Bakan Yıldız, Yemen Elektrik ve Enerji Bakanı Saleh Somae ile görüşmesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliğin enerji projelerine yansımaları ve Güney Akım Projesi'nin tehlikeye girip girmediği yönündeki soruya karşılık Yıldız, hiçbir sektörün gerginliği istemeyeceğini, enerji sektörünün ise hiç istemeyeceğini söyledi.
Rusya'nın AB ülkelerine gönderdiği mektupla başlayan süreçte bir sıkıntı göründüğünü dile getiren Yıldız, AB ülkelerinin bunu aşmak için görüşmeler yaptığını ve IMF'den 17 milyar dolarlık bir kaynak açıldığını ifade etti.
Yıldız, şöyle konuştu:
"TANAP, her zamanki gücünü artırarak devam ettirecektir. Siyasi istikrarsızlıklardan en az etkilenecek projelerden biri olacaktır. Türkiye doğru bir tercih yapmıştır. Büyük resim bunu söylemektedir. Türkiye her enerji sektörünü gerginliğin aracı olarak değil, tam tersi yapıcı, olumlu ve onarıcı bir şeklide kullanmak istemektedir. Bugün belki Güney Akım'la alakalı AB üyesi ülkeler karar alabileceklerdir ama bunun daha ötesinde ve bundan bağımsız olarak bizim projelerimiz devam edecek. Yalnızca TANAP'la kalmayacağız daha farklı projeleri önümüzdeki süreçte bizden işiteceksiniz."
Rusya'nın Güney Akım Projesi'nin önemli bir proje olduğuna işaret eden Yıldız, bunun TANAP ile birbirine rakip olmadığını dile getirdi.
Yıldız, 2035'e kadar AB ülkelerinin alacağı doğalgaz miktarının yaklaşık 700 milyar metreküp civarında olduğuna dikkati çekerek, her bir projenin bundan yararlanacağını ifade etti. Bakan Yıldız, "Bu kriz, AB ile Güney Akım Projesi'ni iptal ettirir mi derseniz, ben böyle bir şey öngörmüyorum. Gerek Rusya gerekse AB, bu boru hatlarının yapılmasına ilişkin bir süreci yaşayacaklarına inanıyorum ama önümüzdeki günleri dikkatle takip etmemiz lazım. Geliştireceğimiz projeler gerek Akdeniz bölgesinden gerek Irak'tan, farklı bölgelerden olacaktır. Türkiye coğrafyasını son derece iyi kullanacaktır" diye konuştu.
-"Depolama tankı dolmak üzere"
Irak'taki petrol kaynaklarının Türkiye üzerinden uluslararası piyasalara açılmasına yönelik soruları da yanıtlayan Yıldız, ayırdıkları 2,5 milyon varillik depolama tankının hemen hemen olmak üzere olduğunu söyledi.
Bundan sonra Kuzey Irak ve Irak'ın kendi petrolünü ihaleler ve ikili anlaşmalarla dünya piyasalarında mutlaka satacağını ifade eden Yıldız, şunları kaydetti:
"Biz üzerimize düşeni yapmış bulunuyoruz. Türkiye, yaptığı anlaşma gereği her bir varil için yaklaşık 1 dolarlık geçiş ücreti alıyor. Orada günlük 1,5 milyon varil geçtiğinde 1,5 milyon dolarlık ciro yapmış olacağız. Bunun en azı garanti altında geçmese bile. Bu yılda tam kapasiteyle dolması halinde yaklaşık 500 milyon doların üzerinde bir gelirdir. Bu geliri BOTAŞ'ın doğalgaz fiyatlarında dengeleme unsuru olarak kullanıyoruz. BOTAŞ'ın burada oluşacak her geliri vatandaşımızın refahı için kullanılacaktır. Kuzey Irak ve Bağdat'taki yetkililerin konuyu değerlendireceklerine inanıyoruz. Şu anda Bağdat ziyaretiyle alakalı bir gündemimiz yok ama farklı toplantılarda görüşme imkanımız oluyor. Ümit ediyorum ki önümüzdeki aya kalmadan bunları görüşürüz. Satışa biz hazırız, Irak kendi petrolünü satmaya hazır olduğu anda yarın dahi bunun için hazırız. Petrol onların, satacak olan onlar, biz yarın dahi sevkıyat yapabiliriz."
-Seçimlerdeki elektrik kesintisi eleştirileri
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in seçimlerde yaşanan elektrik kesintisine ilişkin eleştirilerinin anımsatılması üzerine Bakan Yıldız, Türkiye'de siyasetin seviyeli yapılması için uğraştıklarını, buna hassasiyet gösterdiklerini söyledi.
Bu sorumluluğu hissetmeyenlerin olabileceğini dile getiren Yıldız, "Terbiye sınırlarını aşmamış politikacıları cevaplamayı yeğlerim. Bu arkadaş, bu şartlara uymuyor. Gençlere örnek olabilecek bir platformda böyle bir kahve ağzıyla koşuyor olması, bizim siyasetin daha kaliteli, seviyeli oluşmasına dönük çalışmalarımıza darbe vuramayacaktır. Seviyeli ve gençlere örnek olabilecek şekilde söylemlerimizi, hareketlerimizi devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.
Yıldız, CHP enerji politikaları konusunda daha önce gensoru verdiğini ve reddedildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Bununla yetinmediklerini görüyorum. Bu işlerden anlayan kişileri gelsinler teknik olarak onlara anlatalım diyoruz. Bunun için yeni bir soru önergesi gibi mekanizmanın kendilerine büyük haksızlık olacağına inanıyorum. Çünkü reddedildi bunlar. Biz çalışmalarımızı şeffaf yapıyoruz, bunları her zaman kamuoyuyla paylaşabilecek durumdayız."
