Bilek Güreşi Milli Takım Antrenörü de olan Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, spor yaşantısına güreşle başladığını belirterek, İstanbul'da da bilek güreşi turnuvalarına katıldığını kaydetti.
Bilek güreşini çok sevdiği için 1999 yılında Eskişehir'de düzenlenen Türkiye Gençler Bilek Güreşi Şampiyonası'nda gençlerin antrenörlüğünü yaptığını ifade eden Arslan, şöyle konuştu:
"Böylelikle bilek güreşi antrenörlüğüne başladım. Kısa dönem çalışmayla büyük başarı yakaladım. O başarı gittikçe artıyor. Ben de 2000 yılında İstanbul'daki Avrupa Şampiyonası'nda Avrupa ikincisi oldum. 2011 yılında yapılan Dünya Şampiyonası'nda da şampiyon oldum. Güreş yaptığım dönemde milli takım forması giyememiştim. İçinde bin uhde kaldı ancak bilek güreşi sayesinde milli takıma katıldım."
-"Üçüncülüğü madalyadan saymıyorlar"
Arslan, genç sporcuların sevdikleri branşa yönlendirilmesi gerektiğine değindi.
Öğrencilerinin bilek güreşine başlamadan velileriyle görüştüğünü anlatan Arslan, şunları söyledi:
"Çünkü, bu sporu sevmezse başarı yakalanamaz. Sporcularımla dünya ve Avrupa şampiyonalarında 15 yılda, 20'si altın, 38'ü gümüş, 42'si de bronz olmak üzere 100 madalya kazandık. Türkiye şampiyonalarında da 400'ü aşkın madalya kazandık. Öğrencilerim, Avrupa ve dünya şampiyonalarında kazandıkları üçüncülüğü madalyadan saymıyor. Bu, önemli bir başarı. Madalya sayımızı artıracağız."