Aksünger, yerel seçimlerin ardından oy dağılımlarına ve seçim güvenliğine ilişkin tartışmalar sürerken AA muhabirinin teknolojik açıdan en sağlıklı seçim yöntemlerine ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'de kurumlara olan güvenin zedelendiğini bunun seçim sonuçlarına da yansıdığını savunan Aksünger, başta Yüksek Seçim Kurulu olmak üzere (YSK) seçimle ilgili tüm kurumlara olan güvenin sağlanması gerektiğini söyledi.
Seçim sonuçlarına ilişkin tartışmaların hem iktidar hem de muhalefet partilerinde yaşandığının dikkati çekici bir ayrıntı olduğunu vurgulayan Aksünger, "Herkes birbirini suçluyor. İktidar da yeri geldiği zaman 'oylar yeniden sayılsın' diyor. Demek ki ortada ciddi bir güven problemi var. Sistem demek ki kötü, bu sisteme kimse güvenmiyor. Herkesin ortak paydası güven sorunu" diye konuştu.
Seçmen listelerinin adrese dayalı nüfus sistemi ile oluşturulduğunu hatırlatan ve bu sistemin sağlıklı ve güvenli şekilde güncellenmesinin önemli olduğunu belirten Aksünger, "Sistemdeki kayıtlar, datalar, bilgiler ve karşılığındaki kişiler doğru mu? Bununla ilgili tereddütler var. Bunun giderilmesi için yeni bir tasnife ihtiyaç var" değerlendirmesinde bulundu.
-"Geçersiz oylara ilişkin analiz çalışması yapılsın"
Seçimlerle ilgili tüm çalışmaların tarafsızlığından şüphe duyulmayan bir komisyon tarafından yürütülmesini ve öncesinde ve sonrasındaki tüm aşamaların bu komisyon tarafından ele alınmasını öneren Aksünger, bu komisyonun Meclis çatısı altında ve partilerin eşit katılımı ile sağlanabileceğini kaydetti.
Yerel seçimlerde çok sayıda geçersiz oy olduğunu, bunun kafalarda soru işaretlerine yol açtığını belirten Aksünger, geçersiz oylara ilişkin ayrıntılı analizler hazırlanması gerektiğini savundu. Yapılan analizde geçersizliğin neden kaynaklandığının tespit edilerek, vatandaşların bu konuda bilinçlendirilmesinin önemli olduğunu aktaran Aksünger, buna ilişkin kamu spotları hazırlanabileceğini ifade etti.
-"Tamamen dijitalleşmiş süreçlere de güven yok"
Seçimleri tamamen dijital ortamlarda yapan ülkeler olduğunu hatırlatan ve Hindistan örneğini veren Aksünger, oy pusulası yerine barkot ve bu barkotları otomatik olarak sayan dijital sandıkların kullanıldığı sistemlerin de oluşturulabileceğini söyledi. Buna benzer farklı uygulamaların geliştirilebileceğini, mevcut yöntemler ile dijital sistemlerin birleştirilmesiyle daha sağlıklı sonuçlar alınabileceğini anlatan Aksünger, tamamen dijital ortamda gerçekleştirilen seçimlerin de güvenliğine ilişkin de sorunlar yaşanabileceğine işaret etti. Bunların tartışılabilir konular olduğunu belirten Aksünger, "Ancak kurumlara olan güveni sağlanmadıkça her şey elektronik bile olsa yüzde yüz güvenli bir seçim yapmak mümkün değil" diye konuştu.
Mevcut sistemin verilerin dijital birleştirilmesi aşamasında güvenlik sorunu olabileceğini kaydeden Aksünger, "Oy birleştirmeleriyle ilgili her zaman kafada bir soru işareti var. Olacak da" değerlendirmesinde bulundu.
Tamamen dijital sistemlerin dahi verilerin birleştirilmesi aşamasında güvenlik riskleri taşıdığını anlatan Aksünger, şöyle devam etti:
"Dijital bir verinin bir başka transferiyle ilgili bir hat yani bir yol kullanıyorsunuz. İstanbul'dan Ankara'ya giderken arabayı kendin kullanıyorsun ama yoldaki tabelaları birisi yönlendirdiği, değiştirdiği zaman İstanbul'a gidiyor gibi görünüp Zonguldak'a da gidebilirsin. O yol başkasının çünkü, sizin değil. Tabelaları da başkasının koyabilme ihtimali varsa, müdahale sorunları da yaşanır. Dijital platformda böyle bir şey işte. Biz teknoloji üreten, hakimiyet kurabilen bir ülke de değiliz. Bunu geliştirmemiz gerekir aslında. Ne olursa olsun tamamen dijitalleşmiş bir seçim sürecine güven, yok denebilir."
