Medikal Turizm Derneği Başkanı Sinan İbiş başkanlığında, Ankara Kalkınma Ajansı, Ankara Üniversitesi, Ankara Valiliği Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Flavius Kliniklerinin katkılarıyla "Ankara Yaşlanmasının Etkileri ile Yaşlı Bakımında Sürdürülebilir Politikalar ve Stratejiler Projesi" gerçekleştirildi.
AA muhabirine proje sonuçlarına ilişkin bilgi veren İbiş, çalışmanın, yaşlı bakımındaki ihtiyaçlar ve Ankara'nın yaşlı bakımında da başkent olması için birçok önemli ipucu verdiğini söyledi.
Sağlıkta erişim, teşhis ve tedavi sistemlerinin gelişimine paralel yaşam süresinin arttığına dikkati çeken İbiş, bunun yaşlılığın sorunlarını daha fazla "yaşanır ve hissedilir" hale getirdiğini belirtti.
Ankara'daki yaşlı nüfus oranındaki artışın dikkat çekici olduğunu vurgulayan İbiş, "Türkiye İstatistik Kurumu kayıtlarında, illerin yıllık nüfus artış hızına bakıldığında Ankara, yaklaşık yüzde 7 ile 9'uncu sırada yer alıyor. Ancak yüksek göç oranı nedeniyle nüfus sayımından elde edilen verilerin gerçeği tam yansıtmadığı ve Ankara'daki yaşlı nüfusün yaklaşık yüzde 9'un üzerine ulaştığı tahmin ediliyor. Yani Ankara, Türkiye'de yaşlanma hızı en çok artan illerin başında geliyor" dedi.
Yaşlıların kronik veya kritik hastalıklar karşısında duyduğu endişelerin, bu imkanlar bakımından cazip illere göçe yol açtığını bildiren İbiş, "Tıp fakültesi hastaneleriyle ileri tıp uygulamalarında öncü olan Ankara, sağlığından endişe eden yaşlıların göç tercihlerinde ilk sırada yer alıyor" değerlendirmesinde bulundu.
-"Yüzde 86'sının sosyal güvencesi var"
Sinan İbiş, "Ankara Yaşlanmasının Etkileri ile Yaşlı Bakımında Sürdürülebilir Politikalar ve Stratejiler Projesi"ni, yaşlılara bakım hizmeti verilen huzurevleri, lojistik hizmetler sağlayan yaşam merkezleri ve rehabilitasyon merkezlerinde 536 kişi üzerinde gerçekleştirdiklerini belirtti
İbiş, araştırmanın, huzurevlerinde kalan yaşlıların yüzde 85'inin çocukları bulunduğunu, yüzde 86'sının sosyal güvencesi, yüzde 16'sının da bunun haricinde özel gelirinin olduğunu ortaya koyduğunu dile getirdi.
Yaşlıların yüzde 58'inin kendi evinde, yüzde 40'ının huzurevinde, yüzde 2'sinin ise çocuklarının yanında yaşamak istediğini ifade eden İbiş, "Huzurevlerinde yaşayanların burayı tercih etmelerindeki en önemli sebep, ulaşımlarının sağlanması" dedi.
İbiş, huzurevlerinde kalanların yüzde 80'inin ziyaret edildiğini ancak çocukların anne babalarını ziyaret oranının, yüzde 30'un altında kaldığını dile getirdi.
"En çok arkadaşlarıyla sohbet etmeyi seviyorlar"
Yaşlıların yüzde 69'unun gözlük, baston, yürüteç gibi yardımcı araçlar kullandığını bildiren İbiş, çalışmaya katılanların yüzde 73'ünün yüksek tansiyon, diyabet, sedef hastalığı, nefes darlığı gibi birçok kronik rahatsızlığının bulunduğunu belirtti.
Çalışmanın, yaşlıların yüzde 46'sının "ara sıra fiziksel aktivite yaptığını", yüzde 33'ünün ise "hiç yapmadığını" ortaya koyduğunu anlatan İbiş, fiziksel aktivite yapanların yüzde 63'ünün yürüyüşü tercih ettiğini kaydetti.
İbiş, yüzde 66,18'inin arkadaşlarla sohbetin, yüzde 46,69 ile de televizyon seyretmenin yaşlıların en çok tercih ettiği sosyal aktiviteler arasında yer aldığını sözlerine ekledi.