Gül, onuruna Dedeman Otelde akşam yemeği verildi. Yemeğe şehit yakınları, gazilerin yanı sıra şehrin ileri gelenleri katıldı.
Yemekte konuşan Gül, salonda bulunanları Zonguldak'ın temsilcileri olduğunu ve beraber olmaktan mutluluk duyduğunu kaydederek kente, siyasette bulunduğu süre içinde milletvekili ve bakan olarak geldiğini, cumhurbaşkanı olarak ilk defa ziyaret ettiğini söyledi.
Gül, cumhurbaşkanı olarak bütün illeri ziyaret etmeyi göreve seçildiğinde planladığını dile getirerek "Cumhurbaşkanı ziyareti illerimizde bir heyecan birlik ve dayanışma oluşturur. Bu vesile ile ben de düşüncelerimi ifade ederim gelecekle ilgili" diye konuştu.
Zonguldak'ın Karadeniz'in en güzel illerinden biri olduğunu, sadece toprağının üstünün değil altının da çok zengin olduğuna vurgu yapan Gül, "Tabii ki toprağın altı denilince madenler ve esasta kömür gelmektedir. Onun için geldiğimiz andan beri en çok duyduğum şey emeğin başkenti" ifadesini kullandı.
Gül, Zonguldak'ın kömürü ile demir ve çelik sektörünü destekleyen bir il olduğuna işaret ederek Türkiye'de ayrı bir yeri bulunduğunu anlattı. Gül, doğudan batıya kadar bütün illerin herkese ait olduğunu ve gittiği illerin özelliklerini öne çıkarttığını dile getirerek burada gördüklerinin Türkiye'nin diğer illerinde bulunmadığına vurgu yaptı.
-"Şehirlerimizin kıymetini bilmemiz gerekir"-
Kentin, devlet, siyaset, kültür, bilim adamı ve sanatçıları bünyesinden çıkarttığına değinen Gül, şunları kaydetti:
"Hepimiz ülkemizin, şehirlerimizin kıymetini bilmemiz gerekir. Hepimizin enerjisi şehirlerimizin, ülkemizin, memleketimizin geleceğini daha iyi yapmakla ilgili. Bir süre önce mahalli seçimler oldu ve gayet huzur içinde bu seçimleri gerçekleştirdik. Önümüzde başka seçimlerde söz konusu olacak. Çok şükür ki Türkiye demokrasinin temel ilkelerini gerçekleştirmiş, temel hak ve hürriyetleri gerçekleştirmiş, hatta AB ile bütünleşme yolunda önemli mesafeler alan ve bu doğrultuda eksikliklerinin farkında olan ve bu eksikliklerini giderme yolunda iradesi olan bir ülke.
Çoğulculuğun bir gerçeği, farklı siyasi partiler, farklı düşünceler... Buna saygı olacak ki, herkes kendisini hür hissedecek. Ama bunu eğer demokrasinin beraber yaşama, birbirine saygı gösterme ilkelerinin ötesine geçirirsek, o zaman tabii ki enerjilerimizi boşa harcamaya başlarız ve enerjilerimizden sinerji doğmaz. Halbuki bizim ihtiyacımız mevcut enerjilerimizden sinerji doğurmak ve memleketin eksikliklerini demokratik, ekonomik ve diğer alanlarda gidererek ileriye taşımaktır."
Gül, Türkiye'nin orta gelirli bir ülke olduğunu ve son yıl içinde yapılan çok köklü reformlarda bunun da üzerine çıkıldığına vurgu yaparak önemli olanın Türkiye'yi onun da üzerine çıkartarak geliri yüksek olan ülkeler arasına sokmak olduğunu belirtti. Bunun yolunun ise sağlam bir demokrasi, hukuk nizamı, şeffaflık, hesap verebilirlik ve neticede saygı olduğunu anlatan Gül, "Bütün enerjimizi toplayarak birleştirerek çok hızlı yol almaktan geçer. Bugün övüneceğimiz çok şey var. Özellikle son on yıl içinde yapılanlar ve geldiğimiz noktaya baktığımızda övüneceğimiz çok şey var. Ama noksanlıklarımızı düşündüğümüzde de yapacağımız çok şey var" değerlendirmesini yaptı.
Şehirlerin ne kadar çarpık olduğunun görüldüğünü belirten Gül, ilin yöneticileriyle yaptığı görüşmelerde cennet bahçesi gibi olan yerlerin ne kadar çirkinleştirildiğinin konuşulduğunu kaydetti. Gül, bunların düzeltilmesi ve tekrar güzelleştirilmesi gerektiğini ifade ederek "Bunlar aslında gelişmenin ve kalkınmanın ölçüleri olacaktır" dedi.
Gül, daha çok çalışma ve ileriye doğru koyma döneminde bulunulduğuna işaret ederek kentte gün boyunca incelemeler yaptığını, kendi görüş ve tavsiyelerini dile getirdiğini belirtti. Her ilde bir üniversite bulunduğunu ancak kaliteleri ile yakından ilgilendiğini aktaran Gül, aldığı bilgilerden memnun olduğunu söyledi.
-Türkiye'nin önü çok parlak-
Kentin ileri gelenleri arasında uyum bulunması durumunda çok büyük işler yapılacağına dile getiren Gül, "Türkiye'nin önü çok parlak. Bundan hiçbir tereddüdüm yok. Türkiye'nin geleceğinin çok daha iyi olduğundan hiçbir şüphem yok. Türkiye'nin etrafında birçok büyük meseleler olurken, Türkiye'nin güvenli ada olarak bölgede görünmesi ve böyle olması hepimizin birinci derecede dikkat etmesi gereken şey. Ancak böyle olursa ekonomik kalkınma olur, yatırımlar gelir" ifadesini kullandı.
Gül, şehrin sadece kendi yatırımları ile değil, dışarıdan sermaye alan şehir haline geldiğinin altını çizerek şunları söyledi:
"Güven ve istikrar olursa bir ülkede gelecek parlak olur. Öngörülebilir olursa bir ülke gelecek hep parlak olur. Bunun için hepimiz elimizden gelen bütün gayreti göstermemiz lazım.
Tabii ki sorunlar olacaktır. En büyük sorun da bu ülkede terör sorunuydu. Çok şükür orada da ümit ediyorum ki herkesin aklı başına gelecek ve şiddetle bir neticeye ulaşılamayacağı görülecektir. Bu vesile ile şehit ailelerimizi ve gazilerimizi şükranla karşılıyorum."
Salona gelişinde herkesin elini tek tek sıkmak istediğini ancak bu mümkün olmadığı için herkes adına gaziler ve şehit yakınları ile selamlaştığını söyleyen Gül, yeri geldiğinde bu ülkenin evlatlarının en değerli varlıkları olan evlatlarını vermekten çekinmediklerini kaydetti. Bundan sonra da ihtiyaç halinde yine aynı şeylerin olacağını belirten Gül, önemli olanın böyle bir ihtiyacı duyurmamak olduğunu kaydetti. Herkesin sorunlarını, sıkıntılarını konuşarak tartışarak aklıselim içinde çözmesi gerektiğine vurgu yapan Gül, Türkiye ilerlerken, şehirler, ilçeler ve köylerin de aynı şekilde gelişmesi durumunda bunun tadı olacağını dile getirdi. "Bir taraf ilerlerken, bir taraf eğer o ilerlemeyi göstermezse o zaman orada mutluluk olmaz" diyen Gül, kentin projelerine ilişkin fikirler aldığını ve takip edilmesi gerekenler bulunduğunu belirtti.
Gül, Filyos Projesi'nin hayata geçiriliyor olmasının önemine dikkati çekerek bu tip projelerin eskiden uzun yıllar sonra hayata geçirildiğini, şimdi ise tarih verilerek zamanında bitirildiğini kaydetti. Gül, imkanların ve kabiliyetlerin geliştiğini ve bundan dolayı eksikliklerin giderileceğinden kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini ifade ederek yolların, bağlantıların ve tünellerin önümüzdeki birkaç yıl içinden bitirileceğinden kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini belirtti.
Zonguldak nüfusunda göçten kaynaklı azalmaya da dikkati çeken Gül, cennet misali beldenin insanların akınına uğraması gerektiğini ve göçü engellemek için çözüm bulunması konusuyla il yöneticilerinin yakından ilgileneceklerini söyledi.
Gül, TTK Tozlu Müessesine yaptığı ziyarete ilişkin yemeğe katılanlara bilgi vererek gördüklerinden çok memnun olduğunu ve şehrin geleceğinden her bakımdan parlak olduğuna inandığını anlattı.
Zonguldak Valisi Ali Kaban da yemekte yaptığı konuşmada kentin Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kurulan vilayeti olarak kömür ve demir çelik sektöründe önde geldiğini, zaman içinde bünyesinden Karabük ve Bartın illerini çıkarttığını anımsattı. Zonguldak'ın Filyos Vadisi Projesi'nin merkezinde yer aldığını kaydeden Kaban, kent hakkında bilgiler verdi.