Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin resmi sözcüsü Ümit Sabah, "Başbakan Nuri el-Maliki'nin yöneticilik karnesi, son derece kötü. Irak halklarından özür dileyip siyasetten çekilmesi gerekir. Ama kendisini halkın kurtarıcısı gibi gösterip bütün kötülükleri başkasına mal etme yolunu seçiyor" dedi.
Sabah, başkanlığın resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, Maliki'nin, gazete ve televizyonlara verdiği son demeçlerinde Kürt halkının hakları, federalizm, anayasa ve Irak’ın siyasi sürecine dair tehlikeli açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı. Maliki'nin öne sürdüğü iddialara sessiz kalınmayacağını aktaran Sabah, bu nedenle açıklama yapma zorunda kaldıklarını bildirdi.
- Maliki'nin 8 yıllık karnesi
Maliki'nin iktidarı için "Irak tarihinin en kötü dönemi" ifadesini kullanan Sabah, "8 yıl süren yönetiminden sonra geriye kalan ekonomik kırılma, siyasi kriz ve iflas etmiş bir Irak'tır. Bu sürede mezhep savaşı körüklendi, toplumun bileşenleri arasındaki ayrışma derinleşti ve fitne tohumları ekildi. Halk, kötü ekonomik şartlar nedeniyle inim inim inliyor. Irak Başbakanı kendini bundan paklayamaz" diye konuştu.
Sabah, şöyle devam etti:
"Irak'ta asayiş ve güvenlik çöktü, terör tehdidi rutin bir hal aldı. Irak, yolsuzlukta dünyada birinci sıraya yükseldi. Bütün komşularıyla sorunlu hale geldi. Ülkedeki iç göç, her geçen gün artıyor. Yüksek gelir ve bütçeye rağmen hizmet ve sağlık sektörü çöktü. Elektrik alt yapısı ve otoyollar kullanılmayacak durumda. Halkın fakirliği sürekli artıyor. Irak, devlet olma vasfından uzaklaştı. İnsan hakları ve kadın hakları, olabilecek en kötü durumda. Mahkeme kararı olmadan tutuklanmalar başladı. Kaçırılan, öldürülen ve mağdur edilen kişilerle ilgili hiçbir araştırma yapılmadı."
Sabah, Irak Başbakanının açıklamalarıyla eski Baas rejimini hatırlattığını ifade ederek, "Maliki'nin, Kürt halkının hakları, ortaklık ve demokrasiyle ilgili açıklamaları ve anayasayı çiğnemesi, 80 yıl boyunca Irak halkına zulmeden eski zihniyetin tekrar canlandığını gösteriyor. Bu zihniyet, Irak halklarına karşı en namert ve insanlık dışı yönetim biçimini uyguladı" şeklinde konuştu.
Sabah, Baas rejiminin yıkılmasından sonra federalizm, demokrasi ve gerçek ortaklığın tesis edilmesi noktasında Irak'taki halkların ümitvar olduğunu ancak geçen 11 yıllık süreçte, birlikte yaşamın bir tehdit unsuru haline geldiğini ve Kürtlerin bir ek olarak görülmek istendiğini ileri sürdü.
Sabah, Irak'ın şu anki durumuyla federalizmden uzaklaştığını savunarak eleştirilerini şöyle sıraladı:
"Anayasaya aykırı olarak vilayetlerin yetkilerini kullanmasına izin verilmedi, etnik savaş derinleştirildi, kuvvetler ayrılığı prensibi işletilmedi, birlik meclisi oluşturulmadı. Merkeziyetçiliğe dönme sevdası ve buna benzer onlarca tavır, Irak’ın gerçek bir federalizm elbisesi giymesine imkan vermedi. Bağdat’taki iktidar, Irak’ın birliğini tehlikeye soktu ve devletin federal sisteminin kökten iptal etti. Verilen o kadar kurbandan sonra Kürtler, ortaklığın yok sayıldığını, inkar kültürünün Bağdat’ta güçlü bir şekilde devam ettiğini ve anayasanın uygulanmadığını düşünüyor. Bunun için Bağdat'la ilişkilerimizi gözden geçirmemiz ve ona göre adımlar atmamız en doğal hakkımızdır."