Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Viyana'da 2014 Güvenlik Günü Konferansı düzenledi. Uluslararası kurumlar başta olmak üzere 68 ülkeden temsilcinin katıldığı konferansta, Birleşmiş Milletler (BM), AGİT ve diğer bölgesel kurumların, çatışmaların çözümünde nasıl daha aktif olabiliceği konusu tartışıldı.
AGİT Genel Sekreteri Lamberto Zannier, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, BM Anlaşması'nın 8'nci Bölümü'nüde BM ile AGİT gibi bölgesel kurumların uluslararası güvenliğin sağlanmasında işbirliği yapmasının öngörüldüğünü söyledi. AGİT bölgesinde güvenliğe yönelik tehditlerin arttığını, Ukrayna, Afganistan ve Suriye'deki gelişmelerin ulusal, bölgesel ve küresel güvenliğe olumsuz etiklerinin olduğunu ifade eden Zannier, AGİT'in çatışmaların önlenmesi ve uyuşmazlıkların çözümü konularında daha aktif rol alabiliceğini vurguladı.
Avrupa'da soğuk savaş düşüncesi ve retoriklerinin yeniden ortaya çıktığına şahit olduklarını ifade eden Zannier, "Güvenliğe yönelik tehditler, BM ve diğer bölgesel organizasyonların işbirliği yapması ihtiyacını göstermektedir" dedi.
-"Ukrayna'da kucaklayıcı diyaloğa ihtiyaç var"-
Slovenya eski Cumhurbaşkanı Danilo Türk ise ilişkileri güçlendirmenin Soğuk Savaş'ın en kötü dönemlerinde bile mümkün olduğunu belirterek, Ukrayna'da taraflar arasında mutabakat sağlanmasının mümkün olduğunu söyledi. Türk, Helsinki Nihai Senedi'nin tarihi bir başarı olduğunu, BM ve AGİT'in Güney Doğu Avrupa ve Kafkasya'da önemli işbirliği yaptığını ve bu iki kurumun birbirinden çok şey öğrendiğinin altını çizdi.
Uyuzmazlıkların çözümünde erken harekete geçmenin etkili bir anahtar olduğunu vurgulayan Türk, "Ukrayna'da toprak bütünlüğünü korumak, tüm tarafların çabasını gerektirmektedir. Ukrayna'da uluslararası toplumun desteklediği yol haritası taraflar arasında güven inşa etmek için iyi bir temeldir. Ukrayna'da kucaklayıcı diyaloğa ihtiyaç var" diye konuştu.
-"Önemli olan işbirliği"-
Finlandiya Dışişileri Bakanı Erkki Tuomioja da anlaşmazlıkların çözümünün hiçbir kurumun tekelinde olmadığını belirterek, "Bütün uluslarası kurumlar, çatışmaların çözümünde başarılı olabilecek kapasiteye sahiptir. Önemli olan işbirliği yapılmasıdır" dedi.
Arabuluculuğun Finlandiya'nın dış politika önceliklerinden bir tanesi olduğunu kaydeden Tuomioja, arabuluculuğun normatif temelinin genişletilmesine önemli katkılar yaptıklarını söyledi. Anlaşmazlıkların çözümünde tarafların rızasının önemli rol oynadığını belirten Tuomioja, arabuluculuğun her iki tarafın da kabul edelibeleceği bir anlaşma ile sonuçlanması gerektiğini vurguladı.
