AA muhabirine açıklamalarda bulunan Reşid, komitenin elde ettiği delillerin, işlediği suçları kendisi belgeleyen rejim kaynaklı olduğunu ifade etti. Reşid, rejimin uluslarararası arenada suçlu olduğunu ispat edecek delillere sahip bulunduklarını söyledi.
Tutuklu ailelerinin, çocuklarının kendilerine ulaştırılan ölüm sebeblerinin, belgelerdekilerden farklı olduğu yönünde tanıklık yapabileceğini de vurgulayan Reşid, bu ailelerin isimleri ve sayıları konusunda bilgi vermekten kaçındı.
Kod adı "Caesar" olan Suriyeli askeri polisin verdiği fotoğrafların, sadece Şam ve kırsalındaki bölgelerde çekildiğine işaret eden Reşid, diğer iller gözönüne alındığında işkence mağduru sayısının, 6-7'ye katlandığını belirtti.
Reşid, BM Güvenlik Konseyi'nin, Suriye dosyasını Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) sevk etmek üzere bugün oyladığını hatırlattı.
İmadeddin er-Reşid, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğince Suriye rejiminin işlediği suçlar hakkında yayınlanan raporda, "Caesar" kod adlı askeri polisin sızdırdığı fotoğraflardan da yararlanıldığını vurguladı.
Reşid, Suriye rejimine bağlı kişiler hakkında, işledikleri suçlardan ötürü, yabancı ülkelerdeki kişilerin yargılanmasına imkan sağlayan iç hukuka sahip ülkelerde kovuşturma açılması sürecini başlatacaklarını bildirdi.
Bu konudaki dosya, belge ve delillerin güvenli ellerde bulunduğuna dikkat çeken Reşid, bunların korunmasının boyunlarının borcu olduğunu, Suriye halkı, tarih, gelecek nesiller ve Allah katında bunun sorumluluğunu taşıdıklarını dile getirdi.
Rusya'nın veto hakkını kullanmasını eleştiren Reşid, sessiz kalınarak rejimin işlediği ve işleyeceği suçlara ortak olunduğunu ifade etti.
"Moskova ne zamana kadar rejimin işlediği suçları temizleyecek" diyen Reşid, suçlu olduğunu bile bile üstünü örtmenin bu suça ortak olmak anlamına geleceğini kaydetti.