Sur ilçesinde daha güvenli olduğu için 30 yıldır Meryem Ana Kilisesi'nin bahçesinde bulunan tek odalı evde yaşayan Ermeni çift Beyzar Alata (85) ve Sarkis Eken'ı (84) resmi nikah heyecanı sardı.
Yıllar önce yakınlarının Hollanda, Kanada ve Suriye'ye göç etmesine rağmen topraklarından kopamayarak Diyarbakır'da yaşamayı tercih eden Alata ve Eken çifti, 65 yıl önce Surp Giragos Ermeni Kilisesi'nde kıydıkları dini nikahın ardından pazar günü yapılacak nikahla birlikteliklerini resmileştirecek.
Eken, AA muhabirine, Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı bir köyde 1930 yılında doğduğunu daha sonra 1960 yılında geldiği Diyarbakır'da yaşamaya başladıklarını söyledi.
O dönemlerde Diyarbakır merkezde çok sayıda Ermeni ve Süryani ailenin yaşadığını kaydeden Eken, yaklaşık 300 Ermeni ailenin Sur ilçesinde bir mahallede oturduğunu, kilisede ayin olduğu zaman oturacak yer bulamadıklarını anımsattı.
Ermeni ailelerin önce İstanbul'a ardından da yurt dışına göç etmeye başladığını anlatan Eken, şöyle konuştu:
"Sonra Surp Giragos Ermeni Kilisesi zarar gördü. Birkaç yıl önce onarılarak tekrar hizmete girdi. Diyarbakır'daki Ermeniler daima zulüm gördü. Huzurlu günleri olmadı. 1915 yılına kadar çok güzel yaşamışlar. O olaylar sırasında dedemler köyde yaşıyordu. Bu nedenle köydeki bir aile dedemlere sahip çıkıyor ve onların öldürülmesini engelliyor. Nüfuslarını değiştirmişler. Müslüman olmuşlar. Yoksa onları da öldürürlerdi. Oysaki binlerce yıl birlikte yaşamışlardı."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin mesajını dinlediğini bildiren Eken, "Keşke katliam olduğunu söyleseydi, daha iyi olurdu. Biraz memnun olduk ancak tam değil. Bir gün doğrular ortaya çıkacak. Gizli bir şey kalmayacak" ifadelerini kullandı.
- "Gerçek adım Sarkis ama kimlikte Sıtkı"
Eken, 1949 yılında hayatını Beyzar Alata ile Surp Giragos Ermeni Kilisesi'nde kıyılan dini nikah ile birleştirdiğini ancak resmi nikah yapamadıklarını dile getirdi.
"Kimliğimde Müslüman, Beyzar'ınkinde Hristiyan yazıyordu. O dönemlerde nikah kıyamadık. Ama eşim Beyzar resmi nikah yapmayı çok istiyor. Onu kıramadım. 65 yıl sonra pazar günü resmi nikahımız kıyılacak" diyen Eken, eşinin bu nedenle çok mutlu olduğunu anlattı.
Köylerde çalışmaya gittiği için eşinin evde yalnız kaldığını, bu nedenle daha güvenli olduğu için 1984 yılından bu yana Meryem Ana Kilisesi'nde yaşadıklarına dikkati çeken Eken, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Maalesef çocuğumuz da olmadı. Burada doğduk ve yaşadık. Başka bir yere gitmeyi istemedik. Topraklarımızdan kopamadık. Bütün akrabalarımız yurt dışında yaşıyor. Kimi Hollanda, kimi Kanada kimi de Suriye'de. Gerçek adım Sarkis ama kimlikte Sıtkı geçiyor."
- "Üzülmeyelim diye bize olayları anlatmadılar"
Diyarbakır'ın bir köyünde büyüdüğünü aktaran Alata ise köyün tek Ermeni ailesi olduklarını belirterek, köyde yaşadıkları için çok sıkıntı çekmediklerini dile getirdi.
Alata, şöyle devam etti:
"Geçmişte Ermeniler çok acı çekti. Ancak, babam bize üzülmeyelim diye anlatmıyordu. Biz daha sonra öğrendik. Diyarbakır'da geçmiş yıllarda bir mahallede Süryaniler, bir mahallede de Ermeniler yaşardı. Düğün ve şenlikler için köyden Diyarbakır merkeze gelirdik. Evlendikten sonra Diyarbakır'a yerleştim. Resmi nikah yapamadık. Buna çok üzülüyordum. Ama pazar günü nikahımız kıyılacak. Çok mutluyum."
Alata'nın kız kardeşi Viktoria Akbaba (65) da 15 yıl önce eşinin Malatya'da vefat etmesi sonucu yalnız kaldığını, bu nedenle Diyarbakır'da ablasının yanına yerleştiğini söyledi.