Suriye'de yaklaşık 2 yıldır kuşatma altında bulunan Humus'tan tahliye edilen kişilerle ilgili haberlerin ardından açıklamada bulunan Robertson, "Eski Humus'tan insanların tahliye edilmesi, rejimin kuşatmasını ve 2 yıl boyunca sistematik şekilde Humus'un masum halkına uyguladığı aç bırakma taktiklerini karanlığa gömmemeli" ifadesini kullandı.
Suriye'nin başka bölgelerinde, rejimin 200 binden fazla kişiyi aç bırakarak boyun eğmelerini sağlamaya çalıştığını vurgulayan Robertson, "Varil bombalarının korkunç kullanımı da dahil olmak üzere, rejim fark gözetmeyen saldırılarla halkı hedef almaya devam ediyor" dedi.
Hugh Robertson, BM denetiminde eski Humus'tan yapılan tahliyeden sonra, rejim tarafından ele geçirilen erkek çocuklarının geleceği hakkında çok ciddi endişe duyduklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay'ın da söylediği gibi, rejim işkenceyi ve kötü muameleyi insanlara karşı sistemetaik olarak kullandı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriye'ye insani yardım ulaştırılmasını içeren 2139 sayılı karar üzerinden,rejimden tüm Suriye genelinde acilen kuşatmaları kaldırmasını, insani yardım ajanslarına serbest erişim sağlamasını talep etti. Ancak BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durumlar Koordinatörü Valerie Amos'un 30 Nisan'da bildirdiği üzere rejim, bu taleplere kulak asmamaya devam ediyor. Bunun devam etmesine izin verilemez ve BMGK'nın daha fazla eylemde bulunması mecburi."