İddianameyi hazırlayan Adana Cumhuriyet Başsavcıvekili Ali Doğan, "iştirak halinde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, iftira, suç uydurma, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi" suçlarından sanıkların ikişer kez cezalandırılmaları talep etti.
İddianamede, başka yolla delil toplama imkanı varken dinleme yapılmasını kanun koyucunun da istemediği belirtilerek, yasal dinlemenin bile hukuk sistemlerinde sık sık başvurulan yol olmaması gerektiği vurgulandı.
Yasal dinlemelerde dahi kişinin mahrem alanına girilerek, duygu ve düşünce dünyasının tüm çıplaklığı ile kayda geçirildiğini öne sürülen iddianamede, şunlara yer verildi:
"Adana'da toplam 102 kişinin yasa dışı olarak aynı yöntemlerle dinlenmeleri ile ilgili Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 8 soruşturmanın devam ettiği görülmüştür. Tüm bu hususlar, yasadışı dinlemelerin bilerek ve yoğun suç kastı ile yapıldığının delilidir. Söz konusu şüphelilerin, pek çok hakim, savcıyı ve kamu görevlisini benzer ve sistemli şekilde yasa dışı dinledikleri hususundaki soruşturmalar ve bu soruşturma içeriği, mevcut somut ve güçlü deliller bulunması, kasıtlarının ve suça iştirak iradelerinin yoğunluğu dikkate alındığında ve şüphelilerin konumları, görevleri gereği delilleri karartma şüphelerinin devam ettiği, dosyada güçlü somut deliller olduğu dikkate alınarak, şüphelilerin, tensiben tutuklanmasına yönelik yakalama emri çıkarılmasına ve yargılamalarının yapılarak üzerine atılı suçtan yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesi, talep ve iddia olunur.'