Almanya'da AP seçimlerinde Hür Demokrat Parti'nin (FDP) liste başı adayı Lambsdorff, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya'da Anayasa Mahkemesi'nin bu yıl aldığı kararla AP seçimlerinde yüzde 3'lük barajı kaldırmasıyla bu yıl yapılacak seçimlerin daha da önem kazandığını söyledi.
AP'de en fazla milletvekiline Almanya'nın sahip olduğunu belirterek, Alman seçmenlerin oylarına sahip çıkmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Lambsdorff, "Gerçekten de bu konuda endişe var" dedi.
Alexander Graff Lambsdorff, şöyle devam etti:
"Almanya'da barajın kalkmasıyla yüzde 1'in altında oy alan partiler de AP'ye milletvekili seçebilecek. Yüzde 0,9 ya da 0,8 oy almak, milletvekili çıkarabilmek için yeterli olabilecek. Almanya'da aşırı sağ partilerin AP'ye milletvekili gönderme olasılığı kaygı nedeni. Seçim günü sandığa gitmeyen her demokrat aşırılık yanlılarını daha da güçlendirecektir. O nedenle bir aday olarak değil, ama bir vatandaş olarak şunu söylüyorum. Bu seçimlerde, demokratik partileri destekleyen seçmenlerin büyük çoğunluğunun sandık başına gidip oy kullanması çok büyük önem taşıyor."
- AB'nin genişleme süreci
AP seçimlerinde siyasi partilerin en çok tartıştığı konular arasında bulunan genişleme süreci hakkında kamuoyundaki endişelere dikkat çeken Lambsdorff, "AB'nin genişleme süreci krizde. Çünkü AB'de birçok kişi, 2004 yılındaki genişleme, özellikle de 2007 yılında kabul edilen üye ülkeler nedeniyle AB'nin zor bir durumda olduğunu düşünüyor" diye konuştu.
AB adayı Balkan ülkelerinin ilerleme sağlaması gereken birçok alan bulunduğuna dikkat çeken Lambsdorff, şunları kaydetti:
"Ancak Balkan ülkelerinin yönelimi konusunda bir soru işareti olmamalı. 2003 yılında Selanik'te alınan kararlar temelinde AB yolunda ilerlemeye devam ediyorlar. Diğer yandan şunu da söylemeliyim: Gelecek 5 yılda AB'nin yeni üye kabul edebileceğini sanmıyorum. Balkan ülkelerinin önünde tamamlamaları gereken daha birçok adım bulunuyor."
- "AB siyasi bir projedir"
Liberaller olarak, Alman Hristiyan Demokratların Türkiye için gündeme getirdiği "imtiyazlı ortaklık" önerisine karşı olduklarını vurgulayan Lambsdorff, "AB siyasi bir projedir. Buradaki tartışmada dinin bir rolü yoktur. Siyasi olarak bizim açımızdan temel özgürlükler, sivil haklar çok büyük önem taşımaktadır" ifadesini kullandı.
Lambsdorff, "Türkiye AB için büyük önem taşıyan bir ülke olmaya devam ediyor. Bu açıdan liberaller olarak, Türkiye ile dış politika, enerji politikası ve vize kolaylığı konularında yapıcı bir işbirliğini, yakın bir işbirliğini sürdürmeyi savunuyoruz" şeklinde konuştu.
