Vakıflar Kastamonu Bölge Müdürü Yavuz Yücebıyık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vakıf eserlerinin ecdat yadigarı olduğunu ve bu eserlerin mevcut halinin korunarak, gelecek nesillere aktarılmasının önemli bir görev olduğunu söyledi.
Cem Sultan Bedesteni'nin son dönemlerde harabe konumda olduğunu ifade eden Yücebıyık, şöyle konuştu:
"İlk restorasyonu, 2006 yılında yapıldı ve bir müddet altlı üstlü olarak çeşitli esnaflar tarafından kullanıldı ancak daha sonra çeşitli sorunlardan dolayı varlığını devam ettiremedi. Şu anki restorasyonunu yapan arkadaşlar, burayı ele almak istediklerini söyledi ve bana geldi. Mimar arkadaş da burayı restoran konseptinde projelendirdi ve bizimle paylaştı. Daha sonra bu projeyi Anıtlar Kurulu'na gönderdik. Onlar da onayladı. Isıtma sistemini de doğalgaza çevirdik. Güzel bir mekan haline getirildi. İçine girildiği zaman gurur duyulacak eser haline geldi. Yapanların, emeği geçenlerin hepsinin emeğine sağlık."
- "Fotoğrafçılar için doyumsuz manzara sunuyor"
Yücebıyık, çalışmayla bir eserin daha turizme kazandırıldığını, kentteki bürokratlar ve vatandaşlardan eserle ilgili güzel sözler işittiklerini dile getirdi.
Kastamonu'nun fotoğraf yönünden de zengin olduğunu belirten Yücebıyık, "Kurşunlu Han'dan gece fotoğraflarını çok nefis alıyoruz. Şimdi ikinci mekanımız da burası oldu. Eskiden, ezik olduğumuz için kimseye,' Cem Sultan Bedesteni'ne gidin' diyemezdik. Şimdi gururla bunu diyebiliyoruz. İçeride harikulade ışıklandırma sistemi var. Şehrimize gelen fotoğraf kulüplerini de mutlaka burayı çekmeye bekliyoruz çünkü gerçekten fotoğrafçılar için doyumsuz manzara sunuyor" diye konuştu.
- Bir milyon liraya mal oldu
İşletme sahiplerinden Murat Sancaktaroğlu da 9 kubbeden oluşan ve 4 kolona oturan tarihi yapının, 900 metrekare olduğunu aktardı.
Bedestende 1970'li yıllarda yangın çıktığını hatırlatan Sancaktaroğlu, şöyle devam etti:
"Yangından sonra uzun yıllar metruk halde kalmış. 2013 yılı temuz ayında, elden geçirmeye karar verdik. Bir işletmecimiz daha var ortağım. Onunla yaklaşk 10 ay süren çalışma yaptık. Bu süre zarfında, 'neler yapılabilir' diye Türkiye'nin değişik yerlerini gezdik. Geçtiğimiz nisan ayında restorasyon çalışmalarına başladık. Kastamonu'ya özgü sadelikle buluşturararak elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştık. Mesela, alt kata yöreye özgü dokuma tezgahı koyduk. Gizli ışıklandırma sistemi çalıştık. Avize sistemini Konya'dan bir firmayla çalıştık. Mermerden havuz ve lavabolarımız da Afyonkarahisar'dan geldi. Sedirli oturma alanları ve özel localarımız var. Restorasyon maliyeti 1 milyon lirayı buldu."
- "Film ve dizi çekimleri ücretsiz"
Sancaktaroğlu, kendilerinin emanetçi olduğuna işaret ederek, 550 yıllık mekanı korumakla yükümlü olduklarını dile getirdi.
Yöredeki fotoğrafçıların sık sık bedesteni fotoğrafladıklarını belirten Sancaktaroğlu, "Film veya dizi çekilecek olsa, ücretsiz olarak insanlara açık tutacağız. Sanat camiamızı, görsel açıdan estetik sunan tarihi bedestende ağırlamaktan memnuniyet duyarım. Onlara, burada her türlü imkanı sağlarız. Kastamonu'da 'turizm' deniliyorsa bu mekanlarla olacak. 'Vatana ve millete hayırlı bir iş oldu' diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.