Atalay, Kahramanmaraş'taki Abdulhamit Camii'nde Kutlu Doğum Haftası kapsamında düzenlenen etkinliğe katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü Cami Hizmetleri Daire Başkanı Selahattin Çelebi'nin sohbetini dinleyen Atalay, caminin anı defterini imzalayarak, ikram edilen çorbadan tattı.
Atalay, daha sonra, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç'u ziyaret ederek, "hayırlı olsun" dileğinde bulundu.
- "Huzur içerisinde bir seçim yaşandı"
Burada, bir gazetecinin çözüm sürecine ilişkin sorusuna üzerine Atalay, sürecin hükümetin önündeki en önemli projelerden biri olduğunu söyledi.
Olanca hassasiyetle süreci yürüttüklerini belirten Atalay, şöyle devam etti:
"Gençlerimizin hayatları kaybolmadı. Şehitlerimizin gelmediği bir dönem yaşıyoruz. Ülkemizde bu terör sorununu çözmek ve bitirmek, kardeşliği bütünlüğü sağlamak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. İnşallah bu yürüyecek. Biz bu konuda kendi içimizde sürekli değerlendirmeler ve önemli çalışmalar yapıyoruz. İlk defa Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde huzur içerisinde seçim yaşandı. Gerçi BDP'liler yine şiddetten tam arınamadılar. Seçimin belli noktalarında yine şiddetten medet umdular. Onlar ondan kurtulamıyorlar. Ama bölge halkı demokrasinin ne kadar önemli ve değerli olduğunu seçime katılımıyla gösterdi. Huzur içerisinde bir seçim yaşandı."
Siyasetin sorunları çözmek için en değerli unsur olarak görüldüğünü vurgulayan Atalay, terörle, şiddetle varılacak bir yerin olmadığının bilindiğini, bu seçimin çözüm süreci döneminde büyük ve önemli bir ders olduğunu ifade etti.
Bundan sonra da bölge halkının şiddete ve teröre müsaade etmeyeceğini düşündüğünü dile getiren Atalay, "Yani tekrar şiddet ve terör beklentisi ve derdi içerisinde olanlar milletten büyük tokat yer. İnşallah biz de buna müsaade etmeyeceğiz. İyi bir diyalog ve çalışma içerisinde dikkatli bir şekilde yürütüyoruz. Dileğimiz bundan sonra gençlerimizin hayat kaybı olmasın ve bu huzur ortamı devam etsin. Önümüzde seçimden sonra üzerinde çalıştığımız önemli bir konudur bu. Hiç bir sorun yok burada" diye konuştu.
- "MİT bundan sonra daha yasal sınırlar içinde çalışacak"
MİT Yasasındaki değişiklikle ilgili görüşlerinin sorulması üzerin Atalay, "Bugüne kadar MİT'in çalışması kapalı bir alandı. Pek kimse bilmiyordu, meclisin haberi yoktu. Açık bir mevzuatla yürümeyen bir alan. Şimdi ilk defa MİT'in nasıl çalışacağını ve neler yapılacağı mecliste tartışıldı" şeklinde cevap verdi.
MİT'in yasa ile tam bir hukuki metin içerisine çekilerek, tam bir meşruiyet zemini kazandırıldığını ve meclis denetimine alındığına işaret eden Atalay, şöyle devam etti:
"Mecliste yeni bir komisyon kuruldu. Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu. Biz bu çalışmayı başından beri Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ile yürüttük. Bundan sonra mecliste o komisyon MİT'i, emniyet teşkilatını, jandarmayı ve Maliye Bakanlığında mali denetim yapan MASAK'ı denetleyecek. Meclise gelecekler, o komisyonda hesap verecekler. Yılda bir defa çalışmalarıyla ilgili rapor sunacaklar. İlk defa MİT bu hale geliyor. Şimdi bunlara övgü yağdırılacağı yerde, birileri 'MİT daha güçlendi, işte hükümetin emrinde çok farklı teşkilat' gibi yansıtıyorlar. Bunlar doğru değil arkadaşlar. MİT bundan sonra daha yasal sınırlar içinde çalışacak."
- "Çözüm sürecinde en önemli enstrümanın MİT"
Atalay, çözüm sürecindeki en önemli enstrümanın MİT olduğunu ve devletin bu işlerini yürütmesi gereken kurum olduğunu söyledi.
Her ülkede bunun böyle olduğunu dile getiren Atalay, şöyle konuştu:
"Ama ben siyasi idare olarak MİT'e talimat veriyorum, 'git terör örgütü mensuplarıyla görüş, sorunu bitirmek için çözümler ara' diye. MİT Müsteşarı gidiyor. Sonra savcı bu görüşmeden dolayı onu sorguya çağırıyor. O zaman o MİT müsteşarını nasıl çalıştıracaksın. Orada bütün sorumluluk siyasi iradeye ait. O sorumlu değil. Talimatı veren Başbakandır, hükümettir. İşte o düzenlemeleri de getirdik. Bundan sonra herhangi bir savcı kendisine verilen talimatı yerine getirdi diye MİT müsteşarını öyle hemen sorguya falan çağıramayacak. Başbakanın iznine bağlı olacak. MİT Müsteşarı herhangi bir mahkemede değil, bundan sonra yargıtayda ancak yargılanabilecek. Şuanda bütün müsteşarlar bütün valiler, bütün büyükşehir belediye başkanları normal mahkemelerde değil, yargıtayda yargılanırlar. MİT Müsteşarını da o grubun içerisine aldık. MİT mensuplarını asla yargı dışına çıkarmadık. Diğer MİT mensupları eğer bir suçları varsa herhangi bir mahkemede yargılanabilecek."
- Sosyal medyada tekzip olayı
Atalay, Twitter'daki hesapların buzlanmasına ilişkin soru karşısında, AK Parti'nin başından beri Türkiye'de özgürlük alanlarını genişletmeye çalışan bir hükümet olduğunu vurguladı.
Daima daha açık bir toplum, daha demokrat bir devlet yapısı oluşturmaya çalıştıklarını dile getiren Atalay, "Ama sosyal medya ortamında insanlara hakaret edilmesi, özel hayatlarının orada teşhir edilmesi gibi durumlarda tabi yargıya götürdüler. Yargı bunların o ortamlardan çıkarılmasına karar verdi. Ama bu talepler yerine getirilmedi. Onun içinde biliyorsunuz. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı Twitter ile ilgi o kararı almıştı. O zaman da açıkladık, 'Twitter gelecek, ülkemizi muhatap alacak, yönetimi muhatap alacak' diye. Burada görüşmeler yapacak. Yargı kararlarımızı ciddiye alacak. Eğer bir yargı kararı varsa o sayfayı kendi ortamından çıkaracak. O zaman hiç bir sorunumuz yok" ifadelerini kullandı.
Bir gazetenin yanlış yaptığı zaman tekzip edildiğinde düzeltme yapıldığına işaret eden Atalay, "Sosyal medya da bir iletişim ortamıdır. Yanlış yapıyorsa, yalan söylüyorsa, birine hakaret ediyorsa, haksızlık yapıyorsa, yargı kararı olduğunda o haksızlığı gidermek durumunda. Şimdi Twitter o hizaya geliyor. Esasen bunu diğer ülkelerde uyguluyor. Bundan sonra da ülkemizde hiçbir sorun olmayacak. Bizim sosyal medyayla ilgili bu anlamda bir sorunumuz yok" dedi.
- Çanakkale'de yaşanan olay
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam da Çanakkale'nin Biga ilçesinde, akli dengesi yerinde olmadığı ileri sürülen bir kişinin iki askeri şehit etmesinin, çok acı bir hadise olduğunu söyledi.
Yaşanan olayın aile içi şiddetin ötesinde olduğunu vurgulayan İslam, şunları kaydetti:
"Olay cinayetle neticelendi. Maalesef iki şehidimiz var. Onlara Allah'tan rahmet, acılı ailelerine de sabır ve başsağlığı diliyorum. Aileyle ilgilendik. Bunun kangren haline gelmiş bir durum olduğu anlaşılıyor. İl Müdürlüğümüz aile ile ilgilendi. Anne evlerimizden birine yerleşmeyi kabul etmedi. Destek alan bir aile zaten. Desteğimiz devam edecek, ailesinin yanında kalacak."
Başbakan Yardımcısı Atalay ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam, kentten ayrıldı.