TBMM Genel Kurulu'nda, Soma'daki maden faciasıyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik hakkındaki gensoru önergelerinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde, CHP Grubu adına Manisa milletvekilleri söz aldı.
CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, "Bakanlar Yıldız ile Çelik, kendi akıllarını kullansaydılar kesinlikle istifa etmeyi düşüneceklerdi. Aklınızı kiraya vermeyin, verecekseniz vicdanlarınıza verin" dedi.
CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, Soma'daki kazanın, ulusun boğazını düğümlediğini dile getirdi.
Kazanın, uyarılarına rağmen göz göre göre geldiğini, bakanların yeterli önlemleri almadığını savunan Öz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sorumlu bakanlar, sömürüye sadece bakmıştır. İş cinayeti zincirdir, kazayı öngöremezsiniz, birden gerçekleşir. Cinayetler, güvenlik önlemleri almadan ben geliyorum der. Bu büyük sorumluluğun altında resmen ezildiniz. Siz bakanlar, önlenebilir cinayetleri, kadere teslim edip sahadan çekilemezsiniz. Bu bakanların halen koltuğunda oturmasına, Meclisi'n utanmasına fırsat vermeyin. Bir avuç kömür için bir ömür veren madencilerimizin tekrar anılmasını istiyorum. Gensoruda vicdanlarınıza göre karar verin."
-"5 kat malzeme var"
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, dünyanın hiçbir parlamentosunda 301 kişinin yaşamını yitirmesinde sonra böyle bir gensoru görüşmesinin yapılamayacağını belirtti. Özel, "Dünyanın hiçbir yerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Çalışma Bakanı bu kadar ciddi sorumluluklarına, 301 kişinin ölümüne rağmen halen oturup da kendisini savunma, önergelerin gündeme alınmamasını talep etme gibi pişkinlikle parlamentonun karşısına çıkamazlar" dedi.
Dünyada istifa eden bakanlardan örnekler veren Özel, "İleri demokrasi diyorsunuz, 301 kişinin öldüğü yerde Taner Yıldız oturabiliyorsa, Faruk Çelik burada oturma nezaketini bile göstermiyorsa bu nasıl olabilir? Nasıl vicdan? Başbakan, MİT Yasası'nı değişecek deyince 300 kişi geliyor, şimdi 45 kişi oturuyorsunuz" görüşünü savundu.
Özel, Yıldız'ın bu kadar gözönünde bulundurulmasını Murathan Mungan'ın kasiyer kız hikayesine benzeterek, "O kadar çok gözönünde olursanız o kadar saklanmış olursunuz. Gukuklu saat gibi 1 saatte bir çıkıp aynı şeyi söylemek şeffaflık değildir. Günde bir kez konuşursunuz, bütün anaların yürekleri tatmin olur, herkes ikna olur" dedi.