AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun da hazır bulunacağı, ABD Başkanı Barack Obama, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, İngiltere Başbakanı David Cameron, İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Japonya Başbakanı Şinzo Abe ve Kanada Başbakanı Stephen Harper'ın katılımıyla, iki gün sürecek zirvenin çalışma yemeği formatında yapılacak bu akşamki ilk oturumunun öne çıkan konusunu, Ukrayna krizindeki son gelişmeler oluşturacak.
Geçen aylarda Hollanda'da toplanıp Rusya'ya yaptırım mesajı veren G7 liderlerinin, bu kez bu opsiyonu masada tutmakla birlikte fazla öne çıkarmaması ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'nın yeni seçilen Devlet Başkanı Petro Poroşenko ile doğrudan diyaloğa girmesini teşvik eden bir yaklaşım sergilemeleri öngörülüyor. Bu yaklaşıma rağmen "hedef odaklı yaptırımların, gerekmesi halinde devreye sokulacağı" vurgusunun, toplantı sonrasında yayımlanacak sonuç bildirisine yansıması bekleniyor.
Rusya'nın Ukrayna sınırındaki askeri birliklerini çekmeyi hızlandırması, sınırdan silah ve militan akışına son vermesi, ayrılıkçılar üzerindeki etkisini kullanarak silah bırakmalarını ve şiddet uygulamaktan vazgeçmelerini sağlamasının da G7'nin talepleri arasında yer alacağı kaydediliyor.
AB Komisyonu Başkanı Barroso, zirve öncesinde düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Ukrayna konusunda dört unsurlu bir yaklaşım izlenmesi gerektiğini belirtti. Barroso, bu unsurları, "anayasal reform ve ulusal diyaloğun sağlanması, Ukrayna ekonomisinin istikrara kavuşturulması, enerjinin silah olarak kullanılmaması ve Ukrayna'ya uluslararası desteğin koordine edilmesi" olarak sıraladı.
Barroso, temmuz ayında Ukrayna için uluslararası bağış konferansı düzenlemeye hazır olduklarını belirtti.
AB kaynakları, G7'nin ya da G8'in geleceğinin tartışılması için henüz erken olduğunu ancak liderlerin bu konuya da değinebileceklerini belirtiyor.
Diplomatik kaynakların verdikleri bilgilere göre, ekonomi alanında dengeleri değiştirecek nitelikte kararlar alınması planlanmıyor. Kaynaklar, liderlerin ekonomi alanında "güçlü sürdürülebilir ve dengeli" büyüme vurgusu yapmasının beklendiğinin altını çiziyor.
Zirvenin yarınki oturumlarında ekonomi, ticaret, iklim değişikliği ve enerji politikalarının ön planda olması bekleniyor.
Ukrayna kriziyle de yakından bağlantılı olan ve özellikle AB'nin üzerinde ısrarla durduğu enerji güvenliği konusunda liderlerin mesajı, "Enerji arzının, siyasi baskı ya da güvenliği tehdit unsuru olarak kullanılması kabul edilemez" yönünde olacak. Liderlerin, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesinin gerekliliğine de güçlü vurgu yapmaları gündemde.