Ümit, Kocaeli Büyükşehir Belediyesince bu yıl 6'ncısı düzenlenen Kocaeli Kitap Fuarı'nda katıldığı söyleşide, edebiyatın hayattan ayrı olmadığını dile getirdi.
Sanatı da sıkıntının doğurduğunu ifade eden Ümit, sıkıntı için düşünmeye ve boş vakte ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Ümit, iki olgu birleştiğinde insanın sanatı yarattığını belirterek, "Mağaradaki resimlerin olması için belki dışarıda büyük kış vardı. İnsanlar dışarı çıkamıyordu, hayallerindeki av hasretlerini duvarlara çizdiler. Hayallerinde şu vardı, tehlikesiz av gerçekleştirmek. Edebiyata çok fazla anlamlar yükleriz. Edebiyatın en önemli işlevi, bizi bulunduğumuz hayatın dar kalıplarından kurtarıp, birdenbire belkide hiç bilmediğimiz hayata konuk etmesidir" diye konuştu.
Edebiyatın en büyük gücünün, insanı zamanda yolculuğa çıkarması olduğunu vurgulayan Ümit, edebiyatın insanı özüne döndürdüğünü savundu.
Ümit, edebiyatın insanın aynası olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Birdenbire kendin üzerine düşünmeye başlıyorsun. Gündelik hayatta bunu yapanlar illa ki var ama edebiyat bunu derli toplu anlatıyor. Kendimiz hakkında düşünmeye başlıyoruz. Edebiyat, size bambaşka hayatlara yolculuk yaptırırken, aslında tam tersini yapıyor ve sizi kendi ruhunuzda yolculuğa çıkarıyor. Öyle bir yolculuk ki bu, dürüst oluyorsunuz. Eğer, bir roman, şiir, öykü, deneme size 'ey okur, bunu yap, şunu yapma' diyorsa kötüdür çünkü edebiyatın özelliği okuruna saygı duymasıdır. Bunu yapan okuruna 'sen şunu yap' demez. Şöyle der, 'bunu yapman doğru mu? İyi bir şey mi yaptın?' Neden bunu söyler? Okur düşünsün diye. İnsan en iyi kendi deneyleriyle öğrenir.
O yüzden edebiyat insana güvenir. Eğer bir edebi eser, politik görüşü, dini, felsefesini öneriyorsa ve propaganda yapıyorsa bence iyi bir eser değildir."
Söyleşinin ardından Ümit, kitaplarını imzaladı.