Bakan Eker, Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı (SÜGAV) tarafından düzenlenen "2. Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Zirvesi" kapsamında gerçekleştirilen "Sabri Ülker Bilim Ödülü Seramonisi"nde yaptığı konuşmada, vakfı çalışmaları dolayısıyla kutladı.
SÜGAV'ın, dünyada gıda, beslenme ile ilgili araştırma, bilgilendirme yapan ve bu konuda farkındalık yaratan önemli vakıfların bir benzeri olduğuna işaret eden Eker, yaratılan katkının "Sabri Ülker Bilim Ödülü"nde olduğu gibi, gıda ile ilgili araştırmaları teşvik ettiğini söyledi.
Modern insanın temel sorunlarından birinin, başkalarının hazırladığı, başkalarının ürettiği gıdaları tüketmek olduğunu dile getiren Eker, bu durumun insanı bir yol ayrımına getirdiği değerlendirmesinde bulundu.
Eker, şunları kaydetti:
"Bu bir bilinç, bilgi, enformasyon gerektiriyor. Enformasyon sağlayan bir çok araç, bir çok mekanizma, modern toplumda bazen bilgi yerine sadece enformasyonla kalıyor. Enformasyonun bizim dilimizdeki tam karşılığı malumattır, işte bu malumat bilgi yerine geçme hevesiyle enformatik kirlilik yaratabiliyor. Enformatik kirlilik modern bireyin temel sorunlarından bir tanesi. Eskiden insanlar kendi ürettikleri, yetiştirdikleri, kendi pişirdikleri yiyecekleri tüketirlerdi ama modern hayatla birlikte bu imkan ortadan kalktı. Artık başkalarının ürettiği, başkalarının hazırladığı gıdalar tüketiliyor."
Başkalarının ürettiği gıdaların tüketilmesinin beraberinde bir dizi yeni sorun getirdiğine dikkati çeken Eker, bu sorunlardan bazıları olan sağlık, muhteviyat, raf ömrünün uzatılması, rekabet içerisinde diğer ürünlere fark atması gibi konulara değindi.
Gıdanın temin edilmesi, tedarik edilen gıdanın sağlık açısından güvenilir olması, denetim mekanizması gibi hususların önemine vurgu yapan Eker, bunların yapılabilmesi için bir dizi regülasyon, düzenleme, mekanizma gerektiğinden, bu kapsamda da Bakanlık bünyesinde yapılan çalışmalardan bahsetti.
Eker, yapılan çalışmaların AB standartlarına uygun olduğunu dile getirerek, "Türkiye şu an da yaklaşık 62 milyar dolarlık tarımsal üretim hasılasıyla dünya ülkeleri içerisinde 7. sıraya yükselmiş durumda, 10 sene önce 11. sıradaydık. Avrupa'nın 4'üncüsüydük şu anda birincisi durumundayız. Fransa'nın, İtalya'nın, İspanya'nın tarımsal üretim değerlerini miktar itibariyle aştık. Regülasyonlarımızı da buna göre ayarladık, orada da Türkiye önemli bir noktaya geldi. Gıda dış ticareti yönünden Türkiye yaklaşık 5,5-6 milyar dolar dış ticaret fazlası veren, dünyadan aldığından çok daha fazlasını dünyaya satan bir ülke" diye konuştu.
Dünyada işlenmiş gıda ile ilgili regülasyonlarda, içeriklerde bir çok tartışma olduğunu hatırlatan Eker, medyada yer alan ve özellikle enformatik kirliliğe yol açan tartışma ve uygulamalar olduğunu söyledi.
Eker, bu tartışmalar kapsamında zaman zaman haksızlık yapıldığı görüşünü paylaşarak şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bazen Türkiye'nin üreticisine de gıda sanayine de haksız yapılıyor, bazen bunu birileri müşteri toplamak için yapıyor. Çoğunlukla yalan yanlış şeyler söylüyorlar, doğru konuşmuyorlar, doğu şeyler söylemiyorlar. İşin hazin tarafı doğru bilenler susuyor, yanlış söyleyenler konuşuyor. Bunun faturasını toplum ödüyor. Özellikle şehirde yaşayan, modern bireyler bunun maliyetini ödüyor. Kafa karışıklığıyla yedikleri içtikleri gıdalarla sorunlu hale gelmek suretiyle bunun bedelini ödüyorlar. Bu, meseleyi doğru bilenlerin, sadece malumata değil doğru bilgiye sahip olanların çıkıp doğru şeyler söylemesini gerektirecek kadar acil, önemli bir mesele. O yüzden SÜGAV da dahil, bu konuyla ilgili STK'ların, kamunun, ilgili kuruluşların bu konuda aydınlatıcı bilgi sağlaması gerekiyor."
Konuşmasında Bakanlık olarak 2010 yılında gıdayla ilgili yaptıkları düzenlemeleri hatırlatan Eker, yapılan düzenlemelerle hem tüketicinin, hem endüstrinin ihtiyaçlarının giderilmesi, genel anlamda toplumun beklentilerini karşılayacak ve bu alanda düzenleyecek, regüle edecek 100'ün üzerinde yönetmelik çıkardıklarını anımsattı.
Yapılan düzenlemelerin içeriği hakkında katılımcılara kısa bilgiler veren Eker, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile çalışmalar yürüttükleri "yanlış beslenme ve obezite" problemine de değindi.
Eker, 21. yüzyılın 3 temel mücadele alanına sahip olacağının öngörüldüğüne işaret ederek, "Bunlar tarım, gıda ve enerji. Suyun eğer yüzde 70-75'inin tarım için kullanıldığını hatırda tutarsak aslında 2 alan, yani tarım-gıda ve enerji olduğunu biliriz. Dolayısıyla bu alanda ne kadar iyi hazırlanırsak, bu alanda kod ve şifrelerimizi ne kadar iyi oluşturursak, uygulamalarımızı da ne kadar doğru yaparsak gelecek nesiller gıda bakımından o kadar güvende olur ve o kadar sağlıklı beslenir" ifadelerini kullandı.
Konuşmasının ardından Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker ile İstişare Konseyi Başkanı Mahmut Oltan Sungurlu, Bakan Mehdi Eker'e plaket takdim etti.
Bu yıl ilk kez düzenlenen Sabri Ülker Bilim Ödülü'nün kazananı Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Gülay Bayramoğlu olurken, gıda güvenliği alanında uygulanabilir projesiyle birinci olan Bayramoğlu'na ödülünü ise Bakan Mehdi Eker verdi.