Simonoviç, BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen kapalı oturumda, Ukrayna'daki son gelişmeleri ve ülkedeki insan hakları ihlallerini anlattı.
Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Simonoviç, ülkede durumun son dönemde kötüye gittiğini vurgulayarak silahlı çatışmaların ve ihlallerin arttığını söyledi.
Bu ihlaller sonucu yaşanan şiddet olaylarında ülkenin doğu ve güneyinde 127 kişinin hayatını kaybettiğini bildiren Simonoviç, ülkede çok sayıda hukuksuz tutuklama ve alıkoyma olaylarının yaşandığını dile getirdi.
Ukrayna'daki şiddet ve hukuksuz uygulamalardan özellikle gazeteciler ve seçim komisyonu üyelerinin etkilendiğini kaydeden Simonoviç, bu sorunun ülkenin doğusundaki seçimi çok zorlaştıracağını ifade etti.
Ülkedeki atmosferin seçimler için çok uygun olmadığını da anlatan Simonoviç, ancak kendilerinin buna müdahale edemeyeceklerini sadece ihlalleri gözlemleyeceklerini bildirdi.
-"8 bin Kırım Tatarı yerlerinden edildi"-
Güvenlik sorunları nedeniyle ülkenin doğusunda sosyal hizmetlerde büyük aksamalar oluştuğunu, suç oranlarının arttığını vurgulayan Simonoviç, "Doğudaki durum daha da kötüleşirse bu bölgeden büyük bir göç dalgası gelebilir" dedi.
Evlerini terk eden kişilerin tam sayısının, tanıdık ve akrabalarının yanına sığınanlar nedeniyle tespit edilemediğini aktaran Simonoviç, 8 bin Kırım Tatarının yerlerinden edilmiş gruplar arasında bulunduğunu, ülkenin doğusunda yaptığı incelemelerde birçok kişinin güvenlik nedeniyle göçü düşündüğünü kendisine ilettiğini söyledi.
Simonoviç, gazetecilerin sorusu üzerine, Odessa'daki şiddet olayları ve keskin nişancıların saldırılarına ilişkin soruşturmaların sürdüğünü sözlerine ekledi.
-Rusya'dan BM raporuna eleştiri-
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vitaly Churkin de toplantı çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, BM raporunu eleştirerek raporun eksik olduğunu ve Odessa'daki olayları doğru şekilde yansıtmadığını savundu.
Raporun Kiev yönetiminin iddialarını içerdiğini öne süren Churkin, Kırım'a giden suyun kesildiğini, Ukrayna yönetiminin ağır silahlarla orantısız güç kullandığını ama BM'nin bunları görmediğini iddia etti.