Weil ve beraberindeki heyet, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) ev sahipliğinde gerçekleşen çalışma yemeğine katıldı.
Stephan Weil, yaptığı konuşmada, ülkesinde ekonomi, siyaset ve bilim alanında Türkiye'ye çok büyük ilgi olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin önemine vurgu yaptı. Almanya'da 3 milyonun üzerinde Türk'ün yaşadığını, yaklaşık 5 milyon Alman'ın da tatil için Türkiye'yi tercih ettiğini belirten Weil, eyaletinin ekonomik olarak Türkiye için güçlü bir partner olduğunu söyledi.
Özellikle otomotiv sanayisinde güçlü olduklarını ifade eden Weil, "Volkswagen buna bir örnek. Aynı zamanda bir numaralı tarım eyaletiyiz, hedefimiz ise bir numaralı enerji eyaleti olmak. Rüzgarlı bir iklime sahibiz, rüzgar enerjisi alanında büyük gelişmeler bekliyoruz" dedi.
- Türkiye'ye övgü
Weil, Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda tartışmaların devam ettiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Son 10 yılda yaşanan gelişmeler için sizi tebrik ediyorum. Şüphesiz müthiş bir kalkınma yaşadınız, ekonomi alanında yaşadıklarınıza ancak saygı duyabiliriz. AB müzakerelerinin devam etmesi şarttır. Başarılı olacak mı bilmiyoruz ama tüm enerjimizle çalışmalıyız. İfade ve basın özgürlüğü gibi konulardaki sıkıntıların ise çok açık şekilde çözülmesi gerekir."
Türk iş adamlarının vize konusunda yaşadığı sıkıntılara da değinen Weil, bu konuda mutlaka bir kolaylık sağlanması gerektiğini söyledi.
- "Alman firmalarının haklarını da savunuyoruz"
TOBB Başkanlık Divanı Üyesi Faik Yavuz da TOBB'un 1,5 milyon firmanın üye olduğu 365 oda ve borsadan oluşan bir birlik olduğunu belirterek, Türkiye'deki Alman firmalarının haklarını da Türk firmalarından ayırt etmeden savunduklarını ifade etti.
TOBB olarak, kamu-özel sektör işbirliği ile Türkiye'nin hedeflerine ulaşması için çalıştıklarını dile getiren Yavuz, 2023'te Türkiye'nin dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasında yer alması için Almanya ile yapılacak işbirliğinin önemli olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin, rekabet edebilir, nitelikli iş gücüne ve sürdürülebilir kalkınmaya dayanan ekonomisiyle bölgesindeki en önemli aktörlerden olduğuna dikkati çeken Yavuz, şöyle konuştu:
"Türkiye, İtalya ile Çin arasında büyük coğrafyanın en büyük sanayi üreticisi, en büyük sanayi ihracatçısı, en büyük lojistik merkezi ve en sağlam finansal sisteme sahip ülkesidir. Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya ile Avrupa'nın altıncı büyük ekonomisi Türkiye'nin birlikte yapabileceği çok şey olduğuna inanıyorum. Türkiye'nin AB üyeliğine Almanya'nın vereceği destek bu açından son derece önemlidir."
Yavuz, kaliteli karayolu altyapısıyla, modern gümrük kapılarıyla, demiryolu kapasitesiyle Türkiye'nin, Avrupa ile Asya arasındaki en hızlı ve en güvenilir geçiş imkanı sağlayan ülke olduğunu vurgulayarak, Türkiye'ye yapılan yatırımların aynı zamanda Orta Asya ve Orta Doğu coğrafyasına yatırım yapmak anlamına geldiğini söyledi.
ABD ve AB arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması'nın, küresel ticareti doğrudan etkileyeceğini belirten Yavuz, şöyle devam etti:
"Anlaşma tamamlandığında dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesi oluşacak. Dünya milli gelirinin yüzde 47'si ve küresel doğrudan yatırımların yaklaşık yüzde 70'i tek bir ekonomik blokta toplanmış olacak. Türkiye'nin bu süreçte yer almasına ve müzakerelere katılmasına önem veriyor, bu konuda desteklerinizi bekliyoruz."