Babacan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) 70. Mali Genel Kurulu'ndaki konuşmasına, Soma'daki maden faciasında hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başladı.
Türkiye'nin son 12 yılda büyük bir dönüşüm yaşadığını anlatan Babacan, 2002 yılındaki Türkiye ile bugünkü Türkiye'nin birbirinden tamamen farklı olduğunu söyledi.
Anılan dönemde ülkede ciddi refah artışının yaşandığını ifade eden Babacan, gelir dağılımının düzeltilmesi ve yoksullukla mücadele konusunda da önemli adımlar attıklarını dile getirdi.
Türkiye'deki ekonomik büyümenin sosyal anlamda da olumlu etkileri olduğunu kaydeden Babacan, özellikle eğitim alanında geride kalan 12 yılda önemli gelişmeler yaşandığını belirtti.
Eğitimin önümüzdeki dönemde ülkenin kalkınmasının en önemli unsurlarından olacağına dikkati çeken Babacan, "Genç nüfusumuzun daha eğitimli bir nüfus olması önümüzdeki dönemdeki en önemli önceliklerimizden" diye konuştu.
- "İthalata, iç tüketime dayanan bir büyüme modeli istikrarlı değil"
Türkiye'nin büyüme modeli hakkında da değerlendirmelerde bulunan Babacan, son 12 yılda büyümede özel sektör yatırımlarının etkili olduğunu söyledi. Babacan, kamu kesimi açısından bakıldığında da eldeki hazır döviz değerlerinin döviz borcundan daha fazla olduğunu anlattı.
Güven ve istikrar olduktan sonra geriye kalan her şeyin kolaylaştığını belirten Babacan, "Güven olmayınca halk alışveriş yapmaz, bankalar kredi vermez" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin son zamanlarda zor dönemler geçirdiğini kaydeden Babacan, Gezi Parkı olayları ve 17 Aralık sürecinin ülkenin moralini bozduğunu dile getirdi.
Gezi Parkı olaylarının yaşandığı bir ortamda geçen yıl Türkiye'nin yüzde 4 büyüdüğüne işaret eden Babacan, "İthalata ve iç tüketime dayanan bir büyüme modeli, Türkiye'yi istikrarlı bir büyüme ortamına götürmüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Vergiler konusundaki eleştirilere de yanıt veren Babacan, petrole bağlı bir ürünün üzerindeki vergi ile genel vergi oranlarını kıyaslamamak gerektiğini ifade etti.
Çok vergi toplayıp çok harcayan bir devlet anlayışını benimsemediklerini kaydeden Babacan, tüketimi vergilendirdiklerini ancak kazanç üzerindeki vergileri ciddi oranda aşağı çektiklerini sözlerine ekledi.