Maastricht Üniversitesi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tartışmaya Avrupa Halk Partisi (EPP) adayı eski Lüksemburg Başbakanı ve eski Avro Grup Başkanı Jean Claude Juncker, Sosyalistler ve Demokratlar'ın (S&D) adayı Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, Avrupa İçin Liberaller ve Demokratlar İttifakı'nın (ALDE) adayı eski Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt ve Yeşiller Partisi'nin adayı Ska Keller katıldı.
Ekonomi, göç, aşırı sağ ve Avrupa karşıtı akımlar ile dış politika konularının masaya yatırıldığı tartışmada, önceki Avrupa seçimlerinin en önemli tartışma ve propaganda unsurları arasında yer alan Türkiye konusu ele alınmadığı dikkati çekti.
Juncker, AB'de gerçek gücün AB Komisyonu ya da AB Konseyi'nde değil insanların elinde olduğunu söylerken süper devlet istemediğini belirten Verhofstadt, güç dengesinde radikal bir değişikliğe ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Seçmenlerin Avrupa seçimlerini ciddiye almamalarından yakınan Schulz, aşırı sağcı akımların ve Avrupa karşıtlarının her zaman bir günah keçisi bulduğunu ancak gerçek çözümleri olmadığını kaydetti.
Verhofstadt, Avrupa'ya şüpheyle bakanların çözümlerinin gerçek çözümler olmadığını belirtirken Keller, "Hepimize ve değerlerimize saldıran aşırı sağ ile mücadele edilmeli" dedi.
Juncker, AB'nin en önemli kronik sorunları arasında yer alan yasa dışı göç konusunda "baraj kapaklarını açmaya" karşı olduğunu vurgularken Verhofstadt, yasal ekonomik göçün yasa dışı göçü durdurabileceğini savundu. Schulz da göreve gelmesi halinde atacağı ilk adımın yasal göç için sistem oluşturmak olacağını söyledi.
Tartışmanın ikinci raundunun 15 Mayıs'ta AP'de düzenlenmesi öngörülüyor.