Yapıcıoğlu, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde oturma eylemi başlatan ailelerin, çocuklarının kandırılarak zorla götürüldüklerini iddia ettiklerini anımsattı.
Konuya ilişkin BDP yetkililerinin bazı açıklamalarının olduğuna işaret eden Yapıcıoğlu, 14 yaşındaki bir çocuğun büyük çaplı bir alışveriş yapmasının bile mümkün olmadığını kaydetti.
Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:
"BDP yetkilileri bu çocukların 'kendi istekleriyle dağa gittiklerini' söylüyor. Başka konularda 14 yaşındaki çocukların iradelerinin olmadığı konusunu dile getirenler, bu durumun iradeye bağlı olduğunu söylemelerine aslında kendilerinin de inanmadığını düşünüyorum. Çocukların ellerine silah vermeleri doğru değildir. BDP yetkililerini en son yaptıkları açıklamada '18 yaşından küçük çocukların ellerine silah tutuşturmanın doğru olmadığını' söylediler. Gerçekten bu şekilde düşünmeleri sevindiricidir."
Hüda-Par Dicle İlçe Başkanı Ercan Alparslan'ın kaçırılması olayına da değinen Yapıcıoğlu, "Ercan kardeşimiz hemen serbest bırakılmalıdır. Eğer serbest bırakılmaz veya kendisine bir zarar verilirse, bundan böyle barış sürecinden artık bahsedilemeyecektir" dedi.
PKK ve BDP'nin bölgede kendisinden başka kimseye hayat hakkı tanımadığını iddia eden Yapıcıoğlu, şunları söyledi:
"Bölgede sorumluluk üstlenebilecek birçok kişi ve kesimin de bu gidişatı engellemeye yönelik kayda değer girişimde bulunmadığını söyleyebilirim. Önceki güne kadar, hatta iki hafta öncesine kadar üyelerimize ve kurumlarımıza yönelik taşlı, sopalı, molotoflu saldırılar yapılmıştı. Lice'de silah kullanıldı ve öldürmek kastıyla açılan ateşte biri kadın üç kişi yaralandı. Çarşamba günü bir kez daha silahlar konuşturuldu, bir kez daha kan aktı. Bu sefer can kaybı var. Şu ana kadar sorumluluk duygusuyla hareket ettik, halkın menfaatini gözettik. Huzur ortamı bozulmasın istedik. Ancak bu ortamı bozdular. Planlı ve kararlı bir şekilde işi bu noktaya getirdiler. Bundan sonra olacaklardan biz sorumlu değiliz."
Olayların ardından tabanlarını sürekli sükunete davet ettiklerini ifade eden Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:
"Olayların daha fazla büyümemesi için elimizden geleni yaptık. Fakat olaylar büyür ve iş çığırından çıkarsa siyasi parti olarak olayları engelleme konusunda gücümüz bir yere kadardır. Barış süreci başladığında eksik ve yanlışlarına rağmen destek olacağımızı söylemiştik. PKK ile devletin görüşmeleri var. Kürt sorununa barış süreci deniyor. Devlet bu sorunu sadece PKK sorunu olarak görüyor. Eğer devlet Kürt sorununu PKK sorununa indirgemesi halinde bu işin sonu çözüm ve barış ile bitmeyecektir."
Yapıcıoğlu, gazetecilerin, Mardin'in Dargeçit ilçesinde geçici köy korucusu ve Hüda-Par üyesi olan Mehmet Uğurtay'ın öldürülmesinin ardından yaptığı açıklamalara ilişkin sorusunu şöyle cevapladı:
"Bu savaşı biz ilan etmedik. Bizim tarafımızdan ilan edilmiş bir savaş ilanı değildir. Cümlem aynen şudur; 'Aslında bu bir savaş ilanıdır fakat sözle ifade edemedikleri bir savaş ilanıdır. Kendileri siyasetten bahsediyor. Ancak alttan altta fiilen savaş ilanında bulunuyorlar.' Buradaki kastım PKK'nın bu son olaylarda bize yönelik bir savaş ilan ettiğini ifade ediyor. Bizim tarafımızdan ilan edilen bir savaş değildir."