Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) bugün açıkladığı nisan ayı enflasyon verilerine göre, yıllık enflasyon yüzde 9,38 ile 2012 nisan ayındaki yüzde 11,14'ten sonraki en yüksek seviyesini gördü.
Ekonomistler, nisan ayı enflasyon verisini ve enflasyon verisi sonrası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) mevcut para politikasındaki duruşunda değişikliğe gidip gitmeyeceğine yönelik beklentilerini AA muhabirlerine değerlendirdi.
Ekonomistler nisan ayı enflasyon verisinin piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleştiğini ifade ederken, TCMB Başkanı Erdem Başçı geçen hafta yaptığı sunumda nisan ve mayıs ayında enflasyonda bir miktar artış olabileceğini, geçen yılki çok düşük bazın etkisiyle yıllık enflasyonda bir artış görüleceğini ve haziran ayından sonra düşüşe geçerek yılsonunda yüzde 7,6 düzeyine ineceğini tahmin ettiklerini söylemişti.
İş Yatırım Menkul Değerler Ekonomisti Uğur Küçük, Merkez Bankası'nın her seferinde enflasyonun gerilemeye başlamadan önce nisan ve mayıs ayında yükselmeye devam edeceğini söylemesine rağmen, yüzde 9,4 seviyesine yükselen senelik enflasyonun piyasalarda olumsuz tepkiye yol açmasını beklediklerini ifade etti.
Nisan verilerinin enflasyonun mayıs ayında yüzde 9,5'in üzerine çıkacağına işaret ettiğini söyleyen Küçük, "Sıkı para politikası yoluyla enflasyonla mücadeleye devam eden bir merkez bankasının, politika faizini enflasyon oranının altına çekmesinin mevcut durumda çelişkili sinyal vereceğini ve dolayısıyla Merkez Bankası'nın 22 Mayıs'ta politika faizini piyasanın fiyatlamış olduğu 50 baz puan indirmesi olasılığının çok azaldığını düşünüyoruz. Beklentimiz mayıs ayında politika faizinin yatay kalacağı veya azami 25 baz puan indirebileceği yönünde" dedi.
- "Likidite politikası kullanılarak faiz indirimi için zamanlamanın uygunluğu test edilebilir"
Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi ise nisan ayı enflasyon verilerinin TCMB'nin beklentilerine paralel olduğunu düşündüğünü, para politikası duruşuna yönelik son dönem açıklamalarını, zamanlamasını tam olarak kestirmek zor olsa da sıkı duruştan göreli bir gevşemeye doğru giden yolu açma çabaları olarak okuduklarını belirtti.
Bürümcekçi, bu bağlamda, TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın açıklamalarını gerçekleşecek ilk Para Politikası Kurulu toplantısında (22 Mayıs) indirim olacağı şeklinde okumaktan ziyade şartların en uygun olduğu zamanda indirim yapılabileceği şeklinde algıladıklarını belirterek, bu rapor öncesinde oluşturdukları baz senaryolarının zaten eylül ayında başlayacak ve 100 baz puana ulaşabilecek bir politika faizi indirimi içerdiğini söyledi.
Başçı'nın faiz indirim olasılığından son dönemde sıkça bahsetmesi ve getiri eğrisi üzerinden yaptığı değerlendirmelerin, kendilerine bu sürecin beklediklerinden önce ve daha büyük boyutlu olabileceğini de düşündürdüğünü aktaran Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Likidite politikası kullanılarak faiz indirimi için zamanlamanın uygunluğu test edilebilir. Öte yandan, kur ve faizler açısından belirgin önemli olan ve mevcut sıkılığı nedeniyle gecelik faizlerin yüzde 11,5'e yakın oluşmasını getiren likidite politikasına yönelik bir değişikliğin de söz konusu olabileceği, son dönemde TL'de yaşanan değer kazancı nedeniyle akla gelmektedir. Zaten, TCMB'nin yüzde 10 düzeyindeki politika faizinde indirime gitmeden önce likidite politikasını gevşeterek yüzde 10 düzeyindeki gecelik faiz uygulamasına TL'nin vereceği reaksiyonu gözlemesini daha uygun buluyoruz. Eğer faizlerin bu seviyesine rağmen TL'de değerlenme baskısı devam ediyorsa, TCMB'nin faiz indirimi konusunda önü açılmış olacaktır. Öte yandan, Salı günü açıklanacak olan Nisan ayı reel kur endeksinin (REK) enflasyon gerçekleşmesi sonrası önceki 102,2 değerinden 107,7 civarına sert bir yükseliş göstereceğini öngörürken, şu anda bulunulan 2,50 kur sepeti seviyesinde seyrin mayıs ayı boyunca sürmesi durumunda da endeksin 110,0 seviyesine yükseleceğini hesaplıyoruz."
- "TCMB'nin enflasyon görünümü iyileşene kadar bir değişiklik yapmayacağını tahmin ediyoruz"
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer de nisan ayında tüketici enflasyonunun aylık bazda pisaya beklentilerinin üzerinde geldiğini ve yıllık bazda bir önceki aydaki yüzde 8,4'ten yüzde 9,4'e yükseldiğini anımsattı.
Nisanda gıda fiyatlarının beklentilerin üzerinde yüzde 1,4, çekirdek enflasyonun da yüzde 2,1 oranında yükseldiğini ifade eden Sözer, "Böylece yıllık bazda çekirdek enflasyon yüzde 9,7 ile 7 yılın en yükseğine ulaşırken, çekirdek enflasyona dair detaylar da TL'deki değer kaybının gecikmeli etkilerinin fiyatlarda genele yayılan artışa yol açtığını gösteriyor. Beklentileri aşan nisan verilerinden sonra yıl sonu enflasyon tahminimizi yüzde 7,5'ten yüzde 8,2'ye yükseltiyoruz" dedi.
Sözer, son dönemde TL'deki değerlenmenin sürmesi halinde, 22 Mayıs'ta TCMB'nin faiz indirme ihtimali tartışılabilecek olsa da enflasyon görünümü iyileşene kadar faizlerde bir değişiklik yapmayacağını tahmin ettiklerini dile getirdi.
- "Faiz indirim döngüsünün eylül ayında başlamasını beklemeye devam ediyoruz"
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz ise konuya ilişkin değerlendirmesinde, enflasyonun piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleştiğini belirterek, TCMB'nin güncel enflasyon raporunda yıl sonu enflasyonuna yüzde 0,3 oranında etki etmesini beklediği ikincil etkilerin hissedilmeye başlandığını kaydetti.
Nisan ve mayıs aylarında enflasyondaki yükselişin ne oranda baz etkisi ne oranda ikincil etki olduğunu anlamanın çok kolay olmayacağını aktaran Yılmaz, bu nedenle yılın ikinci yarısında enflasyonun nasıl bir patika izleyeceğine ilişkin baz etkisinin ortadan kalkmaya başlayacağı yaz aylarını beklemek gerektiğini söyledi.
Yılmaz, şöyle devam etti:
"Beklentimiz, geçmiş yıllarda belirleyici olan gıda enflasyonundaki oynaklığın yerine bu sene Türk Lirası ne ölçüde değer kazanacağının yıl sonu enflasyonunu belirlemesi. Bunun iki sebebi bulunuyor. 2014 yılı başında gelişmekte olan ülke merkez bankalarının koordineli olarak sıkılaştırma hamleleriyle küresel yatırımcıların güveni kazanıldı. ABD'de Fed'in gevşek para politikasını sürdürmesiyle küresel yatırımcıların fonlama maliyeti düşük seviyelerde seyretmekte. Bahsettiğimiz dinamikler küresel yatırımcıların 'carry-trade' gerçekleştirebilmesi için cazip fırsatlar sağlamakta. Bugün beklentileri aşan enflasyon oranı TCMB'nin faiz indirimleri konusunda rahat hareket etmesini engelleyecektir. Bu da disiplinli, sıkı politika duruşunun korunması anlamına gelip 'carry-trade' için gerekli ortamın devam etmesini sağlayacağı için Türk Lirası istikrar kazanmaya devam edebilir.
22 Mayıs Para Politikası Kurulu öncesi dolar/TL'de 2,0956 direncinin kalıcı şekilde aşılmasını beklemiyoruz. Kurul toplantısı gerçekleşene kadar Türk Lirası bahsettiğimiz direnç seviyesinin üzerinde takip edilebilir. Yatırımcılar mevcut faiz oranlarının korunacağı beklentisiyle Kurul kararını önceden fiyatlayıp lira almayı sürdürürlerse dolar/TL 2,0685 seviyesi devreye girecektir. Sepet bazında baktığımızda 2,50 değerine ulaşan kurun çekirdek enflasyon başta olmak üzere haziran ayından itibaren dez-enflasyon sürecine destek olması beklenebilir. TCMB'nin halen risk primi argümanı ile 25 baz puanlık indirimi Kurul gündemine alması mümkün olsa da mevcut şartlarda indirimin haziran ayında gerçekleşme olasılığı yükselmekte. Sıkı duruşun korunup enflasyon trendi kontrol altına alındıktan sonra kalıcı faiz indirim döngüsünün eylül ayında başlamasını beklemeye devam ediyoruz."
- "Enflasyonun, TCMB'nin yüzde 7,6'lık hedefine inmesi için kurdaki değer kazancının devam etmesi gerekiyor"
FinansInvest Başekonomisti Burak Kanlı da enflasyonun yüksek seyrinde iki temel unsurun etkili olmaya devam ettiğini, bunlardan ilkinin kurdaki değer kaybının fiyatlara zamana yayılan biçimde yansıması olduğunu ifade etti.
Çekirdek enflasyon göstergelerindeki olumsuz seyrin devamının bunun açık bir göstergesi olduğunu dile getiren Kanlı, diğer taraftan kura duyarlı lokanta-otelcilik ve ulaştırma sektörlerinde de yıllık enflasyonun yüksek seyretmeye devam ettiğini söyledi.
Yakın dönem enflasyon dinamiklerinin bir diğer belirleyicisinin ise gıda fiyatlarının yüksek seyri olduğuna dikkati çeken Kanlı, şöyle konuştu:
"Normal koşullarda gıda fiyatlarının bu yıl düşük seviyede seyretmesi beklenirken, düşük yağışlar ve olumsuz hava koşulları bu yıl gıda fiyatlarını yukarı çekti. Gıda fiyatlarının bu yıl yüksek seyretmesi ihtimali yüksek ki; bu da yıllık enflasyondaki düşüş alanını sınırlıyor. Sonuç olarak, bu yıl enflasyon bakımından iyi bir yıl olmayacak. Haziran ayında kadar yüksek seyredecek enflasyon sonrasında baz etkilerinden dolayı düşecek olsa da TCMB'nin yüzde 7,6'lık hedefine inmesi için kurdaki değer kazancının devam etmesi gerekiyor."
Bu verinin piyasa için sürpriz olsa da, TCMB için sürpriz olmadığı kanaatinde olan Kanlı, TCMB'nin kurdaki olumlu görünümün devam etmesi halinde mayıs ayı toplantısında faiz koridorunun tamamını 50 baz puan indirmeyi tartışacaklarını ve kurum olarak bu indirimin gerçekleşmesi ihtimalini yüksek görmeye devam ettiklerini söyledi.
Kanlı, son enflasyon raporu toplantısında piyasa faizlerinin ve kurun TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın açıklamalarına olumlu tepki vermesinin, faiz indirimi konusunda TCMB yetkililerine cesaret verdiğini ifade etti.
Bundan sonraki süreçte TCMB'nin faiz indirmeye meyilli olacağını belirten Kanlı, "Yöntem olarak ise aynen 2009 yılındaki yöntemi izleyecek. Önce bir miktar faiz indirip piyasanın buna verdiği tepkiyi gözlemleyecek. Tepki olumlu olduğu halde bir sonraki indirimi gündemine alacak" dedi.
Dönemler itibariyle yıllık bazda enflasyon şöyle:
Dönem | Yıllık Enflasyon (TÜFE) Oranı (%) |
Oca.12 | 10,61 |
Şub.12 | 10,43 |
Mar.12 | 10,43 |
Nis.12 | 11,14 |
May.12 | 8,28 |
Haz.12 | 8,87 |
Tem.12 | 9,07 |
Ağu.12 | 8,88 |
Eyl.12 | 9,19 |
Eki.12 | 7,80 |
Kas.12 | 6,37 |
Ara.12 | 6,16 |
Oca.13 | 7,31 |
Şub.13 | 7,03 |
Mar.13 | 7,29 |
Nis.13 | 6,13 |
May.13 | 6,51 |
Haz.13 | 8,30 |
Tem.13 | 8,88 |
Ağu.13 | 8,17 |
Eyl.13 | 7,88 |
Eki.13 | 7,71 |
Kas.13 | 7,32 |
Ara.13 | 7,40 |
Oca.14 | 7,75 |
Şub.14 | 7,89 |
Mar.14 | 8,39 |
Nis.14 | 9,38 |