Milli tekvandocular Ali (28), Yunus (23) ve Talha Sarı'nın (21) babası Mustafa Sarı, çocuklarının ulusal ve uluslararası tüm maçlarını tataminin yakınında izliyor.
Son olarak Azerbaycan'da düzenlenen Avrupa Tekvando Şampiyonası'nda da çocukları Ali ve Yunus Sarı'yı yalnız bırakmayan baba Sarı, onlara hem destek verdi hem de müsabaka sonuçlarını internet sitesinden duyurdu.
Büyük oğlu Ali'nin şampiyonadan bronz madalyayla ayrılmasından mutluluk duyan Sarı, adeta yaşam tarzları haline gelen tekvando tutkusunu AA'ya anlattı.
-"Çocuğumu 4 yaşında eline kına yakarak spor salonuna gönderdim"
Sarı, tekvandoya üniversite yıllarında ilgi duymaya başladığını, o dönem bu sporla uğraşan iyi karakter sahibi arkadaşlarından etkilendiğini belirtti.
Tekvandonun, insanın karakterini olgunlaştırdığını vurgulayan Sarı, üniversite döneminde, çocuklarını tekvandocu olarak yetişmeye karar verdiğini söyledi.
"Çocuğun büyüdüğünde ne olacak" niye sorulduğunda herkesin, "doktor, mühendis" cevabını verdiğini ifade eden Sarı, bu soruyu her zaman "tekvandocu" diye yanıtladığını dile getirdi.
Sarı şöyle devam etti:
"İlk çocuğum Ali, dört yaşına geldiğinde terzide özel elbise diktirdim ve eline kına yaparak spor salonuna yolladım. Diğer çocuklarım da ağabeylerini takip ederek tekvandoya başladı. Sporda başarı için iyi bir antrenör ve iyi bir ekip lazım. Fakat en önemlisi iyi bir aile lazım. Anne ve babada spor bilgisi ve kültürü yoksa özellikle olimpik sporlarda başarı kazanmak son derece zor. Çocukların henüz küçük yaştayken zorla spora başlatılması lazım. Çünkü onların kendi kendiliğinden spora başlamaları için gerekli bilgi ve kültürü olmaz. Küçük yaştaki çocuktan spor konusunda fedakarlık beklenilmez. Ben böyle bir fedakarlık yaparak üç çocuğumu da sporcu yetiştirdim. Üçü de Türkiye'nin elit sporcuları arasında. Bunun manevi huzurunu yaşıyorum."
- "Hedefimiz olimpiyatlar"
Üç çocuğunun uluslararası müsabakalarda toplam 56 madalya kazandıklarını aktaran Sarı, "Üç çocuğumun da olimpiyatlara katılarak şampiyon olmasını arzu ediyorum. Hedefimiz olimpiyatlar" dedi.
Çocuklarının tatamide çok yenilgi, çok da galibiyet aldığını ifade eden Sarı, turnuvalarda sessizce kenardan onları izlediğini, etkilenmemeleri için maçlara müdahale etmediğini kaydetti.
Maçlarda büyük heyecan yaşadığını fakat bunu dışa yansıtmadığını söyleyen Sarı, şunları anlattı:
"Önemli olan benim yanlarında bulunduğumu ve onları desteklediğimi bilmeleri. Yenildiklerinde sadece bir gün üzülmelerini, yendiklerinde de sadece bir gün sevinmelerini tavsiye ediyorum. Daha sonra bir sonraki turnuva için çalışmaları lazım. Anneleri de en az benim kadar destek oluyor. Bütün turnuvalara gelip gider. Çocuğumuz yenildiğinde o gün uyumaz, çocuğun kilo kaybetmesi gerektiğinde o da aynı kiloyu kaybeder. Anneleri turnuvaya gelir fakat şu ana kadar hiçbir karşılaşmalarını izlemedi. Oğullarının maçı başladığında salondan çıkar, bitince gelip skoru öğrenir."