Yılmaz, Mövenpick Otel'de düzenlenen Kalkınma Bakanlığı ve "Geçiş Halindeki Türkiye Yeni Bir Maliye Politikası Perspektifinin Zamanı Geldi mi?" konulu "Kamu Maliyesi İncelemesi Tanıtım Konferansı"nda yaptığı konuşmada, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Avrupa'daki en şanslı maliye bakanlarından olduğunu belirterek, birçok ülkede maliye bakanlarının katıldıkları toplantılarda Şimşek kadar rahat konuşamadıklarını söyledi.
Türkiye'nin uyguladığı maliye politikasıyla kriz döneminde pozitif ayrıştığını dile getiren Yılmaz, ülkenin son 10-12 yılda elde ettiği başarılarda maliye politikalarının çok büyük bir önemi olduğunu kaydetti.
Söz konusu başarıların rehavet yaratmaması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, reform ve değişim iradesinin kaybedilmemesi gerektiğini ifade etti.
- "Maharet kriz olmadan reform yapabilmek" -
Türkiye'nin en önemli başarılarından birinin istikrar ve reform iradesini aynı anda hayata geçirmesi olduğunu belirten Yılmaz, "Kriz yaşayan ülkelerin reform yapması nispeten kolaydır. Asıl maharet kriz olmadan reform yapmayı becerebilmek. Eski Türkiye şartlarında 2-3 yılda bir kriz yaşayan bir ülkeden, kriz yaşamadan değişimi yaşayabilen bir Türkiye'ye geçiş sağladık" değerlendirmesinde bulundu.
2023 yılı için iddialı hedefleri olan Türkiye'nin üst orta gelir grubundan yüksek gelir grubuna geçen bir ülke olmak istediğini anlatan Yılmaz, demokrasi seviyesini de daha üst standartlara taşımayı arzu ettiklerini dile getirdi. Son yıllarda uygulanan maliye politikalarının önemine de işaret eden Yılmaz, söz konusu politikaların özel sektör için istikrarlı bir büyüme olanağı sağladığını söyledi.
Makro ekonomik istikrar sayesinde yüksek büyüme sağlandığına dikkati çeken Yılmaz, 2010 yılından itibaren kamu maliyesinde faiz dışı fazla verme politikasının sürdüğünü belirtti. Kamu harcamalarında verimliliğin önemine de değinen Yılmaz, 2002 yılında kamu yatırımlarının tamamlanması süresi ortalama 9 yıl iken bu sürenin 4 yılın altına indiğini vurguladı.
- Dünya Bankası Türkiye Direktörü Raiser -
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser de 10 yıl öncesine kadar kamu maliyesi politikalarının Türkiye'de yaşanan tartışmaların merkezinde olduğunu hatırlattı.
Bugün ise Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığının kamu maliyesine etki eden önemli çalışmalar yaptığını anlatan Raiser, "Artık kamu maliyesi Türkiye'nin kırılgan tarafı değil" dedi.
Türkiye'nin 2001 yılından sonra son derece başarılı bir mali konsolidasyon gerçekleştirdiğini dile getiren Raiser, ekonomik büyümeyi sürdürülebilir kılmak için mali politika dayanağına ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Raiser, ekonomik büyümenin yüzde 5 seviyelerinde sürdürülebilir kılınması için Türkiye'nin yapısal reformlar yapması gerektiğini sözlerine ekledi.
Hazırlanan raporda, Türkiye'nin son 10 yıldaki hızlı büyüme performansı ve kalkınmasının küresel ekonominin başarı hikayelerinden biri olduğuna işaret edildi.
Raporda, maliye politikasının kayıtlı istihdamı teşvik edecek, özel tasarruf oranlarını artıracak ve böylece sürdürülebilir ve uzun vadeli büyümeyi destekleyecek şekilde yeniden yönlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Yüksek ve sürekli faiz dışı mali fazlalar elde edilmesinin büyük ölçüde sosyal güvenlik primlerinin artmasından kaynaklandığı tespitine yer verilen raporda, yabancı sermayeli ekonomik büyümenin kayıt dışı istihdamdaki azalmayı kolaylaştırdığı kaydedildi.