Soylu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu huzursuzluğu anlamakta zorlandıklarını belirtti.
"Türkiye 1,5 yıldır terör yüzünden insanını şehit vermeyen, annelerin ağlamadığı, evlatlarını askere gönderenlerin korkarak, çekinerek, endişe ederek, 'Acaba ne olacak?' diye tedirgin olmadığı bir ülkedir. Anlıyorum ki bu huzur ortamı maalesef birilerini kıskandırmaktadır, huzursuz etmektedir" diyen Soylu, bu huzursuzluğu anlamanın mümkün olmadığını bildirdi.
Bunda siyasi partilerin ve siyasetçilerin rolü olduğuna işaret eden Soylu, bunların üzerinden siyaset yapan, bu bağlarını bir gün olsun inkar etmeyenlerin ülkeye, bölgeye aslında zarar verdiğini ifade etti.
Soylu, "Partilerinin isimlerini bile barışın üzerinden, demokrasinin üzerinden, kardeşlik üzerinden vermeye çalışanlar, yaptıkları ile seyirci kaldıkları hadiselerin birbiriyle çeliştiğini eğer bir şekilde ortaya koyarlarsa, bunu gündeme getirmek, bunu değerlendirmek ve bunu aziz milletimizle paylaşmak en temel sorumluluk alanlarımızdan ve görev alanlarımızdan bir tanesidir" diye konuştu.
- "Siyaset muhalefeti insanlıktan uzaklaştırmasın"
AK Parti olarak çocukların dağlara gitmesini istemediklerini, insani değerlere bağlı bir şekilde meseleye yaklaşarak sorunları çözmek istediklerini aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"Biz çocuklarımızın dağlara gitmesini istemiyoruz. Biz evlatlarımızın zorla, anneler babalar orada ızdırap çekerken onlardan ayrı kalmasını istemiyoruz. Siyaset muhalefeti insanlıktan uzaklaştırmasın ve siyaseti sadece kendi gelecek çıkarları üzerine bina etmesinler. Burada hem sayın Başbakanımız hem AK Parti, bütün insani değerlerimize bağlı bir şekilde bu meseleye yaklaşmaktadır. Bunu alkışlamak ve bu konudaki hassasiyete destek olmak varken, bu konuya çelme atmak veya bunu bir siyasi çıkar meselesi haline getirmek son derece basit bir davranıştır. Muhalefet ne kadar bu basit davranışlardan kendilerini uzaklaştırırsa o kadar daha millet nezdinde itibar sahibi olur düşüncesindeyim."
- Çözüm süreci
Hükümet olarak çözüm süreci ile Türkiye'nin her karış toprağında huzuru hedeflediklerini, bundan yalnızca AK Parti'nin değil tüm siyasi partilerin sorumlu olması gerektiğini vurgulayan Soylu, küçük siyasi çıkarların bunu zedelememesi gerektiğini anlattı.
Bu çerçevede AK Parti'nin barış için ortaya koyduğu gayretlere farklı manalar yüklenerek, siyasi malzeme haline getirilmesinin son derece yanlış olduğuna değinen Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz burada muhalefetin tavrını ve ortaya koymuş olduğu söylemleri, yani sanki bir zafiyet varmış gibi veyahut hükümet ve AK Parti bu konuda bir yerlerden 'aman' diliyormuş gibi bir ifadeyi ortaya koymak, en azından siyasi bir acziyettir. Buna sığınmak ve bu konuda görüş ortaya koymak, siyasi parti liderlerine de onların temsilcilerine de yakışmayacak ve bu konuyu her birimizin bir siyaset vesilesi yapma konusundaki değerlendirmeden uzak durmamız lazım gelen bir olaydır. Burada sanki gerek çözüm sürecinde gerekse Türkiye'nin idaresinde bir zaafiyet varmış görüntüsünü ortaya koymak doğru değildir. Böyle algılamak da veya böyle yansıtmak da yine söylüyorum siyasetin ve muhalefetin maalesef içerisinde bulunduğu acziyetten ortaya çıkan bir durumdur. Türkiye'de 12 yıldır nelerin olduğu, bu konuda hangi adımların atıldığı, olağanüstü halinden Türkiye'de insanların kendilerini mahkemelerde ifade edebilmesine kadar bu geniş demokratikleşme ve özgürleşme sürecinin Türkiye'de insanlarımızı ne kadar birbirine yaklaştırdığı çok açık ortadadır."