Yılmaz, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen ve 27 Nisan'a kadar sürecek "Bingöl Tanıtım Günleri"nin açılışına katıldı.
Bingöl'ün geçmişte fiziki, sosyal ve siyasi birçok afete maruz kaldığını kaydeden Yılmaz, buna karşın son 10 yılda ilin yaralarını sardığını ve küllerinden yeniden doğduğunu söyledi.
Bingöl'ün son 30 yılda yaşananlar dolayısıyla edindiği olumsuz imajın değişmesi gerektiğinin altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Şu anda çözüm süreci dediğimiz bir süreç var. Çözüm süreciyle uzun bir süre ilimizi ve bölgemizi etkilemiş olumsuzluklardan arınarak daha huzurlu bir ortamı inşa etmeye çalışıyoruz. Demokratik bir ortamda temel hak ve hürriyetleri en geniş manada geliştirirken bir taraftan da birliğimizi beraberliğimizi artırmaya gayret ediyoruz. Kendi içinde huzursuzluk olan ülkelerin dünyada güçlü olması mümkün değildir. Kendi içindeki sorunları çözmüş, huzur ortamını pekiştirmiş ülkeler, dünyada da daha güçlü hale geliyorlar. İnşallah bu çözüm süreci Doğu'nun, Bingöl'ün daha iyi tanınmasına ve daha hızlı kalkınmasına vesile olur. Son 1-1,5 yılda bunun etkilerini sahada görüyoruz. Kırsal alanda yaşanan canlılığı, insanların çok daha rahat bir şekilde hareket ettiğini, yatırımcıların bölgeye daha fazla ilgi göstermeye başladığını görüyoruz."
Çözüm süreci sonuçlandığında bunun etkilerinin her alanda görüleceğini anlatan Yılmaz, sürecin aynı zamanda bir "refah ve kalkınma süreci" olduğunu dile getirdi. Yılmaz, "Çözüm sürecini başlatan ve kararlılıkla devam ettiren Sayın Başbakanımız başta olmak üzere hükümetimize şükranlarımı arz ediyorum" dedi.
Bingöl Belediyesi ile ilgili çıkan bazı haberlere de atıfta bulunan ve yaşananları "bir iletişim kazası" olarak nitelendiren Yılmaz, "şu anda kadın Başkanvekili Feyza Başak Koç'un görev yaptığını" belirtti.
- "Kadayıf, Bingöl'e mi Diyarbakır'a mı ait" polemiği
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bingöl'e gidene kadar Türkiye'deki en iyi kadayıf aşçılarının bu ilde bulunduğunu bilmediğini söyledi.
Daha sonra kürsüye çıkan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise bazı Bingöllülerin çeşitli sebeplerle Diyarbakır'a gelip yerleştiklerini ifade etti. Eker'in, "Zamanında Bingöl'den Diyarbakır'a gelmişler. Diyarbakırlı kadayıf ustalarının yanında kadayıf öğrenip onu da yaymışlar" sözü etkinliğe katılanlar arasında gülüşmelere neden oldu.
Bingöllü iş adamlarını "Diyarbakır kadayıfını her yerde tanıttıkları için" tebrik eden Eker, "Bunların hepsi bizim başımızın tacı, Bingöl bizim başımızın tacı, Bingöllü kardeşlerimiz bütün yiğitlik ve fedakarlıklarıyla ülkemize de bölgemize de büyük değer ve zenginlik katıyorlar" dedi.
Aynı zamanda Bingöl Milletvekili olan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da coğrafi işaret denilen bir kavram olduğunu hatırlatarak, Bingöl olarak da bazı ürünlerle ilgili başvurular yaptıklarını kaydetti.
"O konuda hukuki süreçleri bekleyeceğiz, sonuçta kadayıf hangi il adına tescil edilecek hep birlikte göreceğiz" diyen Yılmaz, kadayıfın herkesin olduğunu ama Türkiye'nin hangi iline gidilirse gidilsin kadayıfçılara memleketleri sorulduğunda yüzde 99,9 oranında "Bingöl" yanıtının alınacağını söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce de tanıtım günleri ile insanların Bingöl'ün bütün güzelliklerini, kültürünü ve değerli ürünlerini görme fırsatı bulacağını belirtti.
Bazı konuşmalarda 'Bingöl Bingöl olalı' şeklinde başlayan ifadeler kullanıldığını belirten Güllüce, 'İdris İdris olalı, Bingöl'de yediğim gibi kuzu hiçbir yerde yemedim' şeklinde espri yaptı.
Konuşmaların ardından Şimşek ve Güllüce, başka bir programa katılmak üzere alandan ayrılırken, açılışa daha sonra gelen TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile Bakanlar Yılmaz ve Eker, yöresel ürünlerin sergilendiği stantları gezdi.
- Eker'den kuraklık açıklaması
Bu arada Eker, etkinliğe gelişi sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Tarımsal kuraklık konusundaki bir soru üzerine Eker, bu konudaki riskin mart sonu ve nisanın ilk iki haftasındaki yağışlarla önemli ölçüde azaldığını söyledi.
"Bundan sonraki süreçte nisan sonu ve mayıstaki yağışlar da normal giderse bu yıl tarımsal kuraklık açısından bu seneyi minimum hasarla kurtarmış olacağız" diyen Eker, meteorolojik kuraklık açısından değerlendirildiğinde ise toplam yağış miktarının önceki yıllara göre daha az olduğunu dile getirdi.
Mart sonunda havaların aniden soğumasıyla zirai don olaylarının yaşandığını anımsatan Eker, hangi ürünlerin zarar gördüğü konusunda ayrıntılı hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. Eker, gerek üreticinin gerekse tüketicinin zarar görmemesi için her türlü tedbiri aldıklarını bildirdi.