Grubun kurucusu Mehmet Ali Irmak AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı'da kullanılmış "Yatağan kılıcı" diye bilinen bu kılıcın kültürünü yaklaşık 9 yıldır kısıtlı imkanlarla yeğeni Eyüp Aydemir ile ayakta tutmaya çalıştıklarını söyledi.
Yatağan kılıcının 16. yüzyılda Osmanlı topraklarında ortaya çıktığını ve giderek yaygınlaştığını belirten Irmak, şöyle konuştu:
"Bu kılıç, farklı çelik formundan yapılmış içe bükey namlusu ve yanlara doğru kulak biçimindeki kabza formuyla ayrı bir öneme sahiptir. 19. yüzyıl sonlarına kadar aktif olarak kullanılmıştır. Kullanıldığı zaman zarfında kendine has kullanım kültürü oluşmuştur. Ateşli silahların gelişimiyle tamamen unutulmuştur. Biz de bu kültürü 9 yıldır yaşatmaya çalışıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bu konuya büyüklerimizin destek olmasını istiyoruz."
Bu kültürü sonraki kuşaklara aktarabilmek için spor şeklinde sunduklarını ifade eden Irmak, "Spor şeklinde gösterilerimizi yapıyoruz. 5 ayrı şehirde 9 gösteriyle bunu tanıttık" dedi.
- Osmanlı tokadı da kılıç kullanımıyla ortaya çıkmış"
Yatağan kılıcının estetik bir yapısının olduğunu dile getiren Irmak, şöyle devam etti:
"Yaptığımız araştırmalarda Osmanlı tokadı da yatağan kılıç kullanımıyla ortaya çıkmış bir kültür. Bu kültürlerin ikisi de birlikte ortadan kalkmış. Biz bu kültürleri yaşatmak istiyoruz. 5 asırlık geçmişe sahip, atalarımızın topraklarımızı vatan yapmak için gözlerini kırpmadan canlarını verdiği ve kanlarının bulaştığı bu kültürü yaşatmak istiyoruz, amacımız bu."
Hilalin Türk ve Müslümanlar için önemli olduğuna değinen Irmak, Yatağan kılıcının da hilale benzediği için gruba "Yeryüzünün Hilali" anlamına gelen Hilal-i Ruyi Zemin adını verdiklerini vurguladı.
Irmak, grup olarak çeşitli organizasyonlarda yaptıkları gösterilerle söz konusu kültürü yaşatmaya çalışıyor.