Dolar

34,8698

Euro

36,6444

Altın

3.017,28

Bist

10.165,59

Hayallerine kulaç atıyorlar

Hayallerine kulaç atıyorlar

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-05-04 08:40:19

Hayallerine kulaç atıyorlar
YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Gençlik ve Spor Kulübü Bedensel Engelli Yüzme Takımı'nın küçük sporcuları, hayallerini gerçekleştirmek için başarıya kulaç atıyorlar.

İstanbul'da 12-13 Nisan'da düzenlenen "Türkiye Bedensel Engelliler Yüzme Şampiyonası"nda Türkiye ikincisi olarak, 11 altın, 4 gümüş, 7 bronz madalyayla dönen sporcular, haftada 3 gün 2'şer saat ESOGÜ Kapalı Yüzme Havuzu'nda antrenman yapıyor.

Başantrenör Kaan Yurtbilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada 2011 yılında bedensel engelliler ve rehabilite ekibini oluşturduklarını ve 2013 yılında ESOGÜ Gençlik Spor Kulübü'nün kurulmasıyla iki Türkiye şampiyonasına katıldıklarını anlattı.

Yarışmaların her ikisinde de Türkiye ikincisi olduklarını dile getiren Yurtbilir, "Geçen ay yapılan Türkiye Bedensel Engelliler Yüzme Şampiyonası'na, İstanbul Büyükşehir Belediyesi engelli takımı 150 sporcuyla katıldı. Biz 8 kişiyle Türkiye ikinciliği kazandık. Bizim sporcularımız serbest ve sırt kategorilerinde yarıştılar. Toplam 22 madalya aldık. 11 altın, 4 gümüş, 7 bronzumuz var" dedi.

Çocukların durumunun standartların üzerinde olduğunu aktaran Yurtbilir, "Bizim çocuklarımız önümüzdeki sene içerisinde büyük ihtimalle milli takıma girecekler. Ondan sonra bizi yurtdışında temsil edecekler, Avrupa şampiyonasında veya olimpiyatlarda. Çocuklarımıza güveniyoruz. Çünkü çok başarılılar" diye konuştu.

Sporcuları 8 yıldır çalıştıran ve üniversitenin tek engellilere yönelik yüzme antrenörü olma özelliğini taşıyan Mehmet Bayrak ise yaptığı işten memnuniyet duyduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bu çocuklar ilk önce rehabilite olmak için benimle birliktelerdi, daha sonra ben onlara inandım, beni mahcup etmediler. Ben inandıkça her birisinden farklı bir başarı, farklı bir gelişme gözlemledim. Bunun için çok mutluyum. İnşallah daha ilerde daha güzel başarılar elde edebiliriz."

-"Başarılar elde etmeleri bu işin en büyük mükafatı"

Çocukların takımla birlikte çalışma şevklerinin arttığını anlatan Bayrak, işinin zor yanları ilgili şunları bildirdi:

"İlk başta bu çocukların benimle çalıştıkları ilk günü hatırlıyorum. Ben tek tipte bedensel engelli çocuklarla uğraşmıyorum. Hepsinin hastalıkları çok farklı. Bazı çocukların hastalıkları ilerleyen tipte olduğu için geçmişte benimle birlikte top oynayan, gezen havuzun içinde dışında olan çocukların tekerlekli sandalyelere bağlı kaldığını görmek beni üzüyor. Ama başarılar elde etmeleri bu işin en büyük mükafatı. Siz bir şey veriyorsunuz onlar sizi seviyorlar. Onlara inanıyorum ve bir şey alınca da çok mutlu oluyorum."

Çocukların bir arada kardeş gibi olduklarını ve özel hayatlarında da birbirleriyle görüştüklerini belirten Bayrak, "Ben olimpiyatlardan çok umutluyum. Onlar için çok büyük şeyler istiyorum. Başaracaklarına inanıyorum ve umutluyum. Daha da fazla çocuğa ulaşayım istiyorum, bana o yeter. Ama inşallah olimpiyatları Allah nasip ederse, neden olmasın" dedi.

Toplum bilinci olarak engelliler konusunda eksiklerin olduğunu bildiren Bayrak, insanların onları diğer insanlardan ayrı görmemeleri gerektiğini söyledi.

Bedensel engelli çocuklara ve ailelerine seslenen Bayrak, "Evlerinden kalksınlar, yüzme olmayabilir başka bir spor olabilir, spor yapsınlar. Topluma karışsınlar" mesajını verdi.

-"Milli takıma çağırmalarını bekliyorum"

Yarışmada dereceye giren bedensel engelli Ömer Faruk Ulu (10) ise şampiyonadan 2 gümüş madalya aldığını anımsatarak, yüzmeyi çok sevdiğini söyledi.

Antrenörlerine teşekkür eden Ulu, yüzerken kendisini yarışa konsantre ettiğini ve rakiplerine bakmadan tamamladığını söyledi.

Antrenmanlarda çok eğlendiğini dile getiren Ulu, hayalleri ve hedeflerini ise şöyle anlattı:

"Benim hayalim ve hedefim, beden eğitimi öğretmeni olmak. Mehmet hocam gibi arkadaşlarıma yardım etmek istiyorum. Mesela Brezilya'ya gitmek istiyorum. Dereceye girip milli takıma çağırmalarını bekliyorum. Buradan benim gibi engellilere seslenmek istiyorum. Arkadaşlar evde boş durmayın, böyle yüzme gibi aktivitelere gelin, etkinliklere katılın."

Antrenör Bayrak ise Ulu'nun çok terbiyeli ve saygılı bir öğrenci olduğunu söyledi.

Heyecanlı yapısıyla tanınan ve 1 gümüş iki bronz madalyası bulunan engelli sporcu Beyza Demirel (12) de 7 senedir yüzdüğünü belirterek, "Çok mutlu oluyorum burada bir etkinlik yapmış oluyorum. Yüzme antrenörü olmak istiyorum. Herkese yüzmeyi öğretmek istiyorum. Çok mutlu bir duygu. Farklı bir duygu hissediyorum. Küçükken hayal kurmuştum. Yüzme antrenörü olma, çocuklara yüzmeyi öğretebilme hayali kurmuştum. Olimpiyat hocası olma hayali kurdum. Bundan sonraki yarışlarda hayalim belki ikincilik ama sürekli birincilik" diye konuştu.

İşitme ve bedensel engelli Selin Ortatepe'nin (18) annesi Bircan Ortatepe de kızlarının yüzmeyi televizyonda gördüğünü ve sevdiğini bunun üzerine bu spora yönlendirdiklerini kaydetti.

"Yarışmalarda biz onlardan daha çok heyecan duyuyoruz" diyen Ortatepe, kızının en büyük hayalinin altın madalya almak olduğunu belirterek, şunları bildirdi:

"Yüzmede burası farklı ortam. Kendinden farklı engellileri görünce gayretlere geliyor, çabalıyor. En azından çabaları, gayretleri arttı. Hocalarımızla beraber daha güzel hayallere imza atacaklar. Normalde bizim fizik tedavi görmemiz gerekiyor artık çocukluğundan beri gittiği için bıktı. Hem fizik tedavi oluyor, onlar da mutlular, biz de mutluyuz. Hayalimiz kendi başlarına hayatlarını devam ettirmeleri. Hep yanlarındayız ama olamayacağımız zamanda olacak. Kendi başlarına kaldıkları zaman inşallah hayat mücadelesini iyi bir şekilde verebilir."

Haber Ara