Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

BTK Başkanı Acarer:

BTK Başkanı Acarer:

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-05-16 10:07:24

BTK Başkanı Acarer:
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Acarer, Anayasa Mahkemesi'nin kurumun elektronik haberleşme sektörüyle ilgili kişisel verilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi veren kanun hükmünü iptal etmesini bazılarının alkışladığını belirterek, "O yönetmeliği sizlerle yazmadık mı? Şimdi ne yapacaksınız çok merak ediyorum" dedi.

Acarer, Tüm Telekomünikasyon İş Adamları Derneği'nin (TÜTED), Uluslararası Telekominikasyon Birliği (ITU) tarafından bağlı tüm ülkelerde belirlenen ortak tema çerçevesinde "Sürdürülebilir Kalkınma İçin Geniş Band" başlığı altında gerçekleştirdiği "Dünya Bilgi Toplumu ve Telekominikasyon Günü" organizasyonuna katıldı.

Konuşmasına Soma faciasında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet dileyerek başlayan Acarer, "Yaralılara acil şifalar diliyorum. Tüm vatandaşlarımıza ve bu elim kazada hayatlarını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına sabırlar diliyorum, ülke olarak acımız çok büyük, tüm Türkiye çok büyük bir acı içinde" ifadelerini kullandı.

Acarer konuşmasında dört temel konu üzerine yoğunlaşacağının altını çizerek, bunlardan ilkinin son günlerde basın organlarında yer alan ve sanki Türkiye'deki bilişim sektörünün bir olumsuzluğu gibi gösterilmeye çalışılan mobil penetrasyon oranının düşüklüğü konusu olduğunu söyledi.

Bazı kuruluşların mobil penetrasyonu, ülkenin gelişmişliği ilişkilendirerek sonuç çıkarmaya çalışmasını üzülerek takip ettiğini bildiren Acarer, şunları söyledi:

"Penetrayon oranının sadece salt olarak ele alınması son derece yanlış. Çünkü mutlaka ülkedeki ARPU'nun ve konuşma sürelerinin de penetrasyonla ilişkilendirilmesinin şart olduğunu düşünüyorum. Türkiye son 3 yıldır Avrupa'da en çok konuşan ve SMS kullanan ülke. 2013 sonu itibariyle abone başına aylık 340 dakika konuşma süresiyle Türkiye Avrupa'da açık ara birinci olan ülke. Ve 223 adet SMS ile en çok SMS kullanan ülke. Bizim en yakın rakibimiz Fransa'nın 286 dakika, Norveç'in 275 dakika konuşma süresi var. Bu aramızdaki neredeyse 70 dakikalık fark, 2014'ün ilk çeyreğinde biraz daha açıldı. Mobil penetrasyon düşük olduğu halde görüşme süresinin yüksek olması ve yine ARPU'nun AB'nin en düşük seviyesinde olması ki, 9 avronun altında aylık, Türkiye'deki rekabetin ve regülasyonun çok kuvvetli olduğunun sonucudur. Bunun başka izahı varsa birisi çıkıp anlatsın. Özellikle son bir kaç gündür Türkiye'de mobil penetrasyonun düşüklüğünün bir zaafiyet gibi gösterilmesini anlamakta zorlanıyorum."

-"BTK'nın uluslararası toplantılara sektörü götürmek gibi bir görevi ve yetkisi yok"

Değinmek istediği ikinci hususun sektörün uluslararası toplan katılmaması konusu olduğunu dile getiren Acarer, bu konuda da bir takım serzenişler duyduğunu belirterek kendilerinin kurum olarak bir çok toplantıya katıldıklarını söyledi.

Acarer, özellikle seçimler olduğu zaman, çalışma grupları olduğu zaman bunların içinde olduklarından bahsederek, geçen sene Türkiye'nin ITU'nun konsey başkanı olduğunu hatırlattı.

BTK'nın sektörü bu toplantılara götürmediği serzenişleri olduğunu aktaran Acarer, cevaben şunları söyledi:

"BTK'nın bu tür toplantılara işletmeleri, akademisyenleri, STK'ları götürme gibi ne bir görevi, ne de böyle bir yetkisi var. Katılacaksanız sizler katılacaksınız. Ha hep beraberiz, ortak hareket ederiz tüm dünya gibi ama bizle beraber kendi imkanlarınızla gelmeniz lazım. ITU'deki toplantılarda zaman zaman görüyorduk özel sektörü artık onu da göremiyoruz. Bu yıl Kasım ayında Güney Kore'de yapılacak olan ITU'nun en üst düzey toplantısında dördüncü kez konsey üyeliğine adayız. Üç dönemdir konseye adayız bu dördüncü adaylığımız olacak. Bu konsey üyeliğini en çok hak eden ülkelerden biriyiz. Bu sadece kurumun tek başına itelemesiyle olacak bir şey değil, bu konuda tüm sektörün destek vermesi gerekir diye düşünüyorum."

Türkiye'nin konsey adaylığı konusunda tüm sektör bileşenlerinin azami destek vermesi gerektiğini vurgulayan Acarer, "Belki çoğunuz bilmezsiniz ITU'yu 1865 yılında kuran 16 ülkeden biri Türkiye. O zaman ki Osmanlı delegesi Agop Efendi diye bir Osmanlı vatandaşı. Biz o yüzden ITU'daki konsey üyeliğine en çok layık olan ülkelerden biriyiz" bilgisini verdi.

-"İnsanlar günlük yaşamda söyleyemedikleri şeyi internette söylüyorlar"

Üçüncü olarak internetteki gelişmeler ve yapılan düzenlemeler konusuna değinen Acarer, Türkiye'nin hassas bir dönemden geçtiği süreçte bu gibi konulara girmek yanlış olarak algılansa da bazı konuların cesaretle tartışılmasının gerekliliğine işaret etti.

Tayfun Acarer, internetin insan hayatında bir realite olduğunu dile getirerek, her geçen gün internette biraz daha hız ve geniş bant istendiğini, hızla gelişen bu altyapıda herşeyin güllük gülistanlık olduğunu söylemenin mümkün olmadığı değerlendirmesinde bulundu.

Bazı konuların cesurca subjektif değerlendirmelerden uzak tartışılması gerektiğine dikkati çeken Acarer, şunları kaydetti:

"Çünkü internetten daha fazla yararlanmak istiyorsak, yaşantımızı internetin daha çok kolaylaştırmasını istiyorsak internetteki bu sorunları objektif değerlendirmeler içinde popülizmden uzak tartışmamız gerektiğine inanıyorum. Bugün insanlar günlük yaşamda söyleyemedikleri şeyleri, yapamadıkları şeyi internette söylüyorlar. Olmayacak hakaretler ediyor, olmayacak hakaretlerde bulunuyorlar. Günlük hayatta bunu yapmaya cesaret edemeyen kişiler internette kimliklerini gizleyerek bunu yapıyor. Bunun sonucunda da itham edilen kişilerin bütün sosyal yaşantıları, işleri ve hatta eşleri bile darmadağın oluyor. Bazı şeyler bu kadar ucuz olmamalı. Hergün internetteki yalan yanlış haberler yüzünden pek çok mağduriyetler, faciaların yaşanmasına şahit oluyoruz."

Brezilya'da bir genç kızın internete düşen mahrem görüntüleri yüzünden intihar ettiğini anlatan Acerer, Brezilya'nın da diğer ülkelerin de aynı şeyleri tartıştığını belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye'de farklı şeyleri tartışmıyoruz. Burada önemli olan ortak nokta etrafında, duygusallığa kaçmadan, 'Aman internetime dokunma' demeden, internetin gelişmesi için tartışmamız lazım. Bunlar Türkiye'nin değil, tüm dünyanın sorunları."

- "Gençlerin yanlı ve yanlış yönlendirilerek sokağa dökülmelerinden üzüntü duyuyorum"

Bu konu yapılan düzenlemelerin incelenmeden eleştirilmesinin haksızlık olduğunu savunan Acerer, bir takım düzenlemelerin yapılmaya çalışıldığını aktardı. Acarer yöntem farklılıklarının eleştirilebileceğini ama bunların da konuşarak halledilebilecek şeyler olduğunu belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

"İnternetteki sorunların mutlaka objektif olarak tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Yöntem farklılıkları olabilir ama 'Her şey güllük gülistanlık' ifadesine katılmıyorum. Özellikle gençlerin yanlı ve yanlış yönlendirilerek sokağa dökülmelerinden çok büyük üzüntü ve endişe duyuyorum Eleştirimi çok açık ve net söylüyorum bakın benzer olaylar yaklaşık 3 sene önce güvenli internet üstünde yapıldı. Bu salondakilerin hiç biri üniversitedeki çocukları benim kadar sevemez. 19 senedir üniversitede ders veriyorum. O çocuklar heyecanlı. Yönlendirilmeye ve yanlış tarafa sevk edilmeye müsait. O çocukların güvenli internette başına bir şey gelse, yaralanıp ölseydi, onları yanlış yönlenridirenler ne düşünecekti? Bu konuda objektif olunmasını istiyorum."

Siber güvenlik konusunda da katılımcılara bilgiler veren Acarer, konunun getirebileceği sorunlara ilişkin detaylar paylaştı.

-"Kişisel verilerin korunmasıyla ilgili yönetmeliği işletmelerle birlikte yazdık"

Anayasa Mahkemesi'nin BTK'nın elektronik haberleşme sektörüyle ilgili kişisel verilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi veren kanun hükmünü iptal etmesine ilişkin de görüşlerini paylaşan Tayfun Acarer, şu bilgileri verdi:

"Üzülerek görüyorum bazıları bu kararı alkışladı. Şimdi bunun sonucu ne oldu? İşletmelerin çıkıp açıklaması lazım, mobilciler ne yapacaksınız bundan sonra? Kişisel verilerin gizliliğinden sorumlusunuz! Halbuki biz size bunu ölçülü bir şekilde, sektöre kullandırılabilmesinin önünü açmıştık o yönetmelikle. Yalan mı arkadaşlar? Bu yönetmeliği siz istediniz. O yönetmeliği sizlerle birlikte yazmadık mı? Bizi bir gece saat 1'e 2'ye kadar tuttunuz maddeleri tek tek yazalım diye sonra gidip o yönetmeliği iptal ettirdiniz. Şimdi ne yapacaksınız çok merak ediyorum. Karar alıcılar çok merak ediyorum bu yönetmeliğin iptali sonucunda, bu sistemin arkasında çalışan yüzlerce işletmenin binlerce çalışanın işsiz kalacağını biliyorlar mıydı acaba? Meydan uluslararası işletmelere kalacak."

Tayfun Acarer, işin bir tarafının düşünülmeden kararların verilmesini üzüntüyle karşıladığını belirterek, bunun için ayrı bir çalıştay yapılması gerektiğini söyledi.

TÜBİSAD'ın her yıl açıkladığı sektör raporuna işaret eden Acarer, önümüzdeki hafta açıklanacak raporda sektörün en büyük sorunun yine ara eleman, yetişmiş eleman açığı olarak çıkacağı öngörüsünü paylaşarak şu tavsiyelerde bulundu:

"Raporu görmedim ama perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Bir tarafta işsiz mezunlar bir tarafta işçi bulamayan sektör. Bu sorunların tartışılması lazım. Yine metrekaresi 18 avro olan teknoparklarda, Ar-Ge hizmeti veren işletmelerin ödedikleri bedellerin tartışılması lazım. Etiler'de, Ulus'ta yer kiralasanız daha ucuza gelir. Burada Ar-Ge mi yapılıyor yoksa rant mı dönüyor. Her geçen gün cari açığa biraz daha negatif etki yapan telekomünikasyon ekipmanlarının bu ülkede üretilmesi ve Türk vatandaşlarının da kullanılmasının tartışılması lazım. Türkiye'ye 18 milyon telefon getiriliyor, yolcu beraberinde getirilenlerle beraber 19 milyon küsur. Eskiden 100 dolar diye hesaplıyorduk şimdi 300 dolar. Ekonomiye etkisi yaklaşık yıllık 6 milyar dolar. Geçen yıl bir hareket başladı telefonların Türkiye'de üretilmesiyle ilgili.

İşletmeler bir şeyler yapmaya çalışıyor ama bunların cesaretlendirilmesi lazım. Bu telefonların markaya bakmadan alınıp kullanılması lazım."

Konuşmasında big dataya ve fiber hatlara da dikkati çeken Acarer, akıllı telefon sayısında önümüzdeki senelerde yaşanacak artışa işaret ederek, hızlı biçimde fibere yatırım yapılması gerektiğini söyledi.

-"Türk Telekom ve Superonline'ı düzenlemeyle 5 yıl regülasyonun dışında tuttuk, hakkımızı vermeliler"

Bu konuda Türk Telekom ve Süperonline'ın hakkını vermesi gerektiğine vurgu yapan Acarer, konuşmasını şöyle devam etti:

"Düzenleme yaptık 5 yıl regülasyonun dışında tuttuk. Bunun da burada hakkını verin. Bir realite, 2012'de AB'deki mobil ve sabit işletmelerin karı 300 milyar dolardı. 2016'da bu rakam 240 milyar dolara düşecek. Kar azalacak. Bunların gerekçesinin tartışılması lazım. Nereye gidiyor bu gelir? Trafik mi düşüyor? Hayır. Abone mi azalıyor? Hayır. Genişbant mı azalıyor? Hayır. Ne deniyor peki, bu işletmeler eğer varlıklarını sürdürmek istiyorsa mutlaka içeriye ve katma değerli hizmetlere yönelmeleri gerekir. Kafayı kuma gömerek bundan kaçamazsınız. 21. yüzyılın petrolü data olacak. Petrol hatları fiber kablolar olacak. Çok daha karlı olacak ve çok daha stratejik olacak. Petrolün alternatifini bulmak kolay ama datanın alternatifini bulamıyorsunuz. Verilerin işlenmesi ve pazarlanmasının önemi her geçen gün daha daha çok artacak. Konvansiyonel mantıkla bilişimde aynı konumda kalmak, varlığı devam ettirmek mümkün değil."

Acarer bu nedenle işletmelerin varlıklarını sürdürmek için içerik ve katma değerli hizmetlere önem vermesi gerektiğinin altını çizen Acerer, "Burada da o verilerin işlenmesi çok önemliydi. O iptal edilen yönetmelik çok önemliydi. Şimdi meydan uluslararası işletmelere kaldı" diye konuştu.

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara