Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) İstanbul Şubesi tarafından dernek binasında düzenlenen, "Ayın Konuğu" konferansına katılan Kurtulmuş, "Yeni Türkiye'nin İnşası" konulu konuşma yaptı.
Eski Türkiye'deki en önemli sorunun, yönetici elitle halkın arasındaki doku uyuşmazlığı olduğunu, halkın, yönetici elit kesim tarafından sürekli horlandığını, ancak bu konuda büyük mesafe alındığını kaydetti.
Kurtulmuş, 17 Aralık operasyonunun, 28 Şubat'tan çok daha iyi organize edilmiş bir darbe operasyonu olduğunu belirterek, "Ekonomiyi çökertme faaliyetleri, devlet içinde bir takım odakların devlete karşı yaptığı eylemler, kasetler montajlar, her şeyi yaptılar. Her şeyi hesap ettiler ama milletin basiretini hesap edemediler, sezemediler ve çuvalladılar. Kendi adıma bu seçimde, bu millete olan inancım, itikatım, güvencim bin kat daha arttı" diye konuştu.
"17 Aralık'ın ekonomiye zararını inceledik" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"O tarihten 28 Mart' kadar olan süreyi inceledik. Faiz oranları yüzde 12'lere çıkmış, döviz yükselmiş. Bunların hepsini hesapladık. Bu sürecin Türkiye'ye olan maliyeti 99,2 milyar liradır. Finansal hareketler içinde kimler ne yaptı, bunu da iyi incelemek lazım. 30 Mart'tan sonrasını da hesap ettik. Çok şükür faizler 17 Aralık öncesine döndü. Döviz kurlarında düzelmeler oldu. Seçim sonrasındaki 3 haftada Türkiye ekonomisinin, zarardan kar diyelim, 55 milyar lira karı oldu. 99 milyarın bu kadarı geri alınmış oldu."
Kurtulmuş, 10 Ağustos'ta Türkiye'nin ilk seçilmiş cumhurbaşkanının halkın oylarıyla belirleneceğini anlatarak, "Bu millet cumhurbaşkanını seçtiği sürece, bu milletin değerleriy ilgisi olmayan, türküsünü, şarkısını bilmeyen, milletin çarşısında, pazarında dolaşmayan, mescidi, camisiyle ilgisi olmayan, sofrasına dizini kırıp oturmayan hiç kimse, bu ülkede cumhurbaşkanı olamayacaktır. Sizin hoşunuza gidiyor ama bu karanlık odalarda oturanlar bundan dolayı karalar bağlıyor. 'Eyvah, ipler elimizden kaçtı' diyorlar. Ondan dolayı saldırdılar" ifadelerini kullandı.
- "Dar bölge sistemi" tartışmaları...
Seçimden sonra "dar bölge sistemi"ni gündeme getirdiklerini anımsatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu sistemle, herhangi bir mahalleden bir milletvekili çıkacak. Hadi bakalım, tanınmayan, sevilmeyen birisini partiler getirip, aday yapsın. Bire bir demokrasi. Bire bir halkın içinden çıkan insanlar gelecek. 28 Şubat nasıl oldu? Tanklar, tüfekler çıktı piyasaya ama parlamento kapatılmadı. Doğru Yol Partisi'nin içinden 50 milletvekilini tehdit ederek, istifa ettirdiler ve hükümet düştü. Hadi bakalım kolaysa, halkın dar bölge sistemiyle seçtiği bir milletvekili, kolaysa gitsin, kendisine oy verenin iradesinin tersinde bir irade ortaya koysun. Mahallesine giremez. Esnaftan bir kilo elma alamaz. Anasının, babasının yüzüne bakamaz. Yüzüne tükürürler. Temsil gücü yüksek bir sistem. 'Efendim, büyük partiler çıkar' diyorlar. Hayır değil. Çok sesli, adam gibi demokrasiye sahip çıkan ve gerçekten çok güçlü vekillerden oluşan bir parlamento. Bu gerçekten Türkiye'nin demokrasisinin ileri gitmesinin emniyet sibobu olacak."
"Yeni Türkiye"de politik ve ekonomik reformlar yapıldığını ve yapılacağını belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Bu süreçte, bürokratik ve askeri vesayet zayıfladı. Askeri vesayetin yerini doldurmak isteyenler var. Ancak son seçim bize, polis, yargı, iş çevresi veya başka yeni vesayetlerin kurulmasına bir daha izin verilmeyeceğini gösterdi. Yeni dönemde, yeni anayasa yapmak boynumuzu borcudur. Bu dönemde olmadı. Terörün sona erdirilmesi, çözüm süreci tamamlanacak, bu mesele sonlandırılacak. Orta sınıfın daha fazla güçlendirilmesi lazım. Gelir dağılımının sağlanması, kent ekonomilerinin güçlendirilmesi, bütünleşik bir enerji politikası yönünde çalışmalar yapılması gerekiyor. 30 Mart'ta millet bize diyeceğini dedi. Bize vazife yükledi. Yeni Türkiye'yi kuracak adımları atma görevi verdi. Ayrıca, bizim görevimiz sadece köprüler, havaalanları, Marmaraylar yapmaktan ibaret değil. Görevimiz, büyük medeniyetimizi yeniden ihya etmektir. Bunun bilinci içerisindeyiz."
- Cumhurbaşkanlığı seçimleri
Kurtulmuş, "Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmemesi için, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin gergin geçeceği yönünde söylentiler var. Bununla ilgili önlemler alacak mısınız?" şeklindeki bir soru üzerine şu ifadeleri kullandı:
"Uzun zamandır devam eden işler, çok büyük bir koalisyon. Tek bir parti, grup, camia, uluslararası çevreden bahsetmek mümkün değil. İşin garibi, böyle bir ittifak da görmedim. Oturup iki kelime konuşma ihtimali olmayan, geçmişleri, gelecek tasavvurları taban tabana zıt olan çevreler biraya geldiler. Amaçlarından birisi de seçimleri rahat yaptırmamaktı. Gönlünüzü ferah tutun. Bundan sonra bir şey olmaz. Cumhurbaşkanlığı seçimini de güle oynaya yapacağız. İnşallah birinci turda, ikinci tura kalmadan milletin gönlündekini de cumhurbaşkanı olarak seçerek, seçimi tamamlayacağız."
- "3 dönem" kuralı
Kurtulmuş, bazı kişilerin istikrar için 3 dönem kuralının kaldırılarak, Başbakan Erdoğan'ın başbakan olarak devam etmesini isteğini hatırlatması üzerine de şu yorumu yaptı:
"Bu 3 dönem meselesi durduk yere konulmadı. Siyaseti yenilemek, gençleştirmek için konulmuş bir kuraldı. AK Parti'yi oluşturan 3 teme slogan, değişim, yenilik ve gençlik sloganlarıydı. Sonuçta sayın Başbakanımızın tavrı da ortada. O da 3 dönemin değişmesini istemiyor. Böyle talepler var ama nihayetinde partinin de liderinin de ortaya koymuş olduğu bir tavır var. AK Parti kurumsallaşmış bir siyasi harekettir. Bundan sonra kişilere bağlı olarak asla siyaset yapmaz. Sayın Başbakanımız, her halükarda, ne olursa, nerede olursa olsun, bu siyasi hareketin lideridir. Bu anlamda da bir şey değişecek değildir."
TÜMSİAD Genel Başkanı Hasan Sert de Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların ihtiyacını karşılamak için Hatay'da ekmek fabrikası kuracaklarını açıklayarak, "Gerekli girişimler devam ediyor. Ayrıca, İstanbul'daki Suriyeli işsizlere iş vermek için proje hayata geçiriyoruz. Herkes bir Suriyeli'yi istihdam edecek. Hukuki problemleri çözmek için çalışıyoruz" dedi.
Programın sonunda Sert, Kurtulmuş'a plaket takdim etti.