Bakan Davutoğlu ve Kızgızistan Dışişleri Bakanı Erlan Abdıldayev, bakanlıktaki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya ziyareti sırasında İslam karşıtı bir grubun gösteri yapacağına yönelik haberlerle ilgili soru üzerine, Türkiye ve Almanya'nın tarihi dostluğa sahip, son derece başarılı ittifak ilişkileri yürüten iki dost ülke olduğunu söyledi. Avrupa'da, Türkiye ile Almanya arasındaki yakın ilişkinin bir benzerine sahip çok az ülke olduğuna işaret eden Davutoğlu, Suriye rejiminden kaynaklanabilecek tehditlere karşı Patriot füzelerinin yerleştirilmesinin de bu yakın ilişkinin bir işareti olduğunu belirtti.
"Hiçbir şekilde kimse Türkiye ve Almanya arasında bir kriz varmış görüntüsünden medet ummasın" diyen Davutoğlu, bu anlamda bir krizin hiçbir zaman yaşanmayacağını ifade etti.
Türkiye ve Almanya'nın iki dost ülke olarak her zaman, her düzeyde karşılıklı görüşlerini açıkça beyan edeceklerinin altını çizen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Taraflar da bu konuda geçmiş tecrübelerden istifadeyle son derece dostane ve açık yürekli bir iletişimi hep muhafaza etmişlerdir. Dolayısıyla bu anlamda son dönemde Sayın Başbakanımızın Sayın Merkel'le yaptığı son görüşmede de bu dostluk mesajlarının çok yoğun geçtiği, son derece olumlu bir görüşme gerçekleşmiştir. Dünkü telefon görüşmesi o anlamda, zaten iki liderin sık sık yaptığı istişarelerde her zaman var olan iyi niyetli, diyaloğa açık ve karşılıklı istişareyi her zaman önemseyen bir psikoloji ve yaklaşım içinde geçmiştir. Son derece verimli bir istişare imkanı bulunmuştur. Hem ikili ilişkiler bağlamında hem de Ukrayna başta olmak üzere uluslararası sorun bağlamında. İki ülke arasında var olan istişare bundan sonra aynı mantıkla devam eder."
Türkiye sınırları dışında en fazla Türk vatandaşının Almanya'da yaşadığına dikkati çeken Davutoğlu, iki ülke ilişkilerinin ötesinde toplumlar arası bir ilişkinin söz konusu olduğunu kaydetti.
Türkiye'den Almanya'ya yapılacak hiçbir ziyaretin istisnai bir ziyaret gibi görülmemesi gerektiğini belirten Davutoğlu, "Bu kadar yoğun vatandaşımızın olduğu bir ülkeye Sayın Başbakanımızın ve diğer bakan arkadaşlarımızın, Türk yetkililerin ziyaretinden daha doğal bir gelişme olamaz. Dolayısıyla Sayın Başbakanımız geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da gelecek on yıllarda da diğer başbakanlar da mutlaka Almanya'yı ziyaret edecekler. Oradaki vatandaşlarımızla buluşacaklar. Vatandaşlarımızın varsa dertlerini dinleyecekler. Onlara tavsiyelerini iletecekler ama hiç kimse Türkiye'nin Almanya'daki vatandaşlarımıza ilgisinin azalacağı beklentisi içinde olmasın. Birileri eğer bu ziyareti provoke etmek istiyorlarsa onların yaptığı anormaldir. Onların yaptığı yasa dışıdır " diye konuştu.
"Bundan sonra da ne zaman gerekirse Almanya'ya ziyaretler her düzeyde yapılmaya devam edilecek" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bu ziyaretler öncesinde bazı çevreler şu veya bu gerekçeyle Başbakanımıza veya Türkiye Cumhuriyeti'ne dönük olarak herhangi bir faaliyet içine girerlerse tabi Alman yetkililerden, dostlardan beklentimiz, bu faaliyetlerin engellenmesidir. Hele hele anti-İslam bir gösteri olacaksa, bunun ırkçı bir temeli vardır. Hiçbir yerde biz herhangi bir dini karşısına alan bir gösterinin yapılmasını Avrupa değerlerine de evrensel değerlere de uygun bulmayız. Antisemitik ya da İslamafobik tutumlar dünyada her zaman kınanmıştır. O anlamda bir gösteri yapılacaksa bunun herhalde Alman yasalarına çok uygun olmaması gerekir."
-Mavi Marmara konusu-
Davutoğlu, Mavi Marmara olayıyla ilgili olarak İsrail'le yürütülen müzakerelerde ne noktaya gelindiğiyle ilgili soruya da şu cevabı verdi:
"Bizim her zaman ilkesel olarak sürdürdüğümüz tutum bellidir. Bu tutum çerçevesinde şu anda da bir takım temaslar devam etmektedir. Bu temaslara belli bir aşamaya geldiğinde kamuoyuyla paylaşılır. Bu noktada tazminat Türkiye veya vatandaşlarımızın herhangi bir yardıma ihtiyacı olduğu için değil, yapılan eylemin bir müeyyidesi olması açısından önemlidir. Kimse ailelerimizi, şehitlerimizin mağdur ailelerini yanlış yönlendirmemeli. Tazminatla kastedilen herhangi bir yardım ihtiyacının karşılanması değil, işlenen cürmün bir müeyyidesinin olmasıdır. Kısıtlamaların kaldırılması meselesinde de zaten olabilecek en etkin şekilde bunun nasıl yapılacağı hususunu müzakerelerle nihayete erdirmeye çalışıyoruz."
- Türkiye-Kızgızistan ilişkileri-
Kırgızistan Dışişleri Bakın Abdıldayev'le yaptıkları toplantı hakkında bilgi veren Davutoğlu, Türkiye ve Kırgızistan'ın tarihi bağlarla birbirine bağlanmış, geleceği birbiriyle irtibatlı dost ve iki önemli ülke olduğunu belirtti. Son yıllarda iki ülke arasındaki ilişkilerde olağanüstü bir ivme yaşandığını dile getiren Davutoğlu, bundan büyük bir memnuniyet duyduklarını aktardı.
İkili ilişkilere yeni ve sistematik bir boyut katmak üzere Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSİK) mekanizması kurduklarını açıklayan Davutoğlu, konseyin 3. toplantısının haziran başında yapılacağını duyurdu. Davutoğlu, yaptıkları görüşmelerde bu toplantının hazırlıklarını da gözden geçirdiklerini söyledi.
Kırgızistan'la yapılan karşılıklı ziyaret ve istişarelerin çok önemli bir zaman diliminde gerçekleştiğini belirten Davutoğlu, "Son dönemde Avrasya ölçeğinde yaşanan gelişmeler, Orta Asya'da, bütün Avrasya'da dikkatlerin istikrar konularına yoğunlaşmasına büyük önem kattı. Afganistan'dan çekilme takvimi de göz önünde alındığında Ukrayna'daki gelişmelerle birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye ile Kırgızistan arasında daha yoğun istişareler yapılması bir zaruret" diye konuştu.
- Ticari ilişkiler-
Davutoğlu, görüşmede, YDSİK hazırlıkları bağlamında üzerinde çalışmakta oldukları anlaşmaları gözden geçirdiklerini ve işbirliği alanında atılacak adımları da ele aldıklarını açıkladı.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, iki ülke arasındaki ticari ilişkiler konusunda da şunları söyledi:
"2012 ile karşılaştırıldığında 2013'de Kırgızistan'la ticaret hacmimiz yüzde 40 nispetinde arttı. Bu artışın önümüzdeki dönemde de devam etmesi ve 2015 yılında 1 milyar dolar hedefine ulaşma yönünde büyük bir çaba göstermemiz konusunda mutabık kaldık."
Kırgızistan'da 300 milyon dolar civarında Türk yatırımı bulunduğunu aktaran Davutoğlu, bu miktarı önce 500 milyon dolara, sonra 1 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Türk ve Kırgız halklarının ortak dil ve kültürü paylaştığını belirten Davutoğlu, "Türkiye'nin Manas Üniversitesi'ni kurarak Orta Asya'daki, belki de dünyadaki en büyük eğitim yatırımını gerçekleştirmiş olması bunun işaretidir" ifadesini kullandı.
"Kırgızistan'ın istikrarı, refahı ve mutluluğu Türkiye'nin istikrarı, refahı ve mutluluğudur. Kırgızistan'ın güvenliği Türkiye'nin güvenliğidir" diyen Davutoğlu, "Coğrafi uzaklığa rağmen Kırgızistan'ı en yakın komşularımızdan daha yakın hissediyoruz ve bu böyle olmaya devam edecek. Bu istişareler, bizim için geleceği birlikte inşa etmenin çok önemli araçlarıdır" diye konuştu.
- Kurt'un ailesine taziyede bulundu-
Bakan Davutoğlu, konuşmasının sonunda dün Okmeydanı'ndaki gösteriler sırasında hayatını kaybeden Uğur Kurt'un ailesine taziyelerini iletti. Davutoğlu, "Bu tür gelişmeler ümit ederim iç barış ve istikrar çerçevesinde de en doğru şekilde değerlendirilir. Bir kez daha ailesine taziyelerimi ifade etmek istiyorum" dedi.
- Kardeşlik, eşitlik ve saygı temelli ilişki-
Kırgızistan Dışişleri Bakanı Abdıldayev ise Soma faciasındaki can kayıpları nedeniyle Kırgızistan olarak duydukları üzüntüyü dile getirdi.
Abdıldayev, Türkiye ve Kırgızistan arasında insani ve kültürel anlamda yakın ilişkiler bulunduğunu, iki ülke arasındaki kardeşlik, eşitlik ve saygı temelli ilişkiyi daha da güçlendirmek niyetinde olduklarını dile getirdi.
Bakan Davutoğlu ile yaptıkları toplantının içeriğine dair bilgiler veren Abdıldayev, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere dikkat çekti ve ticaret hacmini 1 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.
Kırgızistan'ın Türkiye'yi önemli ve güvenilir bir ortak olarak gördüğünü dile getiren Abdıldayev, Davutoğlu'na gösterdiği çaba ve misafirperverlik için teşekkür etti ve Kırgızistan'a davet etti.
(Bitti)