Basil, başkent Moskova'daki temaslarının ardından düzenlediği basın toplantısında, Lübnan'ın Asya ve Avrupa arasında köprü görevini gören Rusya'yla aynı coğrafyanın yanı sıra "dışa açılarak başkalarıyla kaynaşma" gibi insani değerleri de paylaştığını belirtti.
Suriye'deki krizin, Lübnan'ın güvenliğini tehdit ettiğini, Suriye'den sızan terör grupları nedeniyle tehdit altında olduklarını vurgulayan Basil, "400 bin Filistinli mülteci ve 1,5 milyon Suriyeli sığınmacının yaşadığı ülkemizde, artık Lübnanlılardan çok Lübnanlı olmayanlar var. Suriye'ye yardım etmek isteyenler, öncelikle iç savaşın sona ermesini sağlasın. Bunun tek yolu da siyasi çözümdür" ifadesini kullandı.
- "Paylaşmayı bilen özgür ülkelere ihtiyacımız var"
Suriyeli sığınmacılara yardım eli uzatılarak sorunun çözülmesinin mümkün olmadığını savunan Basil, ilgili ülkelerin, bu yükü kaldıran Lübnan'daki kurumların ayakta durabilmesi için destek sağlaması gerektiğine dikkati çekti.
Basil, bu bağlamda Rusya'nın, verdiği desteğin yanı sıra Suriye yönetimiyle işbirliği yaparak sığınmacıların ülkelerine güvenli bir şekilde dönmelerini sağlayabileceğini dile getirdi.
Ülkesinin siyasi, güvenlik ve ekonomik alanlarda istikrarı yakalama çabasında olduğunu kaydeden Basil, "Lübnan'ın, 'paylaşmayı bilen özgür ülkelere' ihtiyacı var. Rusya'nın bu konuda bizimle hemfikir olduğunu görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Suriye krizinde Rusya ile hemfikir oldukları noktalar ve Ukrayna sorunu hakkındaki görüşü sorulan Basil, şunları kaydetti:
"Lübnan, kendisini aşan konulara müdahil olmadığı için rahattır. Doğrudan etkilendiğimiz komşumuz Suriye'deki krizi dahi kendi iradelerine bırakarak müdahale etmezken, nasıl olur da Ukrayna gibi uzak bir ülkenin içişlerine karışırız. Lübnan, acizliğinden değil, güçlü kalabilmek için tarafsız kalma iradesini gösteriyor."
