Almanya Türk Toplumu 10. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Steinmeier, Türkiye ile Almanya arasında çok sıkı ve eskiye dayanan ilişkiler olduğunu ifade ederek, 2005 yılında Almanya'nın müzakerelerde olumlu bir duruş sergilemesi sonucu AB ile Türkiye arasında müzakerelerin başladığına dikkati çekti.
Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, eleştirilerden çekinilmemesi gerektiğini vurgulayarak, 'Twitter ve Youtube yasağı zamanımıza uymuyor. Almanya ile Türkiye arasında son yıllardaki gelişen ilişkilere de uymuyor' diye konuştu.
'Avrupa Birliği, Almanya da mükemmel değil. Türkiye'nin de hukuk ve demokrasi konularında daha önünde uzun bir yol var' diyen Steinmeier, Türkiye'nin AB ile müzakere sürecinde Yargı ve Temel Haklar faslının açılmasından yana olduğunu bildirdi.
Almanya'da Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün işlediği ırkçı cinayetlere de dikkati çeken Steinmeier, devlet olarak bir daha böyle bir şeyin yaşanmaması için her şeyin yapılması gerektiğini belirtti.
Yaşanan üzücü olaylardan dolayı özür dileyen Steinmeier, NSU konusunda adaletin yerine getirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayarak, 'Hukuk devletinde böyle bir olayın bir daha meydana gelmesine hiç bir şekilde izin verilmemeli. Hukuk devletini öyle geliştireceğiz ki bir daha böyle şeyler yaşanmasın' dedi.
Almanya'da ırkçı ve yabancı düşmanı insanların hala olduğuna işaret eden Steinmeier, 'Almanya'da yabancı düşmanlığı ve ırkıçığa yer verilmemeli. Hiç kimse iyi bir ev tutmak için Türk adını gizlememeli. Almanya bu konuda kendini değiştirmeli. Türkiye'de demokrasi ve özgürlük isteyen olduğu gibi Almanya'da da yabancı düşmanlığına karşı çalışan insanlar var. Almanya'da yaşayan farklı genç insanlar arasında ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olmalıyız' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ekonomisini güç deposuna benzeten Steinmeier, Avrupa ekonomisinin de krizden çıktığını ve Türkiye'nin önünde birçok fırsatın olduğunu dile getirdi. Steinmeier, Türkiye ile AB arasında ekonomi alanında da büyük fırsatların mevcut olduğunu sözlerine ekledi.
- Aydan Özoğuz-
Almanya'nın göç, mülteci ve uyumdan sorumlu bakanı Aydan Özoğuz da hükümet olarak opsiyon modelinin kaldırılması konusunda önemli bir adım attıklarını belirtti.
Özoğuz, Almanya'nın daha çok göçmene ihtiyacı olduğunu belirterek ülkede herkes için eğitimde fırsat eşitliği olması gerektiğini kaydetti.
- Gregor Gysi-
Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi de NSU cinayetlerini korkunç olarak niteleyerek cinayetlerin hala aydınlanamamış olmasını eleştirdi.
Gysi, ırkın önemli olmadığını vurgulayarak, 'Önemli olan karakterdir' dedi.
Irkçılık tehlikesine dikkati çeken Gysi, en büyük tehlikenin de kurumsal ırkçılık olduğunu dile getirdi.
- Cem Özdemir-
Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir de Türkiye ve AB bayraklarının birbirine yakıştığını belirterek, 'Çoğulcu demokratik ve hukuk devleti bir Türkiye'nin AB'ye üye olmasını diliyorum' dedi.
Özdemir, bir gün Türkiye ile Ermenistan arasında, Almanya ve Fransa arasındaki gibi gümrüksüz bir sınır olmasını dilediğini kaydetti.
Almanya'da çifte vatandaşlık konusunda atılan adımı olumlu bulan Özdemir, Almanya'da doğan her çocuğun çifte vatandaşı olmasını istedi.
Türk çocuklarının da AB'ye vizesiz girebilmesini ümit ettiğini belirten Özdemir, Almanya'nın refahına önemli katkı sağlayan birinci kuşağın da çifte vatandaşlık yasasından yararlanabilmesi gerektiğini vurguladı.
- Armin Laschet-
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkan Yardımcısı Armin Laschet de Alman Milli Takımı'nda oynayan Mesut Özil'i örnek göstererek, Almanya'da çaba sarf eden herkesin istediği yere gelebileceğini belirtti.
Alman Anayasa Mahkemesi'nin Avrupa Parlamentosu seçimleri için yüzde 3'lük seçim barajını kaldırmasını da eleştiren Laschet, Avrupa Parlamentosu'na aşırı sağcı partilerin de girebileceğini ifade etti.
Anayasa Mahkemsinin bu kararla büyük zarar verdiğini belirten Laschet, aşırı sağcı partilerin Avrupa Parlamentosu'na girmesini yüksek bir katılımla engellenebileceğini kaydetti.
Laschet, 'Biz böyle insanların Almanya adına Avrupa Parlamentosu'nda yer almalarını istemiyoruz' ifadesini kullandı.
- Christan Wulff'a onur ödülü-
Öte yandan eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wull'a onur ödülü verildi. Ödülü Wulff'a, TGD Genel Başkanı Kenan Kolat takdim etti.
Wulff, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, Türkiye ile Almanya arasında mevcut olan iyi ve sıkı ilişkilere değindi.
İstifasının ardından kolay zamanlar geçirmediğine işaret eden Wulff ,Türk toplumunun desteğine dikkati çekerek, 'Gittiğim her ortamda bana destek oldular' dedi.
Wulff, birçok iyi yetişmiş eğitimli Türk'ün artık Almanya'da çalışmak yerine Türkiye'ye geri döndüğünü ve bunun aslında Almanya için kayıp olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin Suriye konusunun çözümünde çok ciddi davrandığını ve Suriye'den yüzbinlerce insana kapılarını açmasının takdire şayan olduğunu ifade etti.
