Hacıosmanoğlu, Büyükşehir Belediyesi Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantının son bölümünde üyelerin eleştirilerinin ardından yaptığı konuşmada, Trabzonspor'a hizmet etmenin bir şeref olduğunu belirterek, "Bir yıldır bu görevi yapıyoruz. Hiçbir başkanın ağzından bu söyleyeceklerimi duymamışsınızdır. Ben yaptığım yanlışları söyleyebilecek, kendini eleştiren medeni cesarete sahip bir insanım. Geriye gitseydim yaptıklarımın yüzde 50'sini yapmazdım ifadem doğrudur" diye konuştu.
Trabzonspor'un büyük bir marka olduğunu ifade eden Hacıosmanoğlu, "Elbette hatalar yaparsınız. Hataları kabul etmek bir erdemdir, ders çıkarır bir daha yapmazsınız. Birçok şeyi tek başıma yaptığımı ifade ettiğimi söylüyor insanlar. Bazı yerlere müdahale olmadığım için hatalar yaptım. Bunlar da hatalarımın yüzde 30'unu oluşturuyor. 48 yaşındayım. Son bir yılda verdiğim mücadeleyi son 5 yılımda verseydim Türkiye'nin en zenginlerinden biri olurdum. Biz enkaz edebiyatı yapmadık. Kulübün nerede olduğunu biliyorduk. Eleştirirken gerçekleri bilmek gerekir" dedi.
Kulüp eski asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu ile seçim öncesi bir araya geldiğini dile getiren Hacıosmanoğlu, şöyle devam etti:
"Bana 'Kim önümüzdeki sene kulübü iflas ettirmez de bu kulübü orta sıralara oynatırsa şampiyon olmuş gibi sayarım' dedi. Bugün ne oldu da farklı düşünüyor. Bir sebepten dolayı 1461 Trabzon'u kendisine veremedik, o yüzden sanırım. Şunu söyleyeceğim, çok çirkin, ahlaksız buluyorum. Kim yapıyorsa da ahlaksızın dik alasıdır. 'Bağışları üzerine alacak mı yazdırdınız' diyor. Hayrettin Bey son gün geldi, yönetimden adam çıkardık, enişteni yönetime aldık. Kim Trabzonspor'da hakkı olmayan parayı üzerine alacak olarak yazdırırsa şerefsizin önde gidenidir. Bunu iddia eden de onun daniskasıdır. "
- "Bu, Sadri Şener, İbrahim Hacıosmanoğlu meselesi değildir"
Hacıosmanoğlu, eski kulüp başkanı Sadri Şener hakkında "güveni kötüye kullanma" ve "özel belgede sahtecilik" suçlarından iddianame hazırlanması konusunda kendisine yöneltilen eleştiriler ile ilgili olarak da şunları söyledi:
"Eleştirileri dikkate alacağız, ona göre hareket edeceğiz ama haksız olanlara cevap vereceğiz. Bu şehirde, kulüpte maddi manevi sıkıntılar yaşandığı konuşuluyordu seçim öncesinde. Biz de geldiğimizde 'hesap soracağız' dedik. Bu benim şahsi meselem değildir. İbrahim Hacıosmanoğlu, Sadri Şener meselesi değildir. Geldik ve bağımsız denetçilere kulübü incelettirdik ve bulunan olumsuzlukları da devletin yetkili makamlarının önüne koyduk. Bizimle alakalı bir şey değildir bu. Biz 100 lira yevmiyeyle çalışıp maç izlemeye gelenlerin parasını kullananlara vebalini soracağız. Bundan camia zarar görmez tam aksine hesap sorulabilir bir Trabzonspor'u Türkiye'ye örnek gösterirsek, bizdekilerin 10 katı kirli olan kulüplere de inşallah böyle yönetim anlayışı gelir ve onlara da geçmişin hesabını sorar. Biz kendimizi temizleyebilirsek Türkiye'ye örnek oluruz. Biz kimseyi peşinen suçlu ilan etmiyoruz ancak bulunan serbest denetim raporlarını da adli makamlara iletmek durumundayız. "
- Görev süresi
Yönetim kurulunun 2,5 yıllık görev süresi iptali konusunda mahkemenin verdiği karara değinen Hacıosmanoğlu, "Kongrenin 2,5 yıllık olmasını biz istemedik. Seçim oldu, aday olduk. Altı aylık seçilip tekrar aday olabilirdik. Mahkeme süreci oldu. Ne olduysa iki ayda mahkeme kararı verildi ama hazirun cetveli olmadan mahkeme karar veremez. Yargıtay bunu değerlendirecektir. Bu kadar eksiklere rağmen bu kadar kısa zamanda mahkemenin bu kararını manidar bulduğumuz için görevimize devam edeceğimizi söyledik. Büyüklerimize saygı duyacağız ama ben varken Trabzonspor var, ben yokken, benim zihniyetim yok anlayışı hiç fayda getirmemiştir. Mahkemenin kararını, iki ay içerisinde nasıl karar verdiğini ben yeni idrak ediyorum. Büyüklerimize değer vereceğiz, saygı duyacağız ancak emeğimizi çalanların kararları Yargıtay'da uzun süredir dururken onların büyükleri gidip orayı eşelemiyor ancak bizim futbolcusu, başkanı, milletvekili, bakanı olan ve 'ben Trabzonspor'un her şeyiyim' diyen Faruk Özak, Yargıtay kararlarının peşine düşmüş" diye konuştu.
- "Yeni oluşacak federasyon"
Hacıosmanoğlu, Anadolu takımlarıyla dostluk ilişkilerini geliştirmeye çalıştıklarını belirterek, şöyle dedi:
"Biz gelen bütün Anadolu takımlarını ağırlıyoruz, buradaki her türlü ihtiyaçlarını karşılayıp dostluk ilişkilerimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Biz de oralara gittiğimizde bizi de aynı şekilde karşılıyorlar. Emeğimizi çalanlarla elbette kavgamız olacak ama bunu camialar arasında bir kavgaymış gibi göstermeyin. O adını anmak istemediğim yöneticilerin camialarında olduğu yerde benim daha çok dostum var. Bizim meselemiz emeğimizi çalanlarla. Bizim Anadolu kulüpleriyle nasıl iyi ilişkiler içerisinde olduğumuzu önümüzde sezon oluşacak olan yeni federasyonda Trabzonspor'un Anadolu kulüpleriye nasıl beraber olduğunu hep beraber göreceğiz. Bu federasyon Allah nasip ederse önümüzdeki sene devam etmeyecek."
İbrahim Hacıosmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geliyoruz kupa meselesine. Kupa Başbakan'da. Merak ediyorum. Trabzonspor hakkını, böyle güçlü camia kimde olursa olsun alması lazım. 6222 sayılı yasanın failleri yakalandıktan 6 ay sonra yasanın değişmesi için Trabzonspor buna neden imza attığını sorguladınız mı? O dönemde sayın başkana şunu söyledim. Fahri olarak görev almak istiyorum, Kulüpler Birliği toplantılarında kabul görmedi. Şurada 3-4 kulüp isyan ediyor, ben size 4-5 Anadolu kulübünü getireyim sonra çıkın açıklama yapın, deyin ki bu şikenin cezası 5 sene ila 12 sene arasında fazla diyorlar. Tam aksine 12 ila 24 yıl arasında olmasını istiyoruz. Çünkü şike kader kurbanı olarak insanın başına gelmez. Yasanın değişmesi için biz imza atan kulüptük o dönem. 156 sene ceza ile yargılanıp 50-60 sene ceza alacak yerde 3 sene ceza aldılar O dönemde Trabzonspor başkanının Tahkim Kurulu kupayı Fenerbahçe'ye onaylayana kadar bir açıklaması var, Fenerbahçe ve kadim dostu Aziz Yıldırım ile ilgili, 'Millet birbirinin başını kesiyor 25 sene ceza alıyor, Aziz Bey ne yaptı da 156 sene ile yargılıyorsunuz' dedi. Ben eleştiriyorum. 160 sene değil, 560 sene alsın. Milyonlarca insanın bağrından geleceğini, hayallerini söküp aldı bu insanlar. Bir baklava çalan senelerce yatıyorsa bizim sadece manevi boyutu yok. Bizim sadece kupamız değil, 50 milyonun üzerinde kaybımız oldu."
- "Dün gelen yazı Fenerbahçe Kulübü'ne gelmedi"
UEFA'ya müracaatlarında Avrupa'nın en ünlü avukatıyla çalıştıklarını söyleyen Hacıosmanoğlu, "Bu avukatlar Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın avukatlığını kabul etmeyenlerdir. Bize şu şartı sundular sadece, eğer ileride baskı görüp vazgeçecekseniz almayalım dediler. Kararlı olduğumuzu görünce davayı da sonuç odaklı yaptık. Davayı kazanırsalar 400 bin avro alacaklar. Bugüne kadar da dava kaybettikleri görülmemiş. Kendilerine raporlar sunduk. Dün gelen yazı Fenerbahçe Kulübü'ne gelmedi. Bizim şikayetimiz Fenerbahçe Kulübü'ne değil UEFA'nın kararlarını uygulamayan TFF'ye idi. UEFA disiplin komitesine TFF'den savunma istemek üzerine sevk etti. Bu ilk hamledir. Allah nasip ederse sonucunu da hep beraber göreceğiz" dedi.
Şike davasıyla ilgili yeniden yargılanma isteği konusuna değinen Hacıosmanoğlu, şunları söyledi:
"Yeniden yargılama süreci başlayacakmış. Deliller ortaya çıkmış. Bahsettikleri yeni delil, eski futbolcumuz Semavi'nin Sivaslı futbolcu Abdurrahman'a Trabzonspor 1 milyon dolar para verecekmiş diyormuş. Semavi yalanlıyor. İki yıl sonra bunu söylüyorlar. Etekleri tutuştu, nasıl kurtuluruz, bir şey çıkarabilir miyiz diye uğraşıyorsunuz. Böyle bir şey olmadığı kesin. Zaten biz bu işleri berecebilseydik bizim elimizden şampiyonluklar çalınmazdı. Benim bildiğim dört şampiyonluğumuz çalınmış. Bu yeniden yargılanmayı gerektirecek hiçbir şey yok. Kendinizi kandırıyorsunuz. Yeniden yargılama yapılacak olsa bile bu infazı durdurmaz. Hukuki mücadelemiz devam ediyor. Anayasa Mahkemesi'ne müracaatları da var. Takip ediyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin gündemin bu kadar dolu olduğu ortamda böylesine olayı öncelikle gündeme alıp mahkemeden belge istemesi Türkiye'de temiz futbol isteyen insanların içinde bir yara açtığını Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerine Trabzonspor camiası adına hatırlatmak istiyorum."
Başkanlığa seçilirse 2010-2011 sezonu şampiyonluk kupasını Trabzon'a getireceğini söylemesine ilişkin ise Hacıosmanoğlu, "Kupa arkadaşımızın evinde değil. İki yıl alınması yönünde müracaat dahi edilmeyen konuların üzerine gidiyoruz, bu savaşımız sonuç alınana kadar devam edecektir. Eninde sonunda hak sahibine ulaşacaktır. Ben eminim, siz de emin olun. Bu işin sonunda Avrupa'nın sopasıyla TFF'de herhalde bu yönetime nasip olmayacak. Gelecek yönetim de bu adaletsizliği ortadan kaldıracak" diye konuştu.
- "Uyurken bile hayaller görüyorum"
Hacıosmanoğlu, ligde dördüncülüğün başarı olmadığını ifade ederek, "Dördüncülüğe oynayacak bir Trabzonspor'un başkanı olmayı ben kabul etmem. Yeni sezon için girişimlerimiz devam ediyor. Takımımızın olacak olan hocasıyla birlikte çalışmalarımıza başladık. Terini sonuna kadar akıtan, sonuç alacak bir takım ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Aralıkta eğer şampiyonluğa oynayacak bir takım ortaya çıkaramamış olursak Trabzonspor sevdalılarına bize göstermiş oldukları teveccühten dolayı teşekkür edecek erdeme sahibiz. Biz sorumluluk hissediyoruz. Uyurken bile hayaller görüyorum. Buradan başarılı bir başkan olarak ayrılmayı hedefliyorum. Kongrede 'buradan başarılı bir başkan olarak ayrılacaksam başkan olmayı bana Allah nasip etsin' demiştim" ifadelerini kullandı.
- "Başbakan'a saygı duyuyorum
Hep siyasetten bahsedildiğini dile getiren Hacıosmanoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bir insan bir kulübü siyasete neden alet eder, kendine çıkar elde etmek için hareket eder. Bu ülkenin Başbakanıyla yakın olmamı eleştiren insanlar, yarın ben eğer bugünkü konumumu siyasi, ticari amaç uğruna kullanırsam gelip benim yüzüme tükürürsünüz. Bunun haricinde bu ülkenin Başbakanı hangi görüşte olursa olsun her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır, benim de felsefem odur, ben Trabzonspor Başkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıyla samimi olmanın hiçbir sakıncasını görmüyorum. Kaldı ki kişisel olarak insanlar beğenir ya da beğenmez. Ben sayın Başbakan'a saygı duyuyorum. Dün duyuyordum, bugün duyuyorum yarın da duyacağım ama 'kupa Başbakandadır söylemi...' Defalarca ben Başbakanla görüştüm, bu konuların bir kelimesini dahi konuşmadı. Bu konunun içinde şu anda olur mu olmaz mı, ben olacağını sanmıyorum. Önümüzdeki günlerde Türk ftubolunun değişimini gördüğünüz zaman da Trabzonspor olarak Anadolu takımlarıyla bu konuda aktif rol oynadığımız zaman da var mı yok mu onu da o zaman göreceksiniz. Türk futbolunun içinde bir çete var, her tarafı örümcek gibi örmüş. Trabzonspor gibi güçlü bir camia ama Türkiye'de yok. Onun gücünü kullanarak Cenab-ı Allah bize muvaffak olmayı nasip edecek."
Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz'ın açıklamalarına değinen Hacıosmanoğlu, şunları kaydetti:
"Sivasspor'un başkanı bizim Semavi kardeşimize Abdurahman üzerinden para geldiğini söylüyordu. Ben çok eleştiri aldım. İlk seçildiğimiz günden beri emek hırsızları ile ilgili herkesle konuşuyorum. Bana bir gün dedi ki 'Sayın başkanım' dedi, 'hırsızlar duruyor siz konuşuyorsunuz, onlar gidiyor herkes bana bakıyor, ben bu işin içinde yokum, maç satan ailesini satar, beni bu işten ayırır mısın'. Ben de bir açıklamamda dedim ki 'Sivasspor Başkanı delikanlı adamdır, bunları bunları dedi .Bunların söylendiği sözler, sözün bittiği yerdir, o konuşmanın sonunda bana şunu söyledi, ben o işin içinde yokum ama benim futbolcularıma alttan çalıştılar'. Şimdi bugün Semavi'nin üzerinden Trabzonspor'a, Fenerbahçe'ye orta yapıp Fenerbahçe'nin kafa atmasına zemin hazırlayan Sivas Başkanına buradan söylüyorum, bana o gün söylediği 'ben bu işin içinde yokum, benim alttan futbolcularıma çalıştılar' sözünü çıkıp delikanlı gibi kamuoyuyla paylaşmasını istiyorum."
Öte yandan genel kurulda Başkan Hacıosmanoğlu ile kulüp eski asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu arasında kısa bir tartışma yaşandı.
(bitti)