İşbilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, batılı ülkelerin bölgenin zalim yönetimi olan İsrail'in güvenliği için halkın iradesini, sandıkları, demokrasiyi feda ettiğini söyledi.
"Demek ki demokrasi bunlar için işlerine geldikleri vakit kullandıkları, işlerine geldikleri vakit hoş gördükleri, işlerine geldikleri vakit kabul ettikleri bir sistem" diyen İşbilir, şunları kaydetti:
"Müslümanlar demokrasiyi uygulayamazlar, demokrasi onlara yakışmaz' derlerdi ama gördük ki onların bizdeki demokrasiye tahammülleri yok. Asıl bugün İslam dünyasında sessiz kalan ülkeler ve yönetimler imtihandan geçtiği gibi batılı ülkeler ve sivil toplum kuruluşları da büyük bir samimiyet testinden geçiyor. Bir vatandaşları için dünyayı kaldıran batılı ülkeler, birkaç hayvan için dünyayı ayağa kaldıran batılı insan hakları örgütü, Mısır'daki idamlara çok sessiz duruyorlar. Türkiye'nin bu konudaki duruşunu tebrik ediyoruz ve İslam dünyasının örnek olmasını temenni ediyoruz."
İşbilir, "Türkiye'de siyasi iradenin tavrının tabanda karşılık bulması, Türkiye'nin tüm illerinde gösterilerin yapılması, darbe taraftarlarını çok ciddi anlamda ürkütüyor çünkü mısırlılar yapılan gösterilerden çok büyük güç, moral alıyorlar. Darbe taraftarları bundan çok ürküyorlar. Darbeciler halkın iradesinden çok korkarlar. Buradaki irade orayı etkiliyor. Yani Türkiye'de yapılan bir gösteri, bir semte Rabia isminin verilmesi, bir parka Esman'ın adının verilmesi bile darbecileri ürkütebiliyor" diye konuştu.
- "Darbe, hukuksuzluğu, gayri meşruluğu, zulmü esas alan bir zihniyet"
Darbe zihniyetinin milli iradeden korkan bir zihniyet olduğunun altını çizen İşbilir, "Darbe, hukuksuzluğu, gayri meşruluğu, zulmü esas alan bir zihniyet, korkutmayı esas alan bir zihniyet. Buna karşı tek çare var, o da ayağa kalkmaktır. Sessiz kalmak darbe yönetimlerini zayıflatmaz" diye konuştu.
İşbilir, "Tüm Türkiye'de Mısır için yapılan gösterilerin Suriye ile ilgili de yapılmasını istiyorum. Mısırlılara gösterilen asil duruş, Suriye'deki Türkmenlere göstersinler. Mısır'da çok sayıda kardeşimiz için idam kararı verildi. Rabia Meydanı'nda binlerce kardeşimiz katledildi. Suriye'de de en düşük rakamlarla 160 bin katledildi. Her gün yüzlerce kişi katlediliyor. Bu akıl tutulması, uluslararası çevrelerin, bölgemizdeki bazı ülkelerin Suriye politikalarındaki akıl tutulması gider. İnşallah bu komşularımızın bu kardeşlerimizin de elinde tutarız" dedi.
Türkiye'nin tarihi sorumlulukları olduğunun altını çizen İşbilir, "Uluslararası Rabia Platformunun da Türkiye'de kurulmuş olması çok büyük bir gelişme. Hem Allah'ın bir lütfu hem de bizim tarihi sorumluluklarımız adına önemli bir adım. Biz bu sorumluluklarımızın bilincine varmak ve bu yönde adım atmak zorundayız. Anadolu Ajansı eğer rabia meydanında yayın yapmasaydı, tüm dünyada Rabia meydanındaki katliamı görmeyecekti. O yüzden medya, sivil toplum kuruluşlarına, siyasetçilere çok büyük iş düşüyor" ifadelerini kullandı.