" olarak öne çıkartarak bunlar üzerinden farklı bir kimlik oluşturma çabasının toplumu kamplara böleceğini, toplumsal barışa ve demokrasiye de katkı sağlamayacağını belirten Gül, "Bu tür tavır ve davranışlar, huzurlu bir barış ve kardeşlik ortamı isteyen halkımızı derinden yaralamaktadır. Sayın Sırrı Sakık, bilerek veya bilmeyerek öncelikle Müslüman Kürt halkına haksızlık etmekte ve yüzyıl önce yaşanmış olan acı ve ızdırabı es geçmekte, bu acılara karşı verilen kahramanca mücadelenin üzerine gölge düşürmektedir. Bilinmelidir ki Kazım Karabekir, Anadolu'da Türklerin de Kürtlerin de rahmetle andığı bir kahraman ve saygı duyduğu bir komutandır" ifadelerini kullandı.
Kazım Karabekir'in 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda içerisinde Ağrı'nın da bulunduğu bir bölgenin Anadolu'dan ayrılmasına izin vermediğini ve Müslüman Türk ve Kürt halkının kahramanca mücadelesine komutanlık ettiğini belirten Gül, şunları kaydetti:
"Bugün Ağrı'da günde 5 vakit ezan özgürce okunuyorsa, bunu sağlayanlardan biri de bölgedeki Müslüman halka komutanlık yapmış Kazım Karabekir'dir. Bu nedenle Sayın Sakık'ın Kazım Karabekir gibi rahmetle anılan tarihi bir şahsiyete yönelik açıklamaları, sadece bir şahsa değil Ağrı'ya, Ağrılılara ve Türkiye Cumhuriyeti'ne de bir hakarettir. Barış ve kardeşlik sürecinin devam ettiği, yüz yılı aşkın sorunların sükunet ve suhuletle çözülmeye çalışıldığı bir aşamada topluma mal olmuş kişi ve kimliklerle uğraşmanın, karşılıklı olarak kin ve nefreti teşvik ve tahrik etmenin öncelikle Kürtlere karşı yapılmış bir kötülük ve provokasyon olduğunu herkesten önce Sayın Sakık bilmelidir. Bir vatan kahramanı olan ve milli mücadelenin başarıyla sonuçlanmasında büyük katkısı bulunan Kazım Karabekir, bugün rahmetle anıldığı gibi yarın da rahmetle anılacaktır. Onu, günlük siyasetin ucuz bir enstrümanı haline getirmeye çalışanlar ise milletin vicdanında yara açmaktan başka bir şey yapmış olmayacaklar."
Gül, Sakık'ın söz ve davranışlarıyla provokasyonların önünü açmakta bir beis görmediğini belirterek, "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki, çocukları PKK tarafından kaçırılan anneler, her türlü hakaret ve fiziki şiddete maruz kalırken, Sayın Sakık ile BDP ve HDP yöneticilerinin buna ses çıkarmaması, hatta destekler mahiyette ifadeler kullanması, provokasyondan başka bir şey değildir. İstanbul'da yerlerinden çıkarılıp başka yere götürülen dört ağaç için dozerlerin altına yatanların, evlatları kaçırılan annelere tahammül edememesi bu zihniyetin kodlarını da açığa çıkarmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
